Bunlar basit gerçeklerdir ve özellikle “üretimin denetlenmesi sloganı” üzerine söylenenler bu ülkede artık iyi kötü biliniyor olmalıdır. Zira kriz koşulları ile “devrimci durum”u birbirine karıştırarak “üretimin denetlenmesi sloganı”nı ileri sürme budalalığı daha önceleri başkaları tarafından da gösterildi ve bu yerinde eleştirilere konu oldu. Ama tüm bunlara rağmen ve 2002 yılında, “üretimin denetlenmesi sloganı”nın hangi koşullarda devrimci bir rol oynayabileceğini ve hangi koşullarda “kapitalist örgütler sistemiyle içiçe geçme” sonucu doğuracağını birbirinden ayıramayan bir “öncü parti” gerçeği ile yüzyüzeyiz. Üstelik de kongresi üzerinden!