H. Fırat (Not 1: Parentez içindeki rakamlar kitabın orjinal sayfa numarasıdır. Sayfa numaraları o sayfanın sonunu işaretler)


Bu vurgu, devrimci örgütlerin güç ve eylem birliğinin önemini hiçbir biçimde azaltmıyor. Yalnızca bu taktik adıma doğru ve sağ



Yüklə 1,69 Mb.
səhifə116/127
tarix15.05.2018
ölçüsü1,69 Mb.
#50469
növüYazı
1   ...   112   113   114   115   116   117   118   119   ...   127

Bu vurgu, devrimci örgütlerin güç ve eylem birliğinin önemini hiçbir biçimde azaltmıyor. Yalnızca bu taktik adıma doğru ve sağ(387)lam bir genel perspektif içinde bakma olanağı sağlıyor. Bu ise, komünistlere, bir yandan güç ve eylem birliğine yönelik sorumluluklarına en sıkı biçimde sarılma, fakat öte yandan bunu genel stratejik hedeflerine ulaşmalarını kolaylaştıran bir olanağa dönüştürme perspektifiyle hareket edebilme sorumluluğu yüklüyor.

Aynı şekilde bu, komünist hareketin kendi gündemi ile devrimci güç birliği arasındaki ilişkiye de ışık tutmaktadır. Her ciddi siyasal akım için kendi bağımsız çalışması ve gündemi her zaman için esastır. Komünistler bunu bir an olsun unutamazlar. Dahası, ilk bakışta çelişkili gibi görünse de, güç birliği içinde etkin bir biçimde yer alabilmek ve belirgin bir rol oynayabilmek de bu bağımsız konum ve çalışmaya sıkı sıkıya bağlıdır. Fakat eğer güç ve eylem birliği ihtiyacı ve olanağı nesnelse, bu zaten farklı örgütlerin gündemlerinin mücadelenin genel seyri üzerinden bir dizi noktada örtüşebilmesi olanağının da nesnel varlığı anlamına gelir. Dolayısıyla, birliğin gerekleri ve genel çıkarları adına bağımsız çalışma ve gündemlerden vazgeçmek nasıl manasız bir davranışsa, aynı şekilde, bağımsız çalışma ve gündem adına güç ve eylem birliği ihtiyacını görmezlikten gelmek ya da ona hak ettiği önemi vermemek de aynı ölçüde manasız bir davranış tarzıdır ve devrimci sorumlulukla bağdaşır bir yanı yoktur.

Her birlik girişiminde olduğu gibi, devrimci örgütler arasındaki güç birliği girişimi içinde etkin biçimde yer almak da temelde bir özgüven sorunudur. Bu ortak eylem süreci, sadece devrimci mücadeleyi güçlendirmekle kalmayacak, fakat aynı zamanda farklı örgütleri bizzat birleşik mücadelenin pratiği içinde birbirlerinin tabanları karşısında bir sınamadan geçirecektir. Komünistler bu noktada tam bir güvenle hareket etmelidirler. Güç birliği sürecinin devrimci tabandaki önyargıların kırılmasına, böylece farklı örgütlerin, bunlar arasındaki gerçek farklılıkların önyargısız olarak değerlendirilebilmesine, teorinin ve pratiğin gerçek ölçüleriyle yerli yerine oturtulabilmesine hizmet etmesi için çalışmalıdır.

(Ekim, Sayı: 148, 1 Temmuz ’96, Başyazı)(388)

****************************************************

Devrimci güç ve eylem birliği

Devrimci güç ve eylem birliği nihayet devrimci parti ve örgütlerin gündemine çözülmesi gereken bir sorun olarak yeniden girdi. Kısa bir süre önce DHKC, EKİM, MLKP, TKP/Kıvılcım, TKP/ML, TDP, TİKB, ERNK ve DHP adına yapılan ortak bir açıklamada, adı geçen parti ve örgütler arasında devrimci güç ve eylem birliğini gerçekleştirmek üzere görüşmeler yapıldığı bildirildi. Açıklamada, görüşmelerin yeni başladığı ve henüz sonuçlandırılmadığı belirtilmekle birlikte, “ortak devrimci mücadelenin geliştirilmesi ve faşizme karşı daha güçlü çıkışların sağlanması” amacı çerçevesinde devrimci güç birliğinin gerçekleştirileceğine dair bir kararlılık dile getirilmektedir. (Sözkonusu açıklamayı ekte yayınlıyoruz.)

