Aldanmanın sonu yok; fakat gerçekte burada sözkonusu olan bir aldanma ya da yanılgıdan da öte bir şey. Liberal işçi politikacılığı konumuna soyunan ve parlamenter parti olma hevesleri taşıyan EMEP, bu konumuyla sendika bürokrasisine bel bağlıyor ve onun desteğini almayı umuyor. Türkiye’de sınıf üzerine politika yapmayı seçen reformist sol partiler geçmişten beri sınıf kitleleri üzerinde kolay etki ve denetim kurmanın bir yolu ve yöntemi olarak görüyorlar, sendika bürokrasisi ile iyi ilişkiler kurmayı ve giderek onu kazanmayı. Geçmişte TKP ve TİP’in durumu buydu. Şimdilerde onlardan doğan boşluğu doldurmak hevesindeki EMEP’in sorunu da bu.