Bu ve benzeri soruları tümüyle bilinçli bir tutumla geçiştiriyor MLKP 3. kongresi. Geçmişte ulusal soruna ilişkin hemen her değerlendirmesinde ulusal harekete önderlik eden akımla ilişkilerine açık tanımlamalar getirdiği halde, bu kez bundan özenle kaçınıyor. Üstelik PKK'de yaşanan köklü kimlik ve yön değişimini dile getirdiği halde. Bu yeni konum, kimlik ve çizgi üzerinden PKK’ye karşı tutumunu açıklıkla ortaya koyacağına, burjuva reformist çizgiye kaymış bir hareket karşısında kendi devrimci görev ve sorumluklarını tanımlayacağına, Kürt emekçilerinin barışçı eylemlerinin “devrimci olanaklar” barındırdığı üzerine boş gevezeliklerle bu temel sorundan kaçıyor.