Bu samimi açıklamayı şaşırtıcı bulmuyoruz. Atılım çizgisinin reformist sola yönelmesi ve onunla bir blok kurmaya çalışması elbetteki dar seçim hesaplarından öte bir anlam taşımaktadır. Bu, bu çizgideki tasfiyeci sürüklenişin ve çürümenin vardığı yerdir. 3 Kasım seçimleri bunun kendini en kaba biçimde dışa vurmasına vesile olmuştur. Fakat böylece de bir yol açılmıştır, bundan böyle artık o yoldan yürünecektir. Reformist sola ilişkin olarak Birlik Kongresi ile 2. Kongre belgelerinde, üstelik stratejik çizgi çerçevesinde ve ilkesel düzeyde dile getirilen herşey gelinen yerde artık anlamını yitirmiştir. Ortada artık yeni bir durum, bunda ifadesini bulan yeni bir kimlik ve buna uygun düşen yeni yönelimler vardır. Devrimci eleştirinin basıncı bu yeni yönelimde bazı yalpalamalara, görüntüyü kurtarmaya yönelik manevralara belki yolaçabilir, ama sonucu esası yönünden değiştirmez. Bu köklü tutum değişikliğine bir kez gidilmiştir ve ondan dönüş, artık MLKP’nin kendi iradesini aşmaktadır.(247)