Devrimci parti ve örgütlerin bu girişimi devrimci siyasal mücadelenin acil ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik önemli bir adımdır. Her zaman için gerekli olan bu tür bir birliği son dönemin siyasal gelişmeleri bugün özel bir zorunluluk haline getirmiştir. Faşist rejimin 1 Mayıs’ı izleyen yeni saldırılarını püskürtebilmenin, kazanımları koruyarak henüz yeni yeni güç kazanan devrimci kitle eylemini yeni bir düzeye çıkarabilmenin temel önkoşullarından biri de ortak bir devrimci direnme eksenini yaratabilmektir. Devrimci parti ve örgütlerin mevcut girişimi bu acil ve yakıcı ihtiyaca yanıt vermektedir.(389)

Halihazırda açıklamayı yapan örgütler Türkiye devrimci hareketinin neredeyse tamamını temsil etmektedirler. Görüşmelerde temsil edilmeyen birkaç devrimci örgüt daha var ve bunların da katılımı sağlanabilir, sağlanmalıdır da. Öte yandan, görüşmelerde Kürt ulusal devrimci hareketini temsilen ERNK yer almaktadır. Bu tablo Türkiye ve Kürdistan devrimci hareketinin ezici bir ağırlıkla temsil edildiği bir güç ve eylem birliği platformunu meydana getirmektedir. Eğer tüm parti ve örgütler devrimci olmanın ve ezilenler cephesini temsil etmenin sorumluluğu ile hareket ederlerse, daha etkili bir mücadele için kitlelere güç ve cesaret veren bir direniş ekseni yaratabilirler.

Biraz da gelişmelerin basıncı ile gündeme gelen birlik görüşmelerine yapılan açıklamadan anlaşıldığı kadarıyla halihazırda açık bir iyiniyet havası ve sonuca gitme kararlılığı hakimdir. Bu durumda sürpriz gelişmeler olmazsa eğer, görüşmeler süreci güç ve eylem birliği platformunun oluşturulması ve belli sınırlar içinde kurumlaştırılması ile sonuçlanacaktır. Bundan kuşku duymak için görünürde bir neden yok.

Fakat geçmiş deneyimlerin de gösterdiği gibi asıl sorun ilk oluşumun ve adımların ardından başlamaktadır. Gelişmelerin yarattığı basıncın harekete geçirdiği sorumluluk bilinci ve bunun beslediği bir iyiniyetle başlatılan süreç, zaman içinde gitgide güçlendirilmek yerine, çok geçmeden tavsatılmakta, giderek kaba bir hayal kırıklığıyla sonuçlandırılabilmektedir. Bunun yakın geçmişteki örneği 1993 yılında gündeme getirilen Devrimci Demokratik Güç Birliği (DDGB) olmuştur. Bu birlik balangıçta hayli iddialı bir biçimde ilan edildiği halde, Avrupa’daki kısa süreli bazı ortak girişimlerin ardından sessizce dağılıp gitmiştir. Bunun nedenleri konusunda kitlelere ve devrimci kamuoyuna ortak bir açıklama dahi yapılmamıştır. Katılımcılardan herhangi biri de, birlik sorunuyla bu kadar kolay oynama sorumsuzluğunu kendi cephesinden sorgulamak ve açık bir eleştirinin konusu yapmak ihtiyacı duymamıştır.

Yeni devrimci güç birliği girişimi işin daha henüz başındayken(390)yakın geçmişin bu deneyimlerini gözönünde bulundurmak durumundadır. Devrimci güç ve eylem birliği devrimci siyasal mücadelenin önemli, zorunlu ve bugün için acil bir ihtiyacı olarak değerlendirildiğine göre, onu kolayından yeni bir başarısızlıkla yüzyüze bırakmak büyük bir sorumsuzluk olacaktır.


Yüklə 1,69 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   112   113   114   115   116   117   118   119   ...   127




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin