Hakan ertaş; Genel Koordinatör olduğunu, iş adamı olduğunu ve hayatının dyp de geçtiğini



Yüklə 3,97 Mb.
səhifə27/52
tarix23.01.2018
ölçüsü3,97 Mb.
#40195
1   ...   23   24   25   26   27   28   29   30   ...   52

2.maddesinde, Kuvva-i Milliye hareketinin temel hedefinin, ulusalcı tüm güçleri kısa sürede bir çatı altında toplamak olduğu, bu amaçla en küçük birimler olan ve periyodik toplantılar yapan 8-10 kişilik çalışma grupları ile işe başlamak istedikleri, bu çalışma gruplarının hedeflerinin ve aktivitelerinin ulusalcı pek çok konuda fikirsel platformda çalışma yapmak ve zincirin halkalarını arttırmak olduğu, bu konuda ADD gibi sivil toplum kuruluşlarıyla direkt ve güçlü koordinasyonun şart olduğu, önce bilgi ve fikir üretilmesi ve bunlann hızla topluma yayılması gerektiği, eylem ve teorinin pratiğe aktanlmasımn kaçınılmaz olduğu,

3.maddesinde, Kuvva-i Milliye hareketinin en temel hedeflerinden birinin, koordine zincirlerini ve düzenli olarak toplanıp birbirini bulan çalışma gruplarının ulusal güçleri aktive etmesi ve düşmana karşı mücadele verilmesi, işgal altında da silahlı mücadeleyle ülkenin iç ve dış düşmanlardan anndınlması olduğu,

4.maddesinde, Kuvva-i Milliye hareketine herkesin davetli olduğu, bu hareketin liderinin olmadığı, harekette herkesin lider olduğu ve Mustafa Kemal' in askeri olduğu, en önemli parolanın "Hızla birbirini bul, örgütlen, büyü, ama parçalanma" olduğu, şeklindeki belgelerden de şüphelilerin ERGENEKON TERÖR ÖRGÜTÜNÜN yapılanması içerisinde Kuvvai Milliye örgütlenmesinin amaç ve faaliyetlerini bilerek, gizli örgütlenmelerle hücre tipi yapılanmalarla zamanla oluşacak halkalann birleştirilmesiyle örgütün hedefine ulaşmasını tasarladıklan ve uygulamaya koyduklan açıkça anlaşılmaktadır.

Yine şüpheli den elde edilen belgelerde,

Sayfalann arka tarafında Kemal Yalçın ALEMDAROĞLU, MDFACS Proffessor Of Surgery Head Of The Surgical Department ibareleri bulunan, "Değerli Başkan Lions kulüplerinin sevgili üyeleri hepinize en içten duygulanmla sevgilerimi ve saygılanmı sunuyorum son aylarda Cumhurbaşkanı, MGK ve Genelkurmay Başkanı irticai faaliyetlerin yoğunlaştığını ve laik Cumhuriyetimize tehdit oluşturduğunu vurgularken başbakan büyütülecek, abartılacak bir durum olmadığını belirterek; konuyu geçiştirmeye çalışmaktadır

şimdi ben konu ile alakalı düşüncelerimi sizlerle paylaşmaya çalışacağım" ibareleri ile başlayan ve dokümanın,

19. sayfasında "Yüksek Yargı Organı Danıştay'a Gerçekleştirilen Saldırının ve

katliamın nedeninin Türban Karan olması İrticai hareket değil midir Sivas Olaylan ve

benzeri olaylanm da dikkate alırsak irtica varlığından söz edebilmek için ayaklanma, başkaldırma, katliam, isyan ve Menemen olayı gibi Yeşil Bayraklarla üzerinde Kubilay'lann kesik başlarıyla meydanlarda dolaşmak mı gerekecektir."

