Yukarıya aldığımız TKİP değerlendirmesinde, “ve kısmen EMEP gibi” denilerek, EMEP’in parlamentocu hedef ve söylemde henüz yeterince açık davranmadığı ima ediliyor. Bu ihtiyatlı tutumu değerlendirmenin tarihi (Eylül 2002) ile birlikte düşünmek gerekir. Gerçekte 3 Kasım’ı önceleyen sonraki haftalarda, ötekiler gibi EMEP de bu konuda yeterince açık konuşmaya başlamış, hatta “iktidara yürüyoruz” söylemleriyle ötekileri de aşarak, ifade uygunsa işi iyice çığırından çıkarmıştı. “İktidar” onlar için blok şahsında parlamentoda birinci parti olmak, böylece hükümet kurmak, hiç değilse hükümet kuruluşuna katılabilmek olanağı, buna gerici düşü de denebilir, anlamına geliyordu kuşkusuz.