Peki, bizim çıkış dönemimizde bizi inkarcılıkla suçlayarak geçmişe kıskançlıkla sahip çıkar görünenler ne yaptılar? Ne yaptıklarını çok geçmeden gördük. ‘71 devrimcilerinin devrim adına yükselttikleri bayrağı terkettiler ve gelinen yerde artık tümden gerisin geri TİP çizgisine döndüler, TİP parlamentarizminde karar kıldılar. Halbuki ‘71 devrimcileri, Deniz Gezmişler, Mahir Çayanlar, Kaypakkayalar, tam da TİP parlamentarizmini reddederek devrimi seçmişlerdi. EMEP’liler dün devrimi terketmişlerdi, bugünse artık TİP çizgisinde karar kılmış durumdalar. Ama büyük bir utanmazlıkla, “Deniz Gezmişler’in yolu bugün parlamentoya çıkmıştır” diyebiliyorlar. Salt kendilerine parlamento yolu göründü umuduna kapıldıkları için. Bu gerçekten tam bir utanmazlıktır, en kabasından bir inkardır ve geçmişin anısına da büyük bir saygısızlıktır. Deniz Gezmiş’i Deniz Gezmiş yapan, EMEP’in bugün temsil ettiği çizgiyi ‘60’lı yıllarda temsil eden siyasal akımdan kopmak olmuştur. TİP oportünizminden, yani reformizme ve parlamentarizme dayalı bir akımdan kopmaktı o zamanlar sözkonusu olan. Oysa hala Deniz Gezmişler’in adını istismar etmeye yeltenenler bugün gerisin geri oraya dönmüş bulunuyorlar. Demek ki böyleleri Denizler’in tuttuğu yolu inkar eden döneklerden öte bir şey değildirler.