Kürt orta burjuvazisine ilişkin bu gerçeklerin ışığında MLKP(217)programındaki liberal formülasyona dönelim. İşçi sınıfını temsil etmek iddiasındaki bir parti programında işçi sınıfı tanımı milliyet esasına göre bölünemeyeceğine göre, bu durumda “Kürt ulusu” kapsamına giren sınıflardan geriye Kürt küçük-burjuvazisi, onun da esas gövdesini oluşturan Kürt köylülüğü kalıyor. Dolayısıyla ilgili programatik formülasyonda yer alan “Kürt ulusu” kavramı da böylece tüm anlamını yitiriyor. Fakat kavramın bu şekilde anlamını yitirmesi, stratejik bir sınıfsal kutuplaşma tanımı içinde bu kavramın kullanılmış olmasının gerisindeki liberal kavrayışı ve bunun politik sonuçlarını yazık ki ortadan kaldırmıyor. Kaldırmadığını da bizzat MLKP’nin uzun yıllar boyunca ve halen ulusal hareketi ele alışı ve bu çerçevede izlediği çizgi gösteriyor.