“EMEP Genel Başkanı Levent Tüzel”le yapılmış röportaja dönelim. “Sunuş”, haliyle metindeki en temel fikri özetliyor ve sunuşu yapanlar için de, özellikle öne çıkarılması gereken düşünceyi işaretliyor. O halde biz öncelikle buna ilişkin soruyu ve yanıtını görelim.
Sorudan başlıyoruz:“Yerel yönetimler, bir iktidar deneyimi olarak görülebilir mi? Merkezi iktidar bir partinin elinde bulunurken, yerel yönetimlerin kendi projesini gerçekleştirme şansı var mıdır?”
Evrensel adına sorulan bu soruda daha ilk bakışta dikkat çeken yön, tepeden tırnağa reformist-parlamentarist bir mantığı yansıtıyor olmasıdır. Devrimci olmak iddiasındaki bir yayın hiçbir biçimde devrimci olmak iddiasındaki bir partiye böyle bir soru yöneltemez. Zira bu soruda “iktidar” kavramı, tümüyle burjuva parlamenter işleyiş içinde, bu işleyişe tabi siyasal partiler tarafından elde edilen ve yine bu işleyişin mantığı gereği geçici olmaya mahkum konumlarla ilişkilendirilmiştir. Kullanılan dil burjuva parlamentarizminin politik dilidir ve kurumsal yapı ve işleyişin kendisi gibi, bu dil ve terminoloji de kitleleri aldatmaya, bilinçleri bulandırmaya hizmet eder.