Bu inanılması güç durumun basit açıklaması genel çizgileriyle şudur: MLKP bir bütün olarak uzun yıllar boyunca Kürt sorununda kuyrukçu bir çizgi izledi. Bu konuda saflarında esasa ilişkin bir görüş ayrılığı yoktu. Fakat “MPYO”da temsil edilen ve hapishanelerden de destek alan kanat, bu kuyrukçu çizgide ölçüyü iyice kaçırdı ve adeta “ulusalcı söyleme” kaydı. PKK’nin reformist yönelimini derinleştirmesi olgusu ve devrimci ideolojik eleştirinin dıştan gelen basıncı karşısında, “MPYO”nun bu ölçüsüz kuyrukçu tavrı öyle anlaşılıyor ki MK’da temsil edilen kanadı bile rahatsız etmeye başladı. Ağustos ‘98 tarihli MK toplantısının sonuç değerlendirmeleri, bize bu rahatsızlığın kapsamı konusunda bir fikir vermektedir.