“Devrimci hareketin, kendi iç birliği yerine, reformistleri de içeren ‘genel sol birlik' önerisinin, gelişmeyi reformistler ve giderek burjuvazi lehine koşullandıracağı ve dolayısıyla halkın ve devrimin saflarını daha da fazla böleceği açıktı. (...) Biz, işçi sınıfının, emekçi yığınların ve Kürt ulusunun çıkar ve özlemlerini savunan gerçekten devrimci örgütlerin birliğinin sağlanarak buradan yürünmesi, bu birliğin burjuvazinin sözüm ona muhalif parti ve klikleriyle kendi arasına kesin bir çizgi çekmesi gerektiğini(262)düşünüyoruz. DHKP ve PKK ise farklı bir yoldan, burjuva parti ve klikleriyle bağlarını korumaktan yana olan reformist güçleri de, yani herkesi ve dolayısıyla son çözümlemede düzenin sürdürülmesinden yana olan güçleri de kapsayan bir eylem ve cephe birliğinden ya da buna açık kapı bırakmaktan yanalar.” (MLKP II. Kongre Belgeleri, s.48)