Bu davranış, ikinci kongreden üçüncü kongreye uzanan süreç içinde sözkonusu harekette yaşanan değişimi de tüm açıklığı ile gözler önüne seriyor. Kuyrukçu liberal sürüklenme ile açık bir hesaplaşma yaşamayanlar, PKK’nin burjuva reformist bir çizgiye kaydığı bir dönemde bile ondan kopamadıkları gibi, onun üzerinden artık reformist solun geriye kalanını da kendileri için olağan ve öncelikli müttefikler olarak görmeye başlıyorlar. Seçimler gibi önemli bir siyasal olay vesilesiyle kitlelerin karşısına onlarla birlikte çıkmakta hiçbir sakınca görmüyorlar. Onları bundan ilkesel(238)ya da siyasal engeller değil, fakat tümüyle, zaman sıkışıklığında giderilemeyen liste pazarlıkları alıkoyabiliyor.