MLKP 3. Kongresi, burjuva reformizmiyle küçük-burjuva reformizmi arasındaki bu önemli farkı çok bilinçli bir tutumla görmezlikten geliyor. PKK’nin İmralı sonrası konum ve kimlik değişiminini reformist olarak niteliyor, fakat bunu burjuva sınıfsal konum yerine özenle küçük-burjuva bir sınıfsal konum üzerinden sunuyor. Bu elbette boşuna değil. Zira bu sunuş şekli, programında stratejik müttefik olarak tanımlanan küçük-burjuvaziyle kalıcı ittifaklar zemininin tüm olanaklarını böylece MLKP’ye açık tutuyor. Burada “reformist” nitelemesi yine de bir güçlük alanı gibi görünüyor, ama bilinen oportünist hokkabazlıklarıyla o bunu da bir güçlük alanı olmaktan hemencecik çıkarıyor. Okuyoruz: