Aktardığımız uzun pasajın son satırlarını yeniden okuyalım: “... batıdaki komünist ve devrimci güçleri burjuva demokrasisinin yedeğine bağlayarak kurban etme yönelimi, ideolojik ve siyasal bakımdan kabul edilemez olduğu gibi, birleşik devrim olanağından umudun kesildiğine işaret eder. Bu oportünist yönelim batıdaki devrimci güçlerin zayıf ve zaaflı durumuyla izah edilemez.”
Bu anlamlı değerlendirme ve nitelemelerin ışığında dönülüp bir de 3 Kasım seçimlerinde sergilenen o utanç verici perişanlığa bakılsın!