Görüşme platformundaki muhatapları devrimci parti ve örgütlerden oluşuyor. Onların büyük bir çoğunluğu ise net bir biçimde öncelikle devrimci kuvvetlerin devrimci birliğinden yana olduklarını, herşeyden önce devrimci bir birleşik mücadele cephesi yaratılması gerektiğini söylüyorlar. EKİM, TİKB, MLKP, TKP/ML, TKP-K için bu çok açık bir biçimde böyle. Halen platforma katılmayan TKP (ML), TKEP-L vb. devrimci örgütler için de (yayınlarından açıkça izlenebileceği gibi) bu böyle. Bu durumda, Kurtuluş gazetesinin yukarıdaki yöntemsel yaklaşımı da gözetildiğinde, yapılması gereken, “düzen dışı örgütlenen parti ve gruplar(ın) siyasal ve pratik anlamda birlikte olabilmeleri” için gerekli açık tutum ve çabayı ortaya koymak değil midir? Birliğin bu “düzeyi” bugün olanaklı olduğuna göre, ona kendi cephesinden etkin bir biçimde katılmak değil midir?