Bunlar da yetmezmiş gibi, sermaye iktidarı, kâr uğruna insanlarımızı kitlesel ölümlere mahkum ediyor. Bunun en acılı örneğini(155)Marmara ve Düzce depreminde yaşadık. 40 bin insan sermayenin yarattığı sağlıksız kentleşmenin kurbanı oldu. Kaldı ki bu ülkede yaşadığımız konutların başımıza çökmesi için deprem olması da gerekmiyor. Konya’da 92 insanımız Zümrüt Apartmanının değil fakat bu çürümüş düzenin temelleri altında kalarak can verdi. Bunun ilk olmadığını ve son da olmayacağını biliyoruz.