294
işaretleriyle bildim. Ama nice yüz kârgir yapılı kilise ve manastırlar şeddadi yapı olduğundan meydanda sipsivri kalmışlar idi. Zira bu mahalleri ta Komaran, Uyvar, Litre ve Vak Nehri aşırı henüz geçtiğimiz Pojoıı Kalesi, Akyaylalar, Sucever Kalesi ve Ban Kalesi'ne kadar 20 konak yerleri, Tot Vilâyeti'ne kadar bu vilâyetleri berbat etmiştik. Ancak henüz imar olmadadırlar. 100-150 bin esirleri alınıp bu kadar ganimet malları alındığından bu 3 seneden beri bir hoş imar olmamış. Hamd olsun 3 seneden sonra yine harap ettiğimiz yerleri imar olur görmek nasip oldu. Oradan bu ovaları da bir günde ılgar ile geçip, Jebel Kalesi'nin özellikleri
Yapıcısı malumum değil, ama hâlâ Nemse çasarı hükmündedir. Pojoıı hâkimi tarafından Aliban Kaptan zapt eder, ancak temiz toprağı Tot Vilâyeti sayılır. Nice kere Orta Macar hâkimi Topal Palatmuş Hersek bu kaleye malik olmuştur. Daha önce Uyvar'daıı nice kere çete ve poturalara seğirtmiştik, bu kaleyi görmek nasip olmadı. Hâlâ Macar ile dopdolu güzel bir kaledir. Hatta hisar içinde Macar ve Nemse vardır. Taşra köylerinde reayalarında Tot kavmi ve Macar kavmi kâfirleri vardır.
Kalesi Pojon Nehri kenarında havalesiz bir şeddadi tuğla yapı/ güzel bir sur ve benzersiz sağlam bir kaledir, ama küçüktür. Ve beşgen şekilli yapılmış olup iki kapısının biri güneye ve biri doğuya açılır. 5 köşesinde 5 adet Kahkaha Kalesi gibi sağlam ve dayanıklı tabyaları var, ama hendeği o kadar derin ve duvarları o kadar yüksek değildir. Ancak henüz Uyvar fet-holalı Nemse çasarının fermamyla 20 bin adet Tot reayaları bu kaleye üşüşmüş, kale duvarını her tarafından ellişer adım enli ve bir kat hendek daha yapmaya başlamışlar. Ve varoşu çevresini de Uyvar Kalesi'nin 5 katından büyük ediyorlardı ve bütün reaya derya gibi üşüntü edip çalışırlardı. Ama hakiri görünce Uyvar altında alman ve Raba çenginde esir olan ümmet-i Mu-hammedleri tamamen kaldırıp gizlediler. Lakin Uyvar yılı fethedilen kalelerin kâfire dönen reayaları, Uyvar köyleri reayaları ve nice bin Tot Vilâyeti reayaları bu aşağı yeni Jebel Varoşu'nda oturup bir kaleyi imar ettiklerinden Uyvar Kalesi'ne reaya az kaldı. Bu Jebel Kalesi ovası o kadar bir bağ ve bahçeli yerdir ki şebekeli bağları, bostanları bir konak yeri bezemiştir.
295
Bu kaleden kalkıp kıbleye 9 saat harap ve mamur yerlerde
Yeni Geceb-Uyvar Kalesi'nin özellikleri
Uyvar fethedildikten sonra elçi paşa ile Beç Kalesi'ne varıp
"Padişah izniyle Nemse sınırında çasarın bir kale yapalım" dediği yeni yapılan bu bitmemiş kaledir ki Pojon Nehri ile Vak Nehri arasındaki bölge içinde Vak Nehri kenarında ve Pojon Nehri ile Vak Nehri'nin birbirine kavuştuğu yerde hâlâ 40-50 bin kadar kâfir denizler gibi toplanıp binlerce arabalarıyla taş, kireç, kereste ve diğer mühimmat ve levazımatlar taşıyıp yeri göğü toz tutmuş. Nice bin kâfir hendekler kazmaya ve kale temellerin kazmaya çalışırlardı. Hatta kale temeli bir adam boyu kârgir ve rıhtım yapı yeryüzüne çıkmış. 20 arşın kadar daha duvarı yükselirse yeterli olur, derlerdi. O kadar sağlam ve derin hendeği içinde deniz gibi Pojon Nehri ve Vak Nehri akardı.
