Dolayısıyla, bu ikinci düzeltmenin yarattığı açıklık temelinde, MLKP 3. Kongresinin bu saçma düşünceyi temelden reddetmesi, “Strateji belgesi”nden onu ve onu tamamlayan herşeyi çıkarıp atması gerekirdi. Oysa o böyle yapmak yerine, tutup bu düşünceyi ve onu üreten “perspektif, analiz ve kararları” yeniden onaylama yoluna gitmiştir!
Egemen sınıfların değirmenine su taşımak
‘90’lı yılların ortalarından itibaren devrimci akımlara yönelik ağır ve bayağı saldırılara yeniden başlayan Perinçek, Birlik Kongresi Belgeleri’nin yayınlanmasının ardından MLKP’nin bugün hala sürdürmekte ısrar ettiği bu görüşleri bulunmaz bir fırsat olarak anında diline doladı; bir başyazısını bu konuya ayırarak, yukarıdaki(295)saçmalıkları devrimci akımların MİT’in, kontrgerillanın oyuncağı haline geldiğinin kanıtı saydı. Bu alçakça bir karalamaydı; fakat “Türk-Kürt, sünni-alevi, laik-şeriatçı” çatışmasından geçerek gelişecek bir devrime ilişkin o aptalca düşünceler buna fazlasıyla malzeme sağlıyordu.