H. Fırat (Not 1: Parentez içindeki rakamlar kitabın orjinal sayfa numarasıdır. Sayfa numaraları o sayfanın sonunu işaretler)



Yüklə 1,44 Mb.
səhifə40/111
tarix18.05.2018
ölçüsü1,44 Mb.
#50702
növüYazı
1   ...   36   37   38   39   40   41   42   43   ...   111

Bosna trajedisi” bittikten sonra “sıra”nın Kosova’ya geleceği söyleniyordu ve nihayet geldi de. Kosova’da olaylar planlı ve sistematik bir tarzda tırmandırıldı, emperyalist bir müdahaleyi haklı gösterecek biçimde yönlendirildi ve sonuçta emperyalist müdahale fiilen gündeme getirildi. Emperyalizmin ülkeler ve halklar üzerinde kurduğu köleci egemenliği en kaba bir biçimde simgeleyen saldırgan bir askeri-siyasi ittifak olan NATO, şimdi sözümona halkların özgürlüğü adına Balkanlar’a müdahaleye hazırlanıyor. Müdahale kararı alındı ve bu doğrultudaki ilk saldırgan gövde gösterilerine girişildi bile. Emperyalistler arası çelişkilerin yarattığı güçlükler, özellikle Rusya’nın kendine özgü hesapları, bu müdahalenin hızını ve kapsamını şimdilik sınırlamış olsa da süreç fiilen başlamıştır. Olaylar, bahane olarak tezgahlanacak yeni oyunlarla birlikte, önümüzdeki günlerde yeni boyutlar kazanacak gibi görünüyor.

Gerici burjuva Sırp yönetiminin ‘80’li yılların ikinci yarısından itibaren toplumda “Büyük Sırbistan” üzerine şovenist bir histeri körüklediği, bu çerçevede öteki Yugoslavya(154)halklarına karşı baskıcı uygulamalara giriştiği bir gerçektir. Bu baskıların, Titocu yönetim döneminde bile ikinci sınıf muamelesine tabi tutulan, cumhuriyet olma hakkından yoksun bırakılarak Sırbistan’a bağlı bir otonom bölge olarak yönetilen Kosova’da apayrı boyutlar kazandığı da bir gerçektir. Gerici-şoven Sırp yönetiminin Kosova Arnavutları'nın kazanılmış ulusal haklarını ‘90’lı yıllarda fiilen ortadan kaldırdığı da bilinmektedir. Tüm bunlar Kosova Arnavutları'nın kendi demokratik ulusal hakları uğruna yürütecekleri haklı bir mücadele için objektif bir zemin oluşturmaktadır. Nitekim bu mücadele yakın zamana kadar bu haklı demokratik zeminini korumayı başardı da.

Fakat gelinen yerde Arnavutluk halkının ulusal baskıya karşı ve meşru ulusal hakları için yürüttüğü mücadele, Kosova’ya ve tüm Balkanlar’a emperyalist NATO müdahalesinin kaba bir bahanesine dönüşmüştür. Ve Kosova Arnavutları'nı ardından sürükleyen gerici-milliyetçi akımlar emperyalist oyunların ve müdahalelerin doğrudan bir parçası haline geldikleri içindir ki, mücadele haklı zeminini ve ilerici-demokratik içeriğini kaybetmiştir. Çağımızda ulusal özgürlük ve egemenliğin en büyük düşmanı, ulusal baskı ve köleliğin temel kaynağı ve en güçlü dayanağı, bizzat emperyalizmin kendisidir. Emperyalizme karşı yönelmeyen, onu hedef almayan ya da zayıflatmayan hiçbir ulusal hareket ya da özgürlük mücadelesi, ilerici-demokratik bir içerik taşıyamaz. Bugün Kosova’daki hareket emperyalizmin piyonu durumundaki akımların denetimine girmiştir. Emperyalizme karşı herhangi bir yön taşımak bir yana, NATO’nun bölgeye fiili bir müdahalesinin asıl dayanağı haline gelmiştir. Kosova’daki kitle gösterilerinde Amerikan bayraklarının taşınması ve NATO müdahalesi için sürekli çağrılar yapılması utanç vericidir. Mazlum bir halk için en trajik durum gerçekte işte budur.(155)

