Çatışan taraflardan biri, somutta ordu, kendini bağımsızlığın ve “milli çıkarlar”ın güvencesi sayıyor. Bunun karşısında ANAP ve TÜSİAD ise demokrasi havariliğine soyunuyor. İki tarafın iddiası da her türlü dayanaktan yoksun bir aldatmacadan başka bir şey değildir. Her iki taraf da bugünkü kokuşmuş sömürü ve soygun dü(338)zeninin, ona eşlik eden faşist baskı ve terör rejiminin en asli unsurlarıdır. Bu alanlardaki tüm temel politika ve uygulamaların ortak sorumluluğunu taşımaktadırlar. Her iki tarafta işçi sınıfını, emek hareketinin ve her türlü ilerici-devrimci muhalefetin amansız ve yeminli düşmanıdır. Buna ister Türkiye’nin son 40 yılı, ister son on yılı, isterse son bir kaç yılı üzerinden bakılsın, durumun, her iki tarafın tutum ve konumunun tümüyle bu olduğu görülür. Örneğin İMF reçeteleri de F Tipi hücreler de, her iki tarafın ortak politikaları durumundadır.