Gerçekte ÖDP, Türkiye’nin sol siyasal mücadele yaşamına herhangi bir katkı sunmak bir yana, tam tersine, solu yeni bir düzeyde bozan, tahrip eden, zaafa uğratan bir rol oynadı. O Perinçekçi İP’in yanısıra burjuvazinin sol içindeki en berbat ve yıkıcı kolu oldu. Yarattığı tahribatta da ancak Perinçekçi İP’le kıyaslanabilir. İP’in şoven burjuva milliyetçiliği ve ordu yalakalığı üzerinden yaptığını ÖDP burjuva liberalizmi ve parlamentarizm üzerinden yapmaya çalıştı. ÖDP, özellikle altı yıllık yaşamı boyunca ona egemen olan kanadın da etkisiyle, modern anti-komünist bir akım olarak hareket etti, bu çerçevede tümüyle burjuvaziye ve bir bütün olarak düzene hizmet etti. Düzenin ve düzen medyasının özel sempatisi ve kayırmasıyla ödüllendirilmesi de bundan dolayıdır. (‘99 seçimleri esnasında Amerikancılıkta en arsız neo-liberal döneklerin adeta tek merkezden yönlendirilerek ÖDP’ye oy desteği çağrısı yapmaları, bu ödüllendirmenin kaba ve uç bir biçimi sayılmalıdır.)