20. sayfasında Cumhuriyet Gazetesinde İlhan SELÇUK 31.12.2003 tarihli


yazısında
Başbakanlık Müsteşan Ömer DİNÇER için Softa, Bağnaz, Yobaz ve Mürteci gibi
sözcükler kullandığı için Ankara Asliye Hukuk Mahkemesinde tazminata mahkum edilmiş,
Yargıtay bozmuş, şeklinde yazılar olduğu,

Şüphelinin darbe söylemlerini sadece telefon görüşmelerinde değil Lions klübü gibi dernekler de yaptığı konuşmalarda açıkça söylemekten çekinmediği, yine yukanda belirtilen tutanak içeriğine göre şüphelinin Ankara Tandoğan meydanında yapılan mitingi hem kendisi hem de üniversite öğretim görevlilerinin katılımını sağlamak suretiyle ORDU GÖREVE pankartlannı taşıyıp taşıttığı, Habip Ümit SAYIN'ın ek ifadesine göre de Taksim'de örgütsel içerikli toplantılar düzenlediği anlaşılmaktadır. Tüm bu deliller birlikte değerlendirildiğinde;

Şüpheli Kemal Yalçın ALEMDAROĞLU'nun ERGENEKON TERÖR ÖRGÜTÜNÜN yapılanması içinde bizzat ERGENEKON başkanlığı bünyesinde sivil şahıslarca yönetileceği belirtilen Teori Tasarım ve Planlama Dairesi Başkanlığı (sivil) içinde görevli yönetici konumunda olduğu, kendi konumu ve toplumdaki kariyeri ile ulaşıp etkileyebileceği kesimleri darbe yaptırmaya teşvik etmek ve bu amaçla ERGENEKON TERÖR ÖRGÜTÜNÜN temel amaçlanna ulaşmayı sağlamak için faaliyetlerde bulunmak suretiyle Türkiye Cumhuriyeti Hükümetine Karşı halkı ve Türk Silahlı Kuvvetlerini darbe yoluyla isyana tahrik ve teşvik etme suçunu planlı ve ısrarlı bir şekilde işlediği, adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs ettiği anlaşıldığından;

Şüpheli Kemal Yalçın ALEMDAROĞLU'nun üzerine atılı eylemlerine uyan; TCK'nun 314/1, 313/1 ve 3713 Sayılı Terörle Mücadele Kanunun 5. maddeleri gereğince cezalandırılması talep edilmiştir.

Şüpheli Kemal Yalçın ALEMDAROĞLU yasadışı ERGENEKON terör örgütünün yöneticisi konumunda olup, 5237 Sayılı TCK'nun 314/3. maddesi "Suç işlemek amacıyla örgüt kurma suçuna ilişkin diğer hükümler, bu suç açısından aynen uygulanır" ve TCK'nun 220/5. maddesi de "Örgüt yöneticileri, örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenen bütün suçlardan dolayı aynca fail olarak cezalandınlır" hükmü gereği, örgüt faaliyeti çerçevesinde işlenen tüm suçlardan 5237 Sayılı TCK'nun 314/3 maddesi yollaması ile TCK'nun 220/5. maddesi gereğince ERGENEKON terör örgütünün faaliyeti çerçevesinde işlenen tüm suçlardan sorumlu tutulmasının yasal zorunluluk olması nedeniyle;



1 -Cumhuriyet Gazetesine 3 kez bomba atılması nedeniyle, ruhsatsız patlayıcı madde bulundurmak ve taşımak, korku ve panik yaratacak şekilde patlayıcı madde kullanma, mala zarar vermek suçlarından TCK'nun 174/1-2 (hukuki kesinti oluşturan iddianame öncesi tüm ruhsatsız patlayıcı bulundurma eylemleri Yargıtay kararlannda tek suç sayıldığından alt sınırdan uzaklaşılması suretiyle bir kez uygulanması), 170/1-c (3 kez), 151/1(3 kez),

2-Danıştay saldırısında Türk Milleti adına yargılama görevini yürütmekte iken
görevinin başında katledilen yargı şehidi Mustafa Yücel ÖZBİLGİN'in tasarlayarak
öldürülmesi, mağdurlar Mustafa BİRDEN, Ayla GÖNENÇ, Ayfer ÖZDEMİR ve Ahmet
ÇOBANOĞLU'nun tasarlayarak öldürülmeye teşebbüs edilmesi nedeniyle TCK'nun
82/a-g, 82/a-g, 35/2. maddesi (4 kez),
- -.



