“AKP'nin alternatifi Güçbirliği'dir. Bu dört hafta, tek tek bütün seçmenlerle evlerini ziyaret ederek, yüz yüze konuşarak AKP'nin icraatını tartışabilirsek, AKP'nin de 3 Kasım seçimlerinde DSP’nin uğradığı akibete uğraması kaçınılmazdır.”
Parlamenter hayaller ayakları yerden kesiyor, politikanın tüm öteki sorunlarına da aynı hayalci ve idealist kafayla bakmayı birlikte getiriyor demek ki. Sahi yukarıdaki sözleri edebilenlerin politik yaşamın gerçekleriyle bir ilişkileri olabilir mi?
“AKP’yi yerel seçimlerde tepe taklak aşağıya indirmek” olanaklıdır! Nasıl mı? “AKP politikalarını önümüzdeki dört hafta boyunca tek tek bütün seçmenlerle en az bir kaç defa tartışmak”la! Yani? Yanisi subjektivizmin dipsiz kuyusu! Bu aynı mantıkla genel seçimlerde seçmenin ezici çoğunluğunun desteğini elde etmek ve böylece “iktidar”ı ele geçirmek çantada keklik sayılır. Ne de olsa ona daha en az üç yıl var ve bu durumda, “son dört hafta”nın boğucu sıkışıklığı ile kıyaslanamaz bir ferahlık içinde, “tek tek bütün seçmenlerle evlerini ziyaret ederek, yüz yüze konuşarak” onları ikna etmek çocuk oyuncağı sayılır.