Gerçekten ilginç bir durumla karşı karşıyayız. 3 Ağustos’ta, içinde DHKP-C’lilerin de bulunduğu bazı gruplar, aldıkları “ön karar”la zaten bir süredir işlemez hale getirilen Cezaevleri Merkezi Koordinasyonu’nu artık resmen ortadan kaldırıyorlarken, 10 Ağustos’ta Kurtuluş dergisi bugüne kadar “katılmayanlar artık katılmalıdırlar” çağrısı yapabiliyor. Ve bu çağrı, 3 Ağustos kararlarının dışarıya ulaştığı ve dışarıdan onay gördüğü bir sırada yapılabiliyor! Bu durum karşısında ne diyeceğimizi gerçekten bilemiyoruz. Ortada ya karar alma ve politika belirleme mekanizmalarının çok başlılığı, ya da çok büyük bir samimiyetsizlik olmalı. Biz ikisine de inanmakta güçlük çekiyoruz.