3- Ergenekon terör örgütünün faaliyeti çerçevesinde şüpheliler; Muzaffer
TEKİN, İsmail YILDIZ, Ergün POYRAZ, Kemal KERİNÇSİZ, Mete YALAZANGİL,
Aydın YÜKSEK, Muzaffer ŞENOCAK, Fikret EMEK'in işlemiş oldukları; Devletin
güvenliği veya iç veya dış siyasal yararları bakımından, niteliği itibarıyla, gizli kalması
gereken bilgileri temin etmek suçundan dolayı TCK'nun 327/1. maddesi gereğince (8)
SEKİZ KEZ,


  1. Ergenekon terör örgütünün faaliyeti çerçevesinde şüpheliler; İsmail YILDIZ, Ergün POYRAZ, Mete YALAZANGİL, Aydın YÜKSEK, Muzaffer ŞENOCAK ve Fikret EMEK'in işlemiş oldukları; Devletin güvenliğine veya iç veya dış siyasal yararlarına ilişkin belge veya vesikaları geçici de olsa, bunları tahsis olundukları yerden başka bir yerde kullanmak suçu nedeniyle: TCK'nun 326/1. maddesi gereğince, (6) ALTI KEZ,

  2. Ergenekon terör örgütünün faaliyeti çerçevesinde şüpheliler; Gazi GÜDER, Ayşe Asuman ÖZDEMİR, Halil Behiç GÜRCİHAN, İsmail YILDIZ, Kemal ŞAHİN, Mehmet Murat YÜCEL, Feridun Refik NUHOĞLU, Ergün POYRAZ, Fikret EMEK, Doğu PERİNÇEK, Mehmet Zekeriya ÖZTÜRK, Sevgi ERENEROL, Habip Ümit SAYIN, Hikmet ÇİÇEK, Kemal KERİNÇSİZ, Nusret SENEM, Erkut ERSOY ve Murat ÇAGLAR'in işlemiş oldukları, Kişilerin siyasî, felsefî veya dinî görüşlerine, ırkî kökenlerine; hukuka aykırı olarak ahlâkî eğilimlerine, cinsel yaşamlarına, sağlık durumlarına veya sendikal bağlantılarına ilişkin bilgileri kişisel veri olarak kaydetmek suçu nedeniyle; TCK'nun 135/2-1,43/2. maddesi gereğince (18) ONSEKİZ KEZ,

6- Ergenekon terör örgütünün faaliyeti çerçevesinde şüpheliler; Oktay
YILDIRIM, Mehmet DEMİRTAŞ ve Fikret EMEK'in işlemiş oldukları, silahlı terör
örgütüne ait silahları depolamak suçu nedeniyle; TCK'nun 315 ve 3713 Sayılı Terörle
Mücadele Kanunun 5. maddesi gereğince (3) ÜÇ KEZ,


  1. Ergenekon terör örgütünün faaliyeti çerçevesinde şüpheliler: Ayşe Asuman ÖZDEMİR ve Halil Behiç GÜRCİHAN'in işlemiş oldukları, Adil Yargılamayı Etkileme suçu nedeniyle; TCK'nun 288. maddesi gereğince (2) İKİ KEZ,

  2. Ergenekon terör örgütünün faaliyeti çerçevesinde şüpheliler: Fikret EMEK, Hayrettin ERTEKİN, Hikmet ÇİÇEK, Halil Behiç GÜRCİHAN, Hayati ÖZCAN, Ergün POYRAZ, Nusret SENEM ve Doğu PERİNÇEK'in işlemiş oldukları; Yetkili makamların kanun ve düzenleyici işlemlere göre açıklanmasını yasakladığı ve niteliği bakımından gizli kalması gereken bilgileri temin etmek suçu nedeniyle, TCK'nun 334/1 maddesi gereğince (8) SEKİZ KEZ,

  3. Ergenekon terör örgütünün faaliyeti çerçevesinde şüpheliler: İsmail YILDIZ, Bekir ÖZTÜRK, Hüseyin GÖRÜM ve Fuat ERMİŞ'in işlemiş oldukları; Askerleri kanunlara karşı itaatsizliğe teşvik etmek suçu nedeniyle, TCK'nun 319/1, 3713 Sayılı Terörle Mücadele Kanunun 5. maddesi gereğince (4) DÖRT KEZ,

10- Ergenekon terör örgütünün faaliyeti çerçevesinde şüpheliler: Mehmet Fikri
KARADAĞ, Hayrettin ERTEKİN ve Muhammet YÜCE'nin işlemiş oldukları; Tutuklu,
hükümlü veya suç delillerini bildirmeme suçu nedeniyle, TCK'nun 284/1 maddesi
gereğince (3) ÜÇ KEZ,


11- Ergenekon terör örgütünün faaliyeti çerçevesinde şüpheli Muzaffer
ŞENOCAK'ın işlemiş olduğu; Ruhsatsız patlayıcı bulundurmak suçu nedeniyle,
TCK'nun 174/1 ve 3713 Sayılı Terörle Mücadele Kanunun 5/2. maddeleri,



12- Şüpheli Ergün POYRAZ'ın işlemiş olduğu; Yasaklanan bilgileri açıklamak
suçu nedeniyle TCK'nun 336. maddesi,


14- Şüpheli Hayrettin ERTEKİN ve Aydın YÜKSEK'in işlemiş olduğu 2863 Sayılı yasalara muhalefet etmek suçu nedeniyle, 2863 Sayılı Kanunun 73. maddesi (2) İKİ KEZ,

15-Şüpheli Hayrettin ERTEKİN'in işlemiş olduğu 2813 Sayılı Kanuna muhalif olarak ruhsatsız telsiz kullanmak suçu nedeniyle 2813 Sayılı Kanunun 32/a maddeleri gereğince ayrı ayrı CEZALANDIRILMASI talep edilmiştir.
44-Şüpheli SERHAN BOLLUK

a- Emniyet ifadesinde Özetle;

1960 yılında Eskişehir ilinde doğduğunu, İlk ve orta tahsilimi Eskişehir ilinde yaptığım, Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesini 1984 yılında bitirdiğini, İki yıl Antalya'da Sağlık Ocağında çalıştıktan soma Doktorluk mesleğini bıraktığını, 1987 yılında İstanbul'da 2000'e Doğru Dergisinde Gazeteciliğe başladığını, Aydınlık ismi ile günlük gazete çıkarmaya başladığını, 1994 yılında Haftalık olarak Aydınlık Dergisi ismi ile dergi çıkarmaya başladığını. 2000 yılında Ulusal Kanal Televizyonunda çalışmaya başladığını, 2007 yılı başlarında tekrar Aydınlık Dergisinde Genel Yayın Yönetmenliği görevini aldığını. Halen bu görevi sürdürmekte olduğunu, çeşitli tarihlerde Almanya, Fransa, İspanya, ülkelerine turistlik amaçlı gittiğini, Çin ve Kuzey Kore Ülkelerine İşçi Partisi Heyetinde Gazeteci olarak gittiğini, Yine Kıbrıs'a da gazeteci olarak gittiğini. İllegal olarak yurt dışına çıkış yapmadığını, Ankara ilinde Hacettepe Üniversitesinde okurken Afiş Asmak ve Gazete Satmak gibi eylemlerden 3-4 kez göz altına alındığını, 1984 yılında Üniversitede öğrenci iken Yeni Olgu isminde bir aylık gençlik dergisini bir grup arkadaşla çıkarmaya başladığını, Aynı yıl bu nedenle Sıkıyönetim Komutanlığı tarafından gözaltına alındığını, 15 gün gözaltında 15 gün kadarda Mamak Cezaevinde kaldığını, Ailesi hakkında herhangi bir işlem yapılmadığını, 1990 yıllarında Türkiye Gazeteciler Sendikasına Üye olduğunu, bu üyeliğinin devam edip etmediğini bilmediğini, İşçi Partisi Merkez Karar Yürütme Kurulu üyesi olduğunu, Herhangi bir terör örgütüne üyeliği olmadığını, Aydınlık Dergisinde Genel Yayın Yönetmeni olarak çalıştığını, Bu derginin haftalık yasal haber dergisi olduğunu,Ümraniye de ele geçirilen el bombalan ile alakalı herhangi bir bilgisinin bulunmadığını,basmdan duyduğu kadar bilgisinin bulunduğunu,ismi geçen şahıslan tanımadığını, Tuncay GÜNEY isimli şahıstan elde edilen Ergenekon Analiz Yeni Yapılanma Yönetim Ve Geliştirme Projesi 29 Ekim 1999 İstanbul isimli doküman hakkında sorulan soruya vermiş olduğu cevapta, Ergenekon Örgütü üyesi olmadığını böyle bir örgütün varlığı iddiasından önce basından daha somada önüne gelen bir sanık ifade ve sorgulanndan (Kemal KERİNÇSİZ, Sevgi ERENEROL) isimli şahıslann ifadeleri avukatlan aracılığı ve bir takım kaynaklar vasıtası ile kendisine geldiğini, ve bu şekilde de bu iddialardan haberdar olduğunu, Genel Yayın Yönetmeni olduğu Aydınlık Dergisinde Ergenekon Soruşturması ile ilgili yazı ve haberlerin mevcut olduğunu, Bu konuda söyleyeceklerinin bundan ibaret olduğunu, Lobi isimli örgütlenme içersinde olmadığını, Böyle bir şeyden yine soruşturma çerçevesinde önce basından daha önce bahsetmiş olduğu ifadelerden bilgi sahibi olduğunu, Bu örgüt hakkında başka bir bilgisinin olmadığını, Genel Yayın Yönetmenliğini yapmış olduğu Aydınlık Dergisi Yönetim Yerinden elde edilen ve burada kendisine gösterilen ajandanın kendisine ait olmadığını, Ajanda içersindeki yazılann kendisine ait olmadığını, Bu ajandanın kimin olduğunu bilmediğini, Bu Derginin yukandaki adresi Derginin idarehanesi olduğunu, Bu ajandayı ilk defa burada gördüğünü, Ajanda da adı geçen bu şahıslann Sabancının katili olarak Belçika'da yargılanan şahıslar olduğunu,