Bugün emperyalist dünya, onlarla söz ve davranış birliği içerisinde Türk gericiliği, Kosova Amavutları'nın “kazanılmış ulusal haklar”ından sözetmektedirler. Nedir bu “kazanılmış ulusal haklar”, ne zaman ve nasıl kazanılmıştır, emperyalist gerici propaganda elbetteki buna ilişkin tarihi gerçekleri hasıraltı etmektedir. Tüm Yugoslav halkları ikinci emperyalist savaş döneminde emperyalist işgale ve onların kuklası durumundaki kendi burjuva-toprak sahibi egemen sınıflarına karşı birleşip savaştıkları içindir ki bu haklar kazanılmış ve güvenceye alınmıştı. Yugoslavya’daki halk devrimi öncesinde, burjuva-toprak sahipleri egemenliği döneminde, Yugoslavya Sırp gericiliğinin egemen olduğu bir halklar hapishanesiydi. 1920’lerdeki Komintern tartışmalarında Stalin, “burjuvazinin yenilgisi ve devrimin zaferi olmaksızın” Yugoslavya’de ulusal sorunun “az-buçuk doyurucu bir biçimde çözülemeyeceği”ni söylemişti. 20 yıl sonra bu düşünce pratik olarak doğrulandı. Halklar emperyalizme karşı ulusal kurtuluş ve halk devrimi için birleşip kaynaştıkları içindir ki zafer kazandılar ve demokratik ulusal haklarını elde ettiler. Ne zaman ki devrim yozlaştı, burjuva sınıf egemenliği yeniden kurumlaşmaya başladı, işte o zamandan itibaren bu kendini halklar arası ilişkilerin bozulması, ulusal baskı ve eşitsizliğin yeniden filizlenmesi biçiminde de üretmeye başladı. Çok sayıda ulusun ve azınlık milliyetin yaşadığı bir ülke olan Yugoslavya’nın tarihi, ulusal sorununun kaynağı konusunda olduğu kadar çözümü konusunda da zengin tarihi derslerle doludur.

50 yıl önce kardeşçe kenetlenerek özgürlüklerini ve bağımsızlıklarını kazanmış olan Yugoslavya halklarının, bugün birbirlerini boğazlama noktasına gelerek peşpeşe emperyalizmin sözde kurtarıcılığına sığınmaları, birbirlerinden kurtulmak için köleci emperyalist egemenliğe razı olmaları kendi başına çok şeyi anlatmaktadır. Eski Yugoslavya top(156)raklarında birbirini izleyen trajedilere gerçekten son verebilmenin, ulusal hakları ve özgürlüğü gerçekten kazanabilmenin ve koruyabilmenin tek gerçek yolunun ne olduğunu yine bizzat Yugoslavya halklarının son yüzyıllık tarihi göstermektedir. Bunun yolu, gerici-şovenist akımlardan kopmaktan, tüm milliyetlerden işçi ve emekçiler olarak kenetlenmekten, her türlü emperyalist etki ve müdahaleye karşı kardeş halklar olarak sımsıkı birleşmekten, başta öteki Balkan halkları olmak üzere tüm dünya halkları ile dayanışma içinde olmaktan geçmektedir. Bu çözüm yolunun halklar arasında düşmanlığın yeni boyutlara vardırıldığı, emperyalizmin yeni oyunlarla etnik boğazlaşmayı körükleyerek halklar arası ilişkileri iyice tahrip ettiği bir dönemde çok “gerçekçi” görünmediği söylenebilir. Ama yazık ki sorunun bundan başka hiçbir gerçek çözüm yolu yoktur.

Kosova Amavutları'nın tuttuğu yol ulusal özgürlük değil daha beterinden bir ulusal kölelik yoludur. Dahası onlar, köleci emperyalist güçlerin sözde kurtarıcılığına sığınarak ve Balkanlar'a NATO müdahalesini meşrulaştırarak, öteki Balkan halklarına da ihanet etmektedirler. Kosova Arnavutları'nın sözde ulusal hakları adına Balkanlar’a emperyalist askeri müdahaleyi meşrulaştıran ve böylece tüm Balkan halklarını daha ağır bir emperyalist kölelikle yüzyüze bırakan sahte ulusal hareketleri hiçbir biçimde desteklemiyoruz. Tıpkı Güney Kürdistan’da da aynı sonuca yolaçan işbirlikçi Kürt hareketlerini desteklemediğimiz gibi.


Yüklə 1,44 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   36   37   38   39   40   41   42   43   ...   111




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin