Fakat bir de sorunun öteki bir yüzü var. Celal Doğan mevcut sosyal-demokrat lider adayları arasında denebilir ki Özal çizgisinde gerçek bir neo-liberaldir. Bu ise bir başka koldan bizi gerisin geri İtalya’nın Prodi örneğine götürüyor. Celal Doğan Kürt sorununa(54)duyarlı bir tür “yerli Prodi” örneğidir. Orhan Doğan konumundaki bir Kürt politikacısının soruna tarihi tanık tutacak denli önemli bir vurgu eşliğinde Celal Doğan’a işaret etmesi bu açıdan rastlantı da değildir.
Bu tutum ve yaklaşım Öcalan’a Morales üzerinden getirilen düzeltmenin tüm anlamını da ortadan kaldırmaktadır haliyle. Fakat bunun bir önemi yoktur. Zira bu sonuç gerçekte Kürt hareketine bugün egemen olan siyasal anlayış ve tercihin mantığına tümüyle uygundur. Kürt kitlelerinin sosyal konum ve sorunları ile mücadeleci dinamizmine uygun düşen gerçekte Latin Amerika örnekleri olsa da, anayasal reformlara dayalı bir çizgide devletle ve düzenle barışmayı ve bütünleşmeyi seçmiş bir Kürt hareketi için bu tür örnekler “çözücü” olmaktan çok sorun kaynağıdır. Oysa bir yerli Prodi örneği olarak Celal Doğan’ın simgelediği kimlik bir yandan Kürt sorunu için ılımlı bir reform olanağı, öte yandan ise düzenin yerli ve emperyalist efendileri için bir güven kaynağıdır.