PKK’nin köklü kimlik değişimini emperyalistlere, Türk ve Kürt butjuvazisine kanıtlamak üzere, kendi sol kimliğinin gerçekte düzen ölçülerine uyan burjuva sosyalizminin ötesine hiçbir biçimde geçmediğini göstermeye yönelik açılımlarından ve çabalarından, bunun bir parçası olarak sosyalizm tarihine ve tarihi kazanımlarına ulu orta dil uzatmasından mı sözediyorsunuz; bu da kabul edilemez tabi ki, ama buna şaşanlar, bundan hareketle PKK’nin “bugünkü ulusal devrimci niteliğini” yadsımaya kalkanlar, dönüp “PKK’yi neden başka değil de 'ulusal hareket’ olarak nitelediklerini bir kez daha düşünmek zorundalar”! (s. 254)
Dostları ilə paylaş: |