Temeli baştanbaşa küçük küçük kemerler olup duvarı tam 50 adım enli şeddadi tuğla rıhtım yapıdır. Ve Uyvar gibi altıgen şekillidir, ama tam iki Uyvar Kalesi kadardır. Ve kale hendeğinden dışarıda bir kat hendek daha kazmak için işaret edip çizmişler ama daha kazmamışlar. 150 adım enli ve geniş hendek çizmişler. Bu hesap üzere bu kale eğer tamamlanırsa Uyvar Kalesi'nden sarp ve sağlam olur.
Ve kale duvarı tamam olduğunda temelden ve hendek içinden çıkan toprakları kale duvarı üzerine tabyalara yığmak için insanlar karınca gibi toprak taşıyıp 7 tabya üzerinde topraktan 7 adet Elburz Dağı gibi dağlar yığmışlar. Ve bu kaleye iki adet kapı belirlemişler. Uyvar fetholalı kötü işli kâfirlerin etekleri tutuşup bu kaleye başladı, ama bu ileri görüşlü kâfirlerin elbette bir şeytanlığı vardır. Bu sonu düşünen hakirin anladığı odur, bu kaleyi yapıp içine 40-50 kâfir koyup Pojon Kalesi'ni koruyup fırsat bulduklarında Uyvar Kalesi'ni [76b] Osmanlı elinden kolaylıkla ala. Bu kalenin yapılmasına padişah tarafından izin verilmesi bütün yanlış olup tedbirsizlik oldu. Hemen Yüce Tanrı Uyvar Kalesi'ni düşman elinden koruya.
Hatta bu kaleyi yapmak bahanesiyle bu kale etrafına 100 biıı kadar kâfir toplanmıştı, ama henüz hisar içinde uğursuz haneleri ve manastırları yapılmayıp bütün kâfirler kale dışın-
296
,-[a çadır ve çergeleriııde kaldıklarından Uyvar Paşası Kurd Paşa kâfirlerin gulgulesini Dergâh-ı Âlî tarafına arz ettiğinde Kurd paşa'nın arzına güvenmeyip yerini Küçük Mehmed Paşa'ya verdiler.
Bu kale yapısını seyredip oradan kuzey tarafa 5 saat yine harap olmuş köyler içinde gidip,
Galgofça Kalesi'nin özellikleri
Eski zamanlarda Uyvar Hâkimi Fargaçi Kaptan'ın dedesi yapmıştır. Daha sonra Nemse'nin çasarı istila edip hâlâ kral imparator tarafından Pojon hâkimi kaptanı zapt eder. Vak Nehri kenarında bir küçücük kârgir tuğla yapı güzel bir kale idi. Fâzıl Ahmed Paşa Uyvar'ı döverken Kıbleli Mustafa Paşa'yı Şam Eyaleti askeriyle ve Kardaş Kazak askeriyle bu kaleyi kuşatmakla görevlendirilip 20 gün 20 gece bu kaleyi Kıbleli Mustafa Paşa dövüp fethi yakın olmuşken Osmanlı üzere Nemse çasarı ve Zi-rinoğlu askerinin geldiği duyulunca bu Galgofça Kalesi'ni dövmekten vazgeçip İslâm ordusuna gelesin diye sadrazam buyruğu gelir. Hemen Kıbleli Paşa bu kale altından topları çekip Şam askeri ve Kazak askeriyle Uyvar altına yöneldiğinde hakir o sırada Akyaylalar çetesinden 3 bin askerle ve bu kadar ganimet malıyla bu Galgofça Kalesi altına gelip bir hoşça seyredemeyip fethi kısmet olmadan Kıbleli Paşa ile ordu-yı hümâyûna gelmiştik, ama şimdi bu sulh sırasında bir hoşça seyrettim. Galgofça surunun şeklini bildirir
Vak Nehri kenarında bir yeşillik düz ovada dörtgen şekilli bir küçük kale idi. Hâlâ etrafına yine Vak Nehri kenarında 8 köşe bir şeddadi tuğla yapı, bir sağlam ve dayanıklı kale oluyor. Eski Galgofça bu yeni kaleye iç kale gibi olup bundan taşra bir büyük varoş çevirmiş ki Kıbleli Paşa ile Kazak askerinin metrise girdikleri hendekler tamamen varoş olup bunun da etrafını dolma şarampavlı rıhtım palanka ile 8 adet Bîsütun Dağı gibi tabyalar etmiş. Bu tabyalara da büyük hendekler kazıp içinden Vak Nehri'ni akıtmak isterdi. Ve bu Uy var'a yakın olan küçük kaleleri hep büyütüp Uyvar reayalarını bu kalelere koyup mamur etmede idi.
Ardından bu Vak Nehri'ni geçtik. Uyvar toprağıdır, 12 saat doğu tarafa viran köy ve kasabalar geçip,
297
Litre Kalesi'nin özellikleri
Tanrı'ya hamd olsun Uyvar fethi senesinde Siyavuş paşa kardeşi Gazi Abaza Sarı Hüseyin Paşa ile fetihte bulunup ilk defa ezan okuyup hizmetimizin geçtiği yukarıdaki sayfalarda ayrıntılarıyla yazılıdır, ama yine gelesi sene Köprülüzâde Fâzıl Ahmed Paşa Belgrad kışlağında iken küffar bu Litre Kalesini işgal edip Allah'ın hikmeti kâfirlerin elinde iken yine 2 gece konuk olup seyretmek nasip oldu.
Bundan anlaşılan odur ki "Bu dünya al ver dünyası" imiş. Cenâb-ı Hak yârî kılıp mülkünü kâh Müslüman'a ve kâh kâfirlere eğlence için kırat kırat verir, yine aldırır. Sözün kısası, hemen kullarına bu dünyayı eğlence verir. Her padişah bir vilâyet alıp bir mülke malik oldum sanıp yine o mülkü bırakıp elden çıkarır. Hemen hemen bu âyette olduğu üzere "Bugün mülk kimindir? O tek ve Kahhâr olan Allah'ıri'dır. [Kur'ân, Mü'min 16]
Yeri cehennem olan kâfirler bu Litre Kalesi'ni İslâm elinden alalı o kadar sağlamlaştırıp dayanıklı hâle getirip çevresine sağlam tabyalar etmiş ki Litre Kalesi sanki Kahkaha Kalesi olmuş. İnsan görse hayran kalır.
Hatta aslında zemini bir sarp tepe, yüksek kaya üzerinde yapılmış, başpapazların hasları sarp bir kale iken 10 bin kadar asker ile sayısız sınırsız cebehane koymuş. Ve bizi bu kaleye getiren yoldaş kâfirler gittiler, o gece kaptanları ile buluştum. İç kalede hünkâr camii ettiğimiz büyük manastıra vardım. Mihrap ve minberini bozmamışlar. Hakirin hattıyla mihrap üzerinde "Zekeriya onun yanına, mabede her girdiğinde (yanında bir nzık bulurdu)" [Kur'ân, Âl-i İmrân 37] âyeti hattım ve nice ibretlik eserlerim bozmamışlar, öylece duruyordu. Bundan çok hoşlandım, ama henüz bu kilise Mesih milleti âyin yeri olup kefere ve fecereler ile dopdolu bir kale olmuş.
Sabahleyin kale kaptanı bu hakire kralın fermanı kâğıtlarına uyup nice hediyeler ile 50 nefer kâfir katana kılavuzlar verip oradan kıbleye doğru 3 saat yeşillik ve bakımlı köyler içinde gidip [77a] hamd olsun İslâm diyarı olan Uyvar Kalesi toprağında bizim Şuran Kalemiz toprağına ayak basıp 5 saat şenlikli yerler içinde gidip,
Sınır boyunun sonunda Şuran Kalesi
Hakk'a hamd olsun Rumeli Eyaleti Veziri Beğko Paşa ile fethinde bulunup burada da fetih ezanı okumak bu hakire nasip olup taşra varoşu yanıp iç hisara koruyucu asker konmuştu. Ama şimdi taşra varoşu gayet mamur olup gazi mücahitler mekânı olup hisar içine bin adet seçkin yeniçeri ve bin adet topçu, cebeci ve başka hisar eri ile Şuran Kalesi mamur olmuş. O gece bu Şuran'da yatıp Alman diyarında 7 krallık vilâyetleri çasann fermanıyla seyrettiğimi İslâm askerine anlattım, hepsi hayretler içinde kaldılar.
Ondan sabahleyin hakire kale ağası kılavuzlar verip 3 saatte kıbleye doğru gidip,
Uyvar Kalesi menzilinin özellikleri
Hamd olsun kale kapısından içeri ayak basınca kapı arasında "İslâm diyarına ayak bastım" diye şükür secdesi ettim. Sonra vilâyet valisi Küçük Mehmed Paşa efendimizin sarayında konup sohbetleri şerefiyle şereflenip 3 gün can sohbetleri ettik. j Uyvar Kalesi, yapısıyla ve insanıyla fetholduğu zamandan daha fazla iyi ve şenlikli olmuştu. Alt varoşu, camii, Litre Nehri üzerinde köşkler, balık dalyanları ve nice bin garip eserlerle Uyvar mamur olmuş. Ve Küçük Mehmed Paşa bir yarar, bahadır, ce-i sur ve hünerli gazi yiğit olmak ile çevresinde olan kâfirler Mehmed Paşa'nın korkusundan asla çete ve potura ile katanalar bir çeteye çıkmayıp Uyvar toprakları huzur içinde olup ucuzluk ve ganimet olmuş ve her tarafı İslâm askeri ile dolmuş. Dördüncü , gün Mehmed Paşa'dan hediyeler ve bağışlar ile kılavuzlar alıp tüm dostlarla vedalaşıp kıbleye doğru 9 saat gidip, Ciğerdelen Kalesi menzili
Bir gece kale dizdarında istirahat edip sabahleyin Tuna Nehri üzerindeki gemiler üzere büyük köprüden geçip, İbretlik Üstürgon Kalesi menzili
Üstürgoıı Hâkimi İskender Bey'de bir gece eğlenip ertesi sabahleyin Ustolni-Belgrad paşası Hacı Mustafa Paşa ile biraz hesabımız olup oraya gitmek gerektiğinden Üstürgon'dan yarar kılavuzlar alınıp güney tarafa dağlar ve ormanlar içinde 5 saat gidip,
298
299
Canbek Kalesi'nin özellikleri
Budin Eyaleti'nde Ustolni Sancağı toprağında subasıhk tır. Kalesi bir bayır dibinde dörtgen şekilli bir kârgir yapı gu zel bir kaledir, ancak taşra varoşu palanka hisardır. (—) tarj hinde Osmanlı askeri Erdel seferinde iken Zirinoğlu ve Beea-noğlu Macarları fırsat bulup 70-80 bin askerle gelerek Budin etrafında nice sağlam kaleleri kuşatıp zafer bulmadıklarından bu Canbek kaleciğinin taşra varoşunu yaktılar, ganimet malı ve esir aldılar, iç kalesine giremeyip cehennem yurtlarına gittiler
Daha sonra İsmail Paşa Erdel seferinden gelip bu kaleyi evvelkisinden beş kat fazla imar edip sağlamlaştırarak 300 adet "Benim, başkası değil!" diyen seçkin asker ve bolca cebeha-ne koydu. Henüz varoş içinde mükellef ve mükemmel evler yapılmaktadır. Suyu ve havası tatlı olduğundan bağ ve bahçesi
çoktur.
Oradan güney tarafa dağlar içinde 5 saat gidip, Payitaht kalesi, yani Ustolni-Belgrad Hisarı'nın özellikleri
Daha önce yukarıda yapıcısı, isimlendirilme sebebi ve diğer özellikleriyle Raba Suyu seferinden gelirken ayrıntılı olarak yazılmıştır, ama şimdi yine velinimetimiz Mustafa Paşa hanesinde konup kendileri ile tam bir hafta zevk ü safâlar ettik. Raba seferi senesinde kendine sattığımız 2 adet kaptan oğlu ve yüzbaşı esirlerimizin kalan akçeleriyle 50 adet bahadır, cesur ve namlı kılavuzlar alıp bütün dostlar ile vedalaştık. Oradan doğu tarafa 6 saat kan kokar amansız imansız kâfirlerinin firar yerleri ve gizlenme yuvaları olan korkunç ve tehlikeli ormanları hamd olsun esenlikle geçip,
Val Palankası menzilinin özellikleri Bu da Budin Eyaleti'nde subaşılıktır. Bu kaleyi asla görmemiştik. Bir kızlık ve bir kıtlık amansız yerde ve bir dere içinde, bir camili ve bir kârgir yüksek kuleli, çevresi gayet sağlam dörtgen şekilli palankadır. Ve 150 neferi vardır. Varoşu, çarşı pazarı ve hanı hamamı yok gayet amansız ıssız yerdir. Hatta Erdel seferi senesinde Zirinoğlu bunun da taşra varoşunu ateşe vurup orta hisar olan dört köşe kulesi de varoş ateşinden yanıp içinde 300 adet Tanrı mahluku yanmış. Sonra İsmail Paşa bu kaleyi de yeni baştan, eskisinden daha sağlam [77b] yapıp
300
içine yeteri kadar cebehaneler kor, ama hâlâ bağ ve bostanları mamurdur.
Oradan doğu tarafa 6 saatte dağlar ve ormanlar aşıp, Ham-zabey Palankası'm geçip 3 saatte kuzey tarafa, Güvenlikli sağlam hisar, yani aman yurdu Budin Kalesi'nin
özellikleri
Daha önce, yukarıda nice kere özellikleri yazılmıştır. Ancak bu mahalde Budin Veziri Gürcü Mehmed Paşa efendimizde Iconuk olup Nemse çasarı sulhııamesini verip sulh yapıldığından ve Uyvar Eyaleti güvenlikli olduğu haberlerinden hoşlanıp onun karşılığında bu kusurlu hakire 3 adet eyaletin kalelerinin yoklamalarını tuğralı padişah emri ile ihsan etti. Budin'den Eğri Eyaleti'nde Hatvan Kalesi, Sonlok Kalesi,
Segedin Kalesi sancakları, Tımışvar Eyaleti'nde Çanad
Sancağı, Lipova Sancağı, Medova Sancağı, Göle Sancağı,
Varat Eyaleti'nde Senköy Sancağı ve diğer kalelerin
yoklamasına gittiğimiz menzilleri bildirir
Evvelâ bismillah ile Budin önünde Peşte Kalesi köprüsünden Tuna Nehri'ni geçip Peşte'den 50 adet yarar nefer kılavuzlar aldık. Hepsi talika dedikleri arabalara pür-silâh binip 10 saat doğu tarafına Peşte Ovası'nı ve kumsal yerleri esenlikle geçip, Küçük Keçkemet Köyü menzili
Budin vezirlerinin hasları olup tüm reayaları Macardır ki Budin vezirinin bütün otunu ve otluğunu bunlar getirir.
Oradan doğu tarafa 12 saat amansız ova yerler, kumsal tepeli çöller, kırmpa ağaçlı ormanları ve nice mamur köyleri geçip ikindi vaktinde,
Güvenli yer Hatvan Kalesi'nin özellikleri
Hamd olsun 3 sene önce görmüş idik. Şimdi yine gördük. Kaleden 40-50 pare toplar atıp yoklama şenlikleri edip bir alay serhad gazileri olmakla kolaylıkla neferlerin hepsini yokladık, mevcut olmayanlara göz yumup "Toplam (—) adet neferleri kâmil" diye sicille kaydettik. Bu hakire 300 guruş ücret-i kadem verip sabahleyin yine bundan 150 adet arabalı pür-silâh tüfenk-li kılavuzlar aldık. Oradan kıble yönüne yine amansız ovalarla (•--) saat bakımlı ve şenlikli geçip,
301
Amanlık yer, yani Sonlok Kalesi'nin özellikleri
Macar dilinde (—) demektir, ama serhadli gazileri Sorn-luk derler, yani Somunluk'tan bozma Somluk ve Sonlok derler Gerçekten de sipov adlı beyaz somun ekmeği yeryüzünde yoktur.
Yapıcısı Koca Laslo Kral'dır, Orta Macar'a rağmen Macar toprağında bu kaleyi yapmıştır. Sonra Erdel Maçan eline girmiştir. Daha sonra Kurs Maçan eline girmiştir.
959 [1552] tarihinde Sultan Süleyman Han fermanıyla İkinci Vezir Ahmed Paşa Tımışvar Kalesi'ni fethedip Eğri Kalesi fethine giderken Budin Veziri Hadım Ali Paşa bu Sonlok Kalesi'ni kuşatıp metrise girer. Hisarda kuşatılmış olan kâfirler aman demek sadedinde iken Serdar Ahmed Paşa da yer götürmez asker ile yardıma gelir. Bunu kâfirler görüp bir gece bütün kâfirler kaleyi bırakıp kimi Tise Nehri'yle kimi karadan bir tarafa kaçtıklarını İslâm askeri görüp kâfirlerin ardına düşerek binlerce kâfiri kılıçtan geçirirler, kale kaptanını tabılha-nesiyle esir ederler. Sonlok Kalesi bu şekilde fetholup Sultan Süleyman'a müjde haberleri gitti.
Daha sonra 986 [1578] tarihinde yine Orta Macar Hâkimi Topal Palatinoş Kral dedesi istila edip daha fazla imar etmişken 1005 [1597] tarihinde Sultan III. Mehmed Han fethidir, (—)
Paşa eliyle.
Bizzat padişahın derya gibi asker ile Eğri gazasına gittiğini kâfirler duyup İslâm askerlerine karşı çıkmaya güç yetiremeye-ceklerini bilip kaleyi vere ile verip güvenli bir şekilde gittiklerinde kaleye İslâm askeri rahat girip padişaha fetih müjdesiy-le kale anahtarlarını gönderirler. Daha sonra padişah fermanıyla Eğri fethinden soııra Eğri Eyaleti'nde sancak beyi tahtı yazılır. Hâlâ Sonlok beyinin padişah tarafından hass-ı hümâyûnu 400.000 akçedir. Bütün zeameti 9 ve bütün timar erbabı 300'dür, alaybeyi, çeribaşı ve yüzbaşısı vardır.
Bu sancağın padişah fermanı üzere sefer sırasında cebe-lüleri ile ve paşanın askeriyle toplam 3 bin askeri olur. Sipah kethüdayeri yoktur, ama kapukulu serdarı, Budin ve Eğri yeniçerileri serdarı, kale dizdarı ve 500 adet hisar eri vardır. Şeyhülislâmı, nakibüleşrafı, 150 akçe kadısı, sancak beyi, voy-
302
vodası, muhtesibi, bâcdarı, mimarı, gümrük emini, haraç emini ve başka ayanı eşraf ağaları vardır.
Sonlok Kalesi'nin şekli
Tise Nehri kenarında bir düz yeşillik ovada dörtgen şekilli bir dolma palanka, ibretlik sağlam bir hisardır, ama dolma rıhtım duvarı tam 15 adım kalındır. Ve kıbleden doğu tarafa uzunlamasına bulunup doğu tarafını Tise Nehri döver, batı tarafından Hatvan Kalesi içinden gelen Zakova Nehri akıp kara tarafındaki hendek içini ve varoş hisarı hendeği içini dolaşarak akıp Tise Nehri'ne karışır.
Bu kalenin dört tarafında 4 adet büyük tabyası ve 3 adet sağlam kapısı var. Biri batı tarafına, varoşa açılır büyük kapıdır ve biri doğu tarafta bostanlara açıktır, biri de iskele kapısıdır. Varoş ile kale hendeği arasında akan Tise Nehri üzerinde bir ağaç köprü var, Varat'tan ve Göle Kalesi taraflarından gelen insanlar bu köprüden geçerler.
Kalede Hünkâr Camii var, bir kârgir minareli ve sanatlı kubbeli camidir. (—) (—) (—) adet [78a] şindire tahta örtülü, bakımlı ve donanımlı eski tarz, iki katlı kârgir yapı evleri vardır. Lakin kale içi dar olduğundan her evin bağ ve bahçesi yoktur.
Sonlok Varoşu şeklini bildirir: Kalenin batı tarafında köprü aşırı varoşu da dört köşeden uzunlamasına hoş bir varoştur. Kuzey ve doğu tarafı derin hendektir ki içinden Zakova Nehri akar. Ancak Tise Nehri tarafında ve kaleye gidecek semtinde bu varoşun duvarı yoktur.
Bu varoşun 5 adet tabyası vardır. Hatvan Kalesi tarafına bir büyük kapısı ve bir uğrun kapısı da var. Ve toplam (—) adet dükkândır, (—) adet medresedir, (—) adet derviş tekkesidir ve (—) adet camidir. Evvelâ (—) Camii (—) (—) ve (—) adet sıbyan mektebi vardır. Ve (—) adet hamam vardır. Ve (—) adet tüccar hanı vardır ancak çeşmeleri yoktur. Herkes Tise Nehri'nden ve Zakova Nehri'nden içerler.
Tise Nehri, bu şehrin doğu ve güney tarafında Orta Macar ile Leh Vilâyeti arasında Sıçan Samur dağlarından iki nehir doğar. Biri doğu yönüne akıp Leh ve Morava vilâyetlerine, Hotin ve Bender kalelerine uğrayan Turla Nehri'dir ki Akkirman Kalesi dibinde Karadeniz'e karışır.
303
Diğeri, Sıçan Samur Dağı'nm batı tarafından çıkıp Leh diyarı, Erdel beldesi ve Orta Macar ülkesinde Husvar Kalesi'ne ve 200 adet kaleye uğradıktan sonra Osmanlı vilâyetleri ser-haddinde Eğri Eyaleti'nde bu Sonlok Kalesi'ne, Segedin Kalesi'ne ve nice kalelere daha uğrayıp Pil Kalesi dibinde Tuna Nehri'ne karışan Tise Nehri'dir. Bu nehir, içinde tuz gemileri ve Tuna Nehri gemileri gezer büyük nehirdir.
Bu kale, bir düz çöllük yerde iki büyük nehir kenarında yapılmakla varoşundan taşra darağacı semtine bağ, bahçe ve şebekeli verimli bostanları cihanı süslemiştir. Kalenin yanında Ada Bağı derler bir gezinti ve dinlenme yerleridir ki dört tarafını Zakova Nehri ile Tise Nehri kuşatmıştır. İrem Bağı'na benzer Rıdvan Cenneti bahçeleridir. Burada da şehitlerimizin mezarları vardır.
Oradan köprü ile geçip Zakova Nehri'nin karşı tarafında olan bağ, bahçe ve bostanlar hesapsızdır. Bunda da şehit mezarlığı vardır ki gönül sahiplerinin ziyaret yeridir.
Bu şehrin suyu ve havasının hoşluğundan mahbûb ve mahbûbeleri âlemce beğenilir. Bütün halkı Boşnak gazileridir. Genellikle ticaret ile geçinir bir alay yumuşak huylu, sakin, musallî ve dindar kimselerdir ki niceleri Allah yolunda cihad eden canlardır. Dilleri yine Sırp, Bulgar, Potur, Latin ve Macar-cadır, zira vilâyetleri Macar diyarıdır.
Bunda da üç gün sohbet edip kale neferlerini yoklayıp hakire 200 guruş, bir at ve bir Macar oğlanı kadem ücreti ile 200 adet pür-silâh kılavuzlar verdiler. Orada da bütün dostlarla ve-dalaşıp güneş tarafa çöller içinde Allah korusun kâfirlerin hun-ka adlı yığın yerlerini (—) saatte yüz bin zorluk, sıkıntı ve dertler çekerek, gafil olma diyerek gidip,
Amansız sur, yani sağlam Çonrad Kalesi'nin özellikleri
Macar dilinde (—) (—) demektir. Yapıcısı Seleşti Kral'dır. (—) tarihinde Süleyman Han Segedin Kalesi fethine giderken bu kale Macarları padişahın gücüne takat getiremeyip Orta Macar bu kaleyi boş bırakıp kaçmışlardır. Hâlâ III. Mehmed Han yazımı üzere Sonlok Sancağı hükmünde eminliktir ki 40 keseye emanettir. Tise Nehri kenarında dörtgen şekilli bir küçük palanka kaledir. Dolma rıhtım duvarı 10 adım kalın duvar-
304
dır. Ancak etrafında iki kapısı ve 5 adet sağlam tabyası var. Ve toplam 200 adet mevcut kulları, kale dizdarı, Sonlok Kazası naibi, Eğri yeniçeri serdarı, mimarı, bâcdarı, haraç ağası ve muh-tesibi vardır. Fakat Süleyman Han Camii'nden başka cami yoktur. Mescitleri, medresesi, tekkeciği, sıbyan mektebi ve bir hanı vardır, ama hamamı yoktur. Çarşı pazarı azdır, ancak bağları ve bostanları çoktur. Göle Kalesi hendeklerinden akan Keşuş (?) Nehri, Erdel diyarlarında Macar dağlarından gelip bu mahalde Tise Nehri'ne karışır. Suyu kullanılmış nehir olduğundan suyu beğenilmez. Kötü işli, karıştırıcı, murdar Orta Macar kâfirlerinin isyanından bu Con[g]rad Kalesi kulları zayıf olduklarından yoklama namıyla bu kaleden hakir bir habbe almayıp ancak bütün neferlerinin yarısını pür-silâh ettirip talika adlı arabalara doldurup,
Segedin Sancağı'na gittiğimiz konakları bildirir
Evvelâ bu Çon[g]rad Kalesi'nden doğu tarafa çöllük yerleri, 16 saatte Keçkemet kırları içinde susuz yerleri gidip o gece Keç-kemet Cölü'nde zorunlu olarak yatıp ertesi sabahleyin 5 saat kıbleye gidip,
Büyük Keçkemet Varoşu menzili
Budin veziri hassıdır ki bir amansız çöllük yerde binden fazla saz ve kamış örtülü Macar haneleri, 3 adet kiliseleri ve yer yer dükkânceleri var. Bütün Orta Macar katanası kâfirleri burada yatıp yemlenip yiyeceklenip taşra vilâyetlerden av alırlar. Keçkemet Macarının kızları, sarayı ve bağları meşhurdur. Hâkimleri birov kefereleridir ki elinde güınüş değneği vardır. Ancak bir iyi güzel hâlleri var, [78b] bu varoşa bir Müslüman konuk gelse Macar katanasına demezler. Müslüman'a da Macar katanası var demeyip birbirlerinden ikisini de saklayıp Müslüman'ın yanına kılavuzlar koşup elbette bir selâmete ulaştırırlar, zira Budin vezirinden öyle buyruk olmuştur.
Oradan (—) saat kıbleye kızlıkta kıtlıkta gidip,
Sağlam Yankofça Palankası'nm özellikleri
Serhadli dilinde ismi (—) demektir. (—) tarihinde Süleyman Han yapısıdır. Kale, Segedin Sancağı toprağında Eğri Kalesi kulu aklâmı olup 7 yük akçe eminliktir. Baçka kırı çölü içinde bir mamur ve sağlam yapı, hoş palankadır. Tam 200 adet
305
"Benim, başkası değil!" diyen gazi, yarar ve namlı kula sahiptir. Hatta orada konuk iken Orta Macar'ın Semendire ve Kulvar kalelerinden Yankofça Kalesi dibinde 500 kâfir pusuya sinin (yatıp) kale kapısı açılınca hisar içinden 200 yiğit bu 500 kâfire karşı çıktılar. Göz açıp kapayıncaya kadar öyle bir cenk ettiler ki kâfirden 50 kelle, 20 nefer yarar katana esir, yüz baş katana atları ve bu kadar ganimet malı av alıp şenlikler ve kutlamalar ettiler.
Hakir de bu gazilere merhamet edip kale yoklaması ücretlerini almayıp ancak bir Macar oğlanı ve iki çift karabina çarklı tüfenklerini alıp 200 yiğit ile (—) saat batı tarafa yine çöller içinde kızlıkta giderken nice hunka tepelerini geçerek, Eski Kalaça Palankası'mn özellikleri
Dostları ilə paylaş: |