Devrimci örgütler arası güç ve eylem birliği görüşmeleri devrimci basında konuya ilişkin tartışmalar eşliğinde sürüyor. Temenni edelim bu görüşme trafiği ve tartışma süreci gereğinden fazla uzamaz, bir tür sürüncemeye dönüşmez.
Öncelikle güncel durumun ve gelişmelerin buna tahammülü yok. Sermaye iktidarı 1 Mayıs’ın hemen ardından ve 1 Mayıs’ta sergilenen devrimci başarıdan gerekli sonuçları çıkararak genel bir karşı saldırı başlatmış bulunuyor. Amaç devrimci kitle hareketini henüz yeni yeni güç ve tempo kazanmaya başladığı bu ilk gelişme safhasında boğmak, yeni bir aşamaya sıçramasına fırsat vermemektir. Sermaye iktidarının hesabının bu olduğu ve bu hesabı boşa çıkarmanın günün en acil ve yakıcı görevi olduğu üzerine tüm devrimci çevrelerde bir görüş birliği var. Kaldı ki değişik zamanlarda hep sözü edilen, ama hep de ortada bırakılan merkezileştirilmiş bir devrimci güç ve eylem birliği sorununun aniden gündeme girmesi ve somut görüşmelere konu olması tam da bu güncel durumla, bunun zorunlu gerekleriyle bağlantılıdır. Bunu da herkes biliyor. Demek oluyor ki sermaye iktidarının karşı saldırısını püskürtmenin ve devrimci kitle hareketini ileriye taşımanın öteki şeyler yanında birleşik bir devrimci direnme odağı oluşturmaktan geçtiği basit gerçeği, aynı şekilde, güncel duruma ve görevlere ilişkin değerlendirmelerin bir başka ortak buluşma noktası.(403)