ABDULLAH ARGUN ÇETİN isimli şahsı şahşçiktanımadığını, ismen tanıdığını, bu şahsın provokatör olduğunu, Gazete ve dergileri dolaşıp birtakım yalan yanlış haberler verdiğini, Ankara Bürosuna geldiğini hatırladığını, Bu gelişinin 5-6 yıl kadar önce olduğunu,

Geldiğinde bu şahıstan nüfus cüzdan fotokopisi aldıklarını, bunu Kendisi hakkında araştırma yapmak için aldıklarını, Bu şahısın Ankara Bürosuna gelmesinden soma kendisi hakkında bir araştırma yaptıklarını, kendilerinden önce başka yayın organlarına da gittiğini öğrendiklerini, verdiği bilgilerinde yalan yanlış olduğunu öğrendiklerini,

07.02.2008 saat 17:53:08 de Doğu PERİNÇEK ile yaptığı telefon görüşmesi hakkında sorulan soruya vermiş olduğu cevapta; görüşmenin doğru olduğunu, Doğu PERİNÇEK ile bu görüşmeyi yaptığını, Doğu PERİNÇEK'İ 30 yıldır tanıdığını, Türkiye İşçi Köylü Partisi Ankara Genel Merkezinde tanıştıklarım , o tarihten beridir kendisi ile gerek yüz yüze gerekse telefonla görüştüğünü, Aydınlık Dergisinin Başyazarı olduğunu, İşçi Partisi Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına üç kere AKP'nin kapatılmasını isteyen dilekçe verdi. Ankara Bürosunda AKP kapatılsın şeklindeki İşçi Partisinin bu girişimini kapak konusu yapılmasını önerdi. Doğu PERİNÇEK'e bu öneriyi ilettiğini. Bu öneriye karşı Doğu PERİNÇEK AKP'yi bir halk devrimi ile zaten devrileceğini yani AKP'nin iktidardan olacağını belirterek bu öneriye karşı çıktığını. Görüşmede geçen Bedri ismi Mehmet Bedri GÜLTEKİN isimli İşçi Partisi Genel Başkan Yardımcısı olduğu, Mehmet CENGİZ'in ise İşçi Partisi Merkez Yürütme Kurulu Üyesi olduğunu, Görüşmeden hatırladığının bunlardan ibaret olduğunu,

22.02.2008 saat 15:10:21 tarihinde Ferid İLSEVER ile yapmış olduğu telefon görüşmesi hakkında sorulan soruya vermiş olduğu cevapta; bu görüşmeyi yaptığını, Görüşmede geçen konular doğru olduğunu, Şimdi hatırlayamadığı ancak o zaman Vedat YENERER ile ilgili bir haber yapacak olduğunu, Bu soruşturmayı duyduğu için Ferid İLSEVER kendisini aradığını, Hadiye YILMAZ'ın eşi olduğunu, bu eşinden iki çocuğunun olduğunu, Resmi nikahlarının bulunmadığını, 05333959324 nolu görüşmede kullandığı telefonun eşinin adına kayıtlı olduğunu, İsmi geçen diğer şahısları tanımadığını,

