Bugün EMEP’e ve Evrensel’e egemen tipik parlamenter liberal söylem için gerekli tüm koşullar daha 3 Kasım seçimleri sırasında zaten yeterli açıklıkta oluşturulmuştu. O dönem bunun en yiğit seslendiricisi de ayakları yerden kesik bir seçim başarısı beklentisi üzerinden “iktidara yürüyoruz!” diye haykıran, bugünse bize devrim ve devrimcilik üzerine “herkesin bildiklerini hatırlatan M. Yalçıner’den başkası değildi. Yol “eskiler” tarafından (DEHAP Bloku’nun seçim başarısına duyulan hayalci inanç ve heyecanla) bu denli açık ve cüretli biçimde zamanında açıldığı için, şimdi artık “yeniler” bu açılmış yoldan gönlü rahat biçimde ve A. Cihan Soylular’ı bile huzursuz edebilen bir patavatsızlıkla ilerleyebilmektedirler. Boynuz kulağı geçermiş. Fakat olan olmuştur; EMEP’in gelinen yerde artık ne olduğu, girilen o uğursuz yolda bugün artık nasıl bir konuma ulaşıldığı, en kör gözlerin bile görebilecekleri bir açıklıkta ortaya çıkmıştır. A. Cihan Soylulara geçmiş(106)ola! Her ne kadar bu eserin gerçek mimarları tümüyle onlar olsalar da...