Böylece, onlar hiçbir dönemde Kürt hareketi karşısında marksist ilkelere dayalı doğru ve sağlam bir tutum alamadılar derken neyi anlatmak istediğimizi, öncellerinden bugüne bütün bir MLKP tarihi üzerinden örneklemiş bulunuyoruz. Ve bununla biz, kendi bağımsız dünya görüşünden, ilkesel ve programatik temelinden ve taktiğinden yoksun bir hareket için “öncü parti” iddiasının boş bir laf olarak kaldığını, bu durumda “öncü partiden önder partiye geçiş!” üzerine lafların altı boş tekerlemeler olmaktan öteye gidemeyeceğini anlatmak istiyoruz.