13.03.2008 Saat 10:41:56 Tarih Ve Zaman Diliminde Doğu Perinçek İsimli şahısla yapmış olduğu telefon görüşmesi hakkında sorulan soruya vermiş olduğu cevapta; bu görüşmeyi hatırladığını, Tuncay GÜNEY'in Doğu PERİNÇEK'in verdiği referans ile Irak'a gittiği, giderken 12 Tır silah götürdüğü, bu silahlan Talabani'ye, Barzani'ye ve PKK'ya verdiği şeklinde iddialannm olduğu, Doğu PERİNÇEK'e telefonda aktardığı konunun bu konu olduğunu bu telefon görüşmesinde Doğu PERİNÇEK'e haberi berbat etmişler şeklinde ifadeler kullandığını, Görüşmede adı geçen Yiğit BULUT ismi şahsın Radikal Gazetesinde Köşe yazarlığı olduğunu ve görüşmenin bunlardan ibaret olduğunu,

14.03.2008 saat 13:37:24 tarih ve zaman diliminde FERİD İLSEVER isimli şahıs ile yapılan telefon görüşmesi hakkında sorulan soruya vermiş olduğu cevapta; Bu görüşmenin doğru olduğunu, O gün beni Ferid İLSEVER (Ulusal Kanalın Genel Yayın Yönetmeni aynı zamanda İşçi Partisi Genel Başkan Yardımcısıdır)in aradığını Aydınlık Dergisi bu tarihten 4-5 sayı öncesinde Gladyo nun merkezi Emniyet içine kaymıştır gerçeğini saptayarak yayın yapınca Zaman Gazetesi saldınya geçti. Gerek Doğu PERİNÇEK ile ilgili gerekse İşçi Partisi ile ilgili yalan yanlış haberler yaptı, bu konuda Zaman Gazetesinde çıkan bu yönlü bir haber üzerine Doğu PERİNÇEK'in kendisine yazdırdığı ve dergiye koymasını istediği ayrıca Sayın Orgeneral Hüseyin KIVRIKOGLU'na faks yolu ile iletilmesini istediği bir basın açıklaması olduğunu, Nitekim bu açıklama derginin geçen sayısında 16 Mart 2008 tarihli Aydınlık Dergisinde yayınlandığını, Fenerbahçe Ordu evi Emekli Generallerin uğrak yeridir.genellikle kendilerine ulaşılmak istendiğinde oradan ulaşıldığını, Beyoğlu ilçesi istiklal caddesi deva çıkmazı no:7 sayılı yerde bulunan ve aydınlık dergisinin eski sayılannm arşivlendiği, muhasebesinin tutulduğu binanın birinci katında bulunan yerde 21.03.2008 tarihinde yapılan aramada (3) adet fuji marka vhs video kaseti elde edildiği, Bu kasetlerin yapılan incelemesinde (3) vhs video kasetinin içeriğindeki^ görüntülerin aynı olduğu ve bu

görüntülerde Erdal Angın ve Hüseyin İsimli şa^sîannîşç^artil il er tarafından ayrı ayrı

sorgulandıklan sorgulayan şahıslann sadece seş^nliin duyulduğu şeklinde bilgilerin ve



görüntülerin bulunduğu vhs kasetleri hakkında sorulan soruya vermiş olduğu cevapta; (3) adet VHS kasetinden bilgisinin bulunmadığını, Kasetleri burada gördüğünü, kasetlerdeki ismi geçen şahıslan tanımadığını, seslerinde tanıdık gelmediği, Ancak görüntülerdeki sandalyelerden kendi binalannda da bulunduğunu, Doğu PERİNÇEK'in de kendisine böyle bir bilgi vermediğini, İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu PERİNÇEK'in çok kez tehdit edildiğini bildiğini, ancak bu kasetteki olaydan kesinlikle bilgisinin olmadığını, ERGENEKON isimli yasadışı bir yapılanma içerisinde olduklan tespit edilen çeşitli tarihlerde gözaltına alman ve adli makamlara sevk edilen kendisine isimleri okunan şahıslardan tanıdıklannız var mı? sorusuna vermiş olduğu cevapta;



