‘3- İttifakın seçim eksenli ve meclis hedefli olması nedeniyle bileşenlerin belirli sayıda temsilcinin ‘seçilebilecek yerlerden’ aday gösterilmesi gerektiğine dikkat çektiğini belirtti.” (“İttifak ve Gerçekler”, sayı: 27)
Burada ilk dikkati çeken nokta, “ittifakın siyasal içeriği” konusunda ESP tarafından sunulan çerçevedir. ESP, ittifakın “antifaşist, anti şovenist ve ilerici temellere dayandırılması”nı öngörüyor. Fakat nedense burada emperyalizm karşıtlığına, yani(241)anti-emperyalist ilkeye yer verilmiyor. Nedenini tahmin etmek güç değil herhalde. Ne de olsa “seçim eksenli ve meclis hedefli” bu ittifakın ekseninde HADEP (bunu Kürt oyları olarak da anlayabilirsiniz!) var, o olmazsa ESP’nin tanımladığı “eksen” ve “hedef’ bir anda tüm anlamını yitirecek. Ama aksilik bu ya, HADEP’inse emperyalizme karşı olmak gibi bir sorunu yok artık. Tersine, kendisi gönülden bir AB savunucusudur ve ABD’den önemli beklentileri vardır. Öylesine ki, bölgeye yönelik bir ABD müdahalesinden Kürtler için hayırlı sonuçlar umacak kadar proamerikan bir konumdadır. Türk devletiyle ABD arasındaki savaş pazarlıklarının yarattığı tedirginlikle şimdilerde söylem bir parça değişmiş gibi görünse de bu yanıltıcı olmamalıdır. ESP’nin bu “ilkeler”i ileri sürdüğü dönemde, HADEP’in ağzından ABD’ye ve genel olarak emperyalizme karşı bir söz duymanın olanağı yoktu. KADEK Başkanlık Konseyi ise aynı dönemde ABD’nin statükoyu yıkarak bölgeye demokrasi ve özgürlük getireceğini söyleyecek ve bu çerçevede bölgeye bir ABD müdahalesini destekleyecek kadar ipin ucunu kaçırmıştı.