Bir; devrim ile karşı-devrim cephesini sınıfsal açıdan tanımlayan bir programatik ifadede, işçi sınıfı ve diğer emekçiler ile “Kürt ulusu” aynı devrim cephesi içinde tanımlanabilir mi ve tanımlanırsa bu ne anlama gelir? Ve iki, “Kürt ulusu”yla “gerici egemen sınıflar ve onları destekleyen emperyalistler arasındaki çelişmeler” uzlaşmaz karakterde midir? Bu iki sorunun yanıtını kısaca irdelemek, ulusal sorunun küçük-burjuva demokratizmi tarafından algılanışına olduğu kadar, bu algılamanın kuyrukçu sürüklenişteki payına da önemli açıklıklar getirecektir.