Mehmet Zekeriya ÖZTÜRK; Bu şahsın tarihten üç yıl kadar önce Ulusal Kanal Haber Merkezinde üç ay kadar çalıştığını, Kendisini kanala Emekli Binbaşı olarak tanıttığını, Fakat bu süre zarfında bir takım şüpheli hareketleri olduğunu saptadıklanm, kendisinin aslında binbaşı değil yüzbaşı olduğunu öğrendiklerini, bunun üzerine kendisini işten çıkardıklanm, Danıştay suikast inden sonrada bu şahsın adı geçtiğini, bunu Aydınlık Dergisinde ajan provokatörü sıfatıyla kapak haberi yaptıklannı, Aynı şekilde de bu Ergenekon soruşturmasında da adı geçince yine aynı şekilde ajan provokatörü olarak kapak haberi yaptıklannı, Bu şahsı işten attıktan sonra MİT'e gidip İşçi Partisi ve Aydınlık Dergisi aleyhinde uzun uzun ifadeler verdiğini bildiğini, Emin ŞİRİN; Milletvekilliği döneminde Ulusal Kanalda birkaç defa kendisini ağırladıklanm, Televizyon yayınında görüşlerine başvurduklannı,Bu şekilde tanıdıklannı,Sevgi ERENEROL; Yine kendisini iki yıl öncesinde Ulusal Kanalda çeşitli defalar Hıristiyan misyonerlik faaliyetleri ile ilgili olarak yayma çıkardıklanm, bu tarihten soma görüşmediğini, Kemal Yalçın ALEMDAROĞLU;Kendisi ile bir defa tarihten bir yıl kadar önce Ulusal Kanalda Fikir Meydanı isimli televizyon açık oturum gibi bir program yaptıklannı, Aynca kendisinden çeşitli konularda görüş alıp halen yaymladıklannı, Yaklaşık kendisini 1-1,5 yıldır tanıdığını, Mehmet Adnan AKFIRAT; Kendisi ile uzun yıllar Aydınlık Dergisinde birlikte çalıştıklannı, Ferid İLSEVER; Yine kendisi ile Aydınlık Dergisi ve Ulusal Kanalda uzun yıllar birlikte çalıştıklannı, Yusuf BEŞİRİK; Kendisi İşçi Partisi İstanbul il örgütünde görev yaptığını, 7-8 yıldır tanıdığım, İbrahim BENLİ; Kendisi ile Talat Paşa Komitesindeki aldığı görevler nedeni ile 3-4 yıl kadar önce tanıştıklannı, halen görüştüklerini, İlhan SELÇUK; Çeşitli konularda fikirlerini aldığı bir meslek büyüğü olduğunu, Bu şahıslarla olan ilişkilerin bunlardan ibaret olduğunu, İfademe ekleyecek başka bir husus olmadığını beyan etmiştir.

b) Savcılık İfadesinde özetle;

Kollukta verdiği ifadeyi kabul ettiğini, 2007 yılı başından itibaren ülke genelinde haftalık olarak yayınlanan Haftalık isimli derginin genel yayın yönetmeni olarak çalıştığını, Görevinin dergide yayınlanacak olan tüm yazılann kontrolünü yapmak ve yayınlanıp yayınlamayacağına karar vermek olduğunu,Bu çerçevede dergide yayınlanan yazılann neredeyse tamamından haberi olduğunu,Aynı zamanda İşçi Partisinin merkez karar kurulu üyesi olduğunu,Soruşturma kapsamındaki kişilerden Doğu PERİNÇEK ile tanışıklanm ve arkadaşlıklanmn 30 yıl öncesine dayandığını, Kendisinin merkez karar kurulu üyesi olduğu partinin genel başkanı olduğunu, Aynı zamanda genel yayın yönetmeni olduğu dergininde baş yazan olduğunujlhan SELÇUK'u meslek büyüğü olarak tanıdıklannı. Zaman zaman yüz yüze bazen de telefonla mesleki konularda görüşünü almak ve danışmak bazen de görüşlerini dergide yayınlamak için kendisiyle görüştüğünü,Mehmet Adnan AKFIRAT , Ferid İLSEVER ve Yusuf BERİŞİK ile İşçi Partisi vasıtası ile tanıştıklannı, Kendilerinin İşçi Partisinin merkez karar kurulu üyesi ve il örgütünde görevli oldukkırjpıjbrahim BENLİ'yi yaklaşık 3 veya 4 yıl önce Talat Paşa Komitesinin faaliyetlerine katıldığı "sırada tanıdığım, Talat Paşa Komitesinin Türk Tarih Kurumu Başkanı Yusuf HALAÇOÖLU'hun Ermeni katliamının



