Bölücülüğü kurumlaştıran bu “ön karar” yalnızca sorumsuzluğun değil, fakat darkafalılığın da bir nişanesi olarak anılacaktır gelecekte.
Biraz ciddiyet, biraz samimiyet, biraz da tutarlılık!
İçerdeki bu olumsuz gelişmelerin başını çeken iki önemli grup var: DHKP-C ve TKP (ML). Bu İkincisinin devrimci güç ve eylem birliğine mesafeli baktığı, her ne kadar onu genelde reddetmese de pratikte çok fazla umursamadığı bilinmektedir. Devrimci güç ve eylem birliği üzerine devrimci örgütler arası toplantılara bugüne kadar katılmak ihtiyacı duymaması bunu göstermektedir. (Birlik birlik diye çırpınıp duruyor görünen DHKP-C’nin böyle bir grupla zindanlarda ayrı bir “birlik” ekseni yaratmayı denemesi bu açıdan da dikkate değerdir.) Bu nedenle TKP (ML)’yi burada bir yana bırakıyoruz.