Tutarsızlık Kürt hareketinin aynı liberal çizgi temelinde geliştirmeye çalıştığı yeni ittifak arayışlarının sorun edilmesindedir. Kürt hareketi Kürt sorununa ilişkin istemlerini kimlik ve kültürel hak sınırlarına indirgemiş, bu temelde düzenle ve devletle barışıp bütünleşmeyi kendisine stratejik bir çizgi olarak belirlemiştir. Bunu “barışçı demokratik çözüm” olarak olumlayıp sahiplenenlerin, bu çizgi doğrultusunda “barışın dili” üzerine güzellemeler yazanların, bu çizginin mantığı içinde bir yere oturan “sağdaki liberal partiler” ile ittifak arayışlarını da içlerine sindirmek zorundadırlar. Bu arayışlarla sorunları yoksa eğer, o halde protokol listesinde anılmamalarını da sorun etmemek zorundadırlar. Zira bugüne kadar kendilerine cömertçe kucak açan ve büyük propaganda olanakları tanıyan Kürt hareketi, eğer bu sembolik davranışla artık bundan geri durabileceği izlenimi veriyorsa, protokol listelerinde anılmamanın böyle bir sembolik anlamı varsa, demek ki yeni politik yönelimler çerçevesinde bu artık bir ihtiyaç olarak belirmektedir. Liberal kuyrukçulara düşen bunu da anlayışla karşılamak ve “Kürt halkına karşı enternasyonal görevler”i çerçevesinde sineye çekmektir. İmralı sonrası çizgiye verilen destekte samimiyet ve tutarlılık, bunu hiçbir biçimde kendisiyle ilişkilere endekslememeyi gerektirir. Protokol listesi krizi üzerinden çıkarılan gürültü bu alandaki kaba tutarsızlığın bir yansımasıdır.