Oysa İmralı’dan beri PKK-KADEK çizgisi, artık bu istem ve özlemlerin hiçbirini söz planında bile, yani EMEP ya da SİP-TKP gibi içini boşaltarak da olsa savunmuyor olmakta anlamını buluyor. Devrimci istem ve özlemleri sözde savunmak bir yana, tam tersine, düşünce planında bile bunun tam karşıtı bir ideoloji, program ve politik çizgi savunuluyor. PKK-KADEK artık sistem olarak emperyalizmi ve düzen olarak kapitalizmi resmen ve alenen kabul etmiş bulunuyor. Devrimi kategorik olarak red ve mahkum ediyor. Kürt ulusunun temel ulusal haklarını, ulusal özgürlük ve eşitlik istemlerini savunmayı bile bir yana bırakıyor. Tüm istediği, mevcut sistem içinde ve mevcut düzenin temellerine hiçbir biçimde dokunmaksızın, Kürt kimliğinin tanınması, Kürtlere daha çok kültürel nitelikte bazı hak kırıntıların sunulması ve bunun anayasal güvence altına alınmasından ibarettir.