yalan olduğu şeklindeki beyanları üzerine İsviçre'de hakkında verilen tutuklama kararma tepki olmak üzere kurulmuş olduğunu,Başkamnm Rauf DENKTAŞ olduğunu, Sekreterliğini Ferid İLSEVER yaptığını, Çok sayıda seçkin kişinin bu komitenin faaliyetlerine katıldığını, Henüz tüzel kişilik kazanmadığını bildiğini, Yine Avrupa Parlamentolarında kabul edilen sözde Ermeni soykırımı kararlarına tepki olarak birçok eylem gerçekleştirdiğini, Bunlardan biriside İşçi Partisi Genel başkanı Doğu PERİNÇEK'in İsviçre de aynı şekilde Ermeni soykırımının olmadığını söylemesi olduğunu, Bunun üzerine kendisi hakkında da tutuklama karan çıkartıldığını,Bundan sonra bizzat giderek İsviçre'de ifade verdiğini ve serbest bırakıldığım,bu komitenin bir üyesi olmadığını,Ancak faaliyetlerine katıldığını, Bu faaliyetler sırasında tanıştığı İbrahim BENLİ ile arkadaşlık kurduklanm, bundan somada görüşmelerinin gerek yüz yüze gerekse telefonla devam ettiğini,Kemal ALEMDAROĞLU ile birlikte geçmişte Ulusal kanalda yayınlanan bir programa katıldıklannı, daha önce aynı kanalda bir süre program yaptıklannı, Bu nedenle tanıştıklannı, Rektörlük döneminde Ulusal kanal adına kendisi ile röportaj yaptığını, Fikir alışverişi için değişik zamanlarda görüştüğünü,şuanda ulusal kanalda çalışmadığım,Sevgi ERENEROL, Emin ŞİRİN ulusal kanalda çalıştığı dönemde katılımcı olarak programlara çıktıklannı, Bu nedenle tanıdığını, Mehmet Zekeriya OZTÜRK'ü bu tarihten yaklaşık 3 yıl önce haber müdürü olarak çalıştığı Ulasal kanala geldiğinde tanıdığını, Kendisini emekli binbaşı olarak tanıttığını,. Kuzey Irak konusunda bildikleri olduğunu söyledi ve televizyon adına muhabirlik yapmayı teklif ettiğini,. Resmi bir sözleşme yapıldığını hatırladığını, kendisinin de bir ücret talebi olmadığmı,Yaklaşık 3 ay televizyona gelip gittiğini, Ancak bu süre içerisinde herhangi bir haber getirmediğini, Kuzey Irak'taki olaylar yükselince bu konuda uzman olarak bilgisine danışılmak üzere emekli binbaşı sıfatıyla birkaç programa katıldığını, Daha soma bu kişinin televizyonda çalışan bir kadınla gönül ilişkisi kurmak istediğini bu amaçla hava atmak ve etkilemek için, üzerinde kendi fotoğraflannm yapışık olduğu bir çok kimlik kartı gösterdiğini kimlik kartlannm kimisinde asker, kimisinde MİT ve diğer kurum isimleri yazdığını öğrendiğini, bizzat bu kimliklerin kendisine gösterildiğini o tarih itibariyle televizyonda spiker olan Müjdan KAYSERLİ'nin anlattığını, Bundan rahatsız olduğunu, Yaptıklan araştırmada bu kişinin ordudan emekli olmadığını aksine atıldığını tespit ettiklerini. Yine kadın spiker kendisine Mehmet Zekeriya ÖZTÜRK'ün teğmen rütbesindeyken Hristiyan olduğunu anlattığını, Bütün bunlar üzerine kendisiyle konuşulduğu ve televizyondaki görevine son verildiği, Bundan soma kendisi ile görüşmