Bunu görebilmek için EMEP ile ÖDP’nin Kürt sorununu ele alışını karşılaştırmak yeterlidir. Hala da sosyalizm söylemi kulla(72)nan liberal sol bir parti olarak ÖDP’nin Kürtlerin kimlik ve kültürel haklarının tanınmasına gerçekte bir itirazı yoktur. Fakat gerçekte EMEP’in de Kürt sorununda bunu aşan herhangi bir tutumu, programı ve politikası yoktur. İmralı’yla birlikte Kürt hareketi istemlerini zaten bu sınırlara indirgemiştir ve dikkate değer bir tutumla EMEP’in Kürt hareketiyle yakın ilişkileri de bu noktadan itibaren gelişmiştir. Bugünkü EMEP’in bugünkü ÖDP’den temel farkı, Kürt hareketinin mevcut silahlı mücadelesini meşru sayması ve silahların bırakılmasını Türk devletinin belli adımlar atması koşuluna bağlamasıdır. Sorunun temel siyasal kapsamı, tam özgürlük ve her alanda tam eşitlik, her ikisi tarafından da es geçilmektedir. EMEP’in bu konuda, ulusal sorunda, ÖDP ile aynı kaba liberal platformda buluştuğu gerçeğini gizleyen etken, Kürt hareketi ile kurduğu ilişkilerdir. Burada unutulmaması gereken temel önemde nokta, bu ulusal liberal programın İmralı’dan beri artık bizzat PKK tarafından ortaya konulmuş ve tüm liberal sol adına da meşrulaştırılmış olması gerçeğidir. Önemle yineliyoruz; bu çerçevede farklılık, izlenen program ve politikanın özünde ve kapsamında değil, fakat yalnızca Kürt hareketi ile ilişkiler alanındadır.