“Öte yandan, yerel yönetim gelirleri, toplam kamu gelirlerinin artışından daha az artış göstermiştir. Kamu gelirleri toplamı 1962’den 1979’a % 200 artarken yerel yönetim gelirleri toplamı aynı dönemde % 38’lik bir kayba uğramıştır. Genel bütçe giderleriyle karşılaştırıldığında yerel yönetim giderleri için de aynı gözlemler yapılabilmektedir.” (Aynı yer)
Bu gerçekler, belediyelerin neden asgari düzeyde olsun hizmet veremedikleri ve neden borç batağında yüzdükleri konusunda da bir fikir vermektedir. Elbette hırsızlık ve yolsuzluk durumun vahametini artırmaktadır. Fakat yeni dönem liberallerinin düşledikleri gibi, kapitalist düzen altında bunlar tümüyle ortadan kaldırılabilse bile sonuç özünde değişmeyecektir. Elbette bu durumda belediyelerin elindeki kaynaklar hizmet için daha iyi kullanılabilecektir. Ne var ki sorun temelde, eldeki kaynakların doğru değerlendirilememesinden değil, fakat bu kaynakların alabildiğine sınırlı(119)olmasından kaynaklanıyor. Burjuva devletinin “yağlı lokmayı” kendisine ayırmasına ve yerel yönetimlere ise “kırıntılar” bırakmasına son verilmedikçe durum özünde değişmeyecektir.