Oy tabanı DEHAP’a ait olduğu için girilecek yeni ittifakları belirleyen de haliyle o olacaktı. EMEP ile SDP bu konuda kelimenin tam anlamıyla DEHAP’ın uzantısı, eklentisi ve kuyruğu durumundadırlar. Buna mecbur ve mahkumdurlar. Zira parlamenter heveslerini koruyabilmeleri, yerel ve genel “iktidarlaşma” üzerine ettikleri o iri iri lafların bir anlam taşıyabilmesi ancak bununla mümkündür. Bunu iyi bildikleri içindir ki Kürt hareketinin gel-gitler içinde açıkça Amerikancılık yapması, Irak’taki emperyalist savaşı desteklemesi ya da AB hakkında en temelsiz hayalleri yayması, onlar için bir sorun oluşturmamakta, parlamentarizme dayalı kader birliğinin gidişatını etkilememektedir. Dolayısıyla, DEHAP’ın “sosyal-demokrat” olarak adlandırılan burjuva düzen partileri ile seçim ittifakları arayışına da onların söyleyebilecekleri fazla bir şey yoktur, gerçekte de olmadı.