Kendini kokuşan kurulu düzeni islah edecek ve Türkiye kapitalizmini saplandığı bataktan kurtaracak parti olarak sunan bu çevre ve lideri Perinçek, “ordu ile emekçileri karşı karşıya getirmemek” adına işçi ve emekçi eylemlerine karşı çıkmak cüreti bile gösterebildi. Bu aynı bakışla yakın dönemin kitle eylemlerine uzak durma yolunu seçti. Sınıf ve kitle hareketinin kendi düşmanlıklarına rağmen bir kez daha gündeme geldiği şu günlerde, ordu yalakası Perinçek kendince ona bir çerçeve çiziyor. Eylemler erken seçim ve “milli hükümet” talebine ve planına oturmalıymış. Eylemlerde “orduya bağlılık” dile getirilmeli, bu bağlılığa aykırı her türlü devrimci etkinlik ve ajitasyon kesinlikle engellenmeli ve bu “eylemler Türk bayraklarıyla yürütülmeli”ymiş. (Her eylemde İstiklal Marşı okunmalı hükmünü de ekleyebilirdi bu plana).