Dahası var. İmralı teslimiyetinin yarattığı sarsıntının ve buna karşı estirilen devrimci ideolojik rüzgarın hafiflemesinden bir süre sonra, MLKP, bu kez daha ihtiyatlı biçimde de olsa işin özünde eski politik-pratik çizgisine geri dönmüştü. Masum görünümlü bazı vesilelerin de arkasına saklanarak, kendini adım adım İmralı sonrası Kürt hareketine yeniden uyarlamış, bir kez daha onun dümen suyunda politika yapma yolunu tutmuştu. Bu ise üç yıl öncesine ait sözkonusu belgede yapılan özeleştirinin fazlaca bir anlam taşımadığını çoktan ortaya koymuştu. Özellikle de bu sonuncu olgusal durum, 3. kongrenin Kürt sorunu ve hareketine ilişkin olarak yapacağı değerlendirmeye ayrı bir anlam ve önem kazandırıyordu.