Sorun Perinçek’in ‘70’lerde kalmış ve o zaman bile gerçek bir inanç ve samimiyetten yoksun görüşlerinden ibaret olsa gene neyse. Ama aynı Perinçek daha ‘90’lı yılların başında, 28 Şubat’tan yalnızca 4.5 yıl önce, “Kemalist devrim”le kurulan bugünkü cumhuriyetin gelinen yerde artık çürüyüp iflas ettiğini, onu yeniden diriltmenin tarihsel bir imkanı bulunmadığını, gündemde yeni bir cumhuriyet bulunduğunu söylüyordu. 1920’lerin cumhuriyetinden geriye ilerici tarihsel mirasından başka bir şey kalmadığını vurgulayan Perinçek, sözlerine şöyle devam ediyordu: “Bu cumhuriyet 1990’larda ihtiyar, bitkin, gelecekle hesaplaşan, ufku kapanmış, kontr-gerillacı ve militarist bir karakter kazandı.”“İkinci Cumhuriyet” arayışlarını bir “onarım girişimi” olarak tanımlayan Perinçek, bu projenin bir şansı olmadığını, zira bu cumhuriyetin bir onarım değil fakat tarihe gömülmeyi beklediğini söylüyor ve net sözlerle ekliyordu: “Yeni bir cumhuriyet ancak Emekçi Cumhuriyeti olabilir.”