Bu sözlerin yayınlandığı sırada dışarda gerçekten birliği yeni düzeylere çıkarmak ve yeni alanlara yaymak için somut bazı girişimler vardı. Ne var ki aynı tarihte (3 Ağustos’ta) içerde, “tutsaklık koşullarında sağlanan birliğin” bizzat DHKP-C’nin inisiyatifiyle aldığı yeni biçim, dışarıya “olumlu sonuçlarıyla” değil, tam tersine, olumsuz sonuçlarıyla yansıdı. Açık alanda, DETUDAP’ta ve nihayet Avrupa’da yaşanan ileriye yönelik adımlar peşpeşe sekteye uğradı. Bu sahalarda birliğe daha ileri bir kapsam ve biçim kazandırmak için somut kararlara konu olan gelişmeler içerdeki 3 Ağustos toplantısının “ön kararı”na çarptı ve birlik ilişkileri bir anda çok geri bir noktaya savruldu. Zira içerdeki kararlar dışarı için gerçekten “bağlayıcı” olmuş, dışardaki “önderlik”ler bu sorumsuzluğa müdahale edeceklerine onay vermişlerdi.