Bütün bu düşüncelerin ne anlama geldiği ek açıklamalar gerektirmeyecek denli açıktır. (Okur tüm bu düşüncelere kaynak oluşturan değerlendirmeleri, daha kapsamlı ve kesin biçimiyle, ekte sunduğumuz metinlerden ayrıca izleyebilir, bunu yineliyoruz). Bizim burada ulaşmak istediğimiz özel sonuç, MLKP II. Kongresinde ortaya konulan bu devrimci tutum ile MLKP’nin bugün izlemekte olduğu “genel sol birlik” düşüncesi arasındaki uçurumdur. Karşımızda adeta iki ayrı parti var gibidir. ‘97 yazındaki parti, değil reformist eksenli bir sol birlik düşüncesi, devrimcilerin yanısıra reformistleri de içeren bir genel sol birlik düşüncesine bile karşıdır. Bugünkü parti ise reformist eksenli ve tümüyle reformistlerden oluşan bir sol birlik düşüncesinin mimarı ve ilk girişimcisi olmakla övünebilmektedir.