Biz söylenmesi gerekeni zamanında söyleriz. Zamanında TDKP’ye söylediklerimiz biliniyor ve işte TDKP’nin akibeti. Zamanında PKK’yla ilgili söylediklerimiz orta yerde ve işte PKK’nın akibeti. TİKB ile ilgili söylediklerimiz koca bir kitap olarak ortada ve işte TİKB’nin akibeti. Ve nihayet MLKP için söylenenler, onlar da bir bir gerçekleşiyor. Yineliyorum, bunun kehanetle bir ilgisi yok. Bunu önden kestirebilmenin hiçbir güçlüğü de yok. Ortada bu hareketlerin bir kimliği, bir çizgileri ve bu çizgideki evrim ve değişim var. Bizim MLKP polemiğinde yaptığımız nedir? Onların dünkü çizgisini, kuruluş belgelerinde ortaya koyduğu perspektifleri alarak bugün geldiği noktayla karşı karşıya koymaktır. Siz dün şuradaydınız, iyi kötü devrimci kaygılarınız vardı, tüm tutarsızlıklarınıza rağmen genel olarak devrimci bir zeminde duruyordunuz, oysa şimdi dünkü bu konumu ve kaygıları bir yana bırakarak artık şu noktaya gelmiş bulunuyorsunuz; ama bu gelişiniz rastlantı olmadığı gibi öyle çok bilinçsizce bir sürükleniş de değil, ne yaptığınızı, neyi seçtiğinizi pekala biliyorsunuz, ne var ki bunu örtülü bir biçimde, tabanınızı buna adım adım alıştırarak oportünistçe ya(317)pıyorsunuz, diyoruz.