Bu ordunun emperyalizme bakışının ne olduğunu görmek için hiç de güncel ayrıntılara gerek yok. Bu tutumun ne olduğu, bizzat bu ordu tarafından hazırlanan ve dayatılan “Milli Güvenlik Siyaset Belgesi”nde yeterli açıklıkta yer almaktadır. Bu belge emperyalizme sadakatin bir belgesidir aynı zamanda; bunu vurgulamakla kalmıyor, mevcut bağımlılık ilişkilerinin daha da pekiştirilmesini öngörüyor. “Özelleştirmenin hızlandırılmasını tutup bu belgede kayda geçirmenin başka bir anlamı olabilir mi? Bu bu kadar açıkken, ötesindeki her lafın iğne ucu kadar bir değeri olabilir mi? Bu ordu Amerikan emperyalizminin bugün tüm dünyaya müdahale aracı olarak kullanmaya kalktığı NATO’nun ikinci büyük ordusu değil midir? Tam da bu ordunun damgasını taşıyan antlaşmalarla Türkiye topraklarının her yanı ABD ve NATO üs ve tesisleriyle donatılmamış mıdır? İncirlik üssü Irak halkına karşı bu orduya rağmen mi kullanılıyor? Bu ordu halihazırda Balkanlar’da emperyalizmin bir müdahale gücü olarak hareket etmiyor mu? Ortadoğu halklarına karşı ABD-İsrail ile mihver kuran ve daha bir ay önce Konya ovasında onlarla birlikte saldırgan askeri tatbikatlar yapan bu ordu değil midir? 7 Ağustos bildirisinden yalnızca 4 gün sonra, NATO’yu (dolayısıyla ABD’yi!) kurulmakta olan AB ordusuna karşı “en büyük koz” ve en temel politika ilan eden bu(345)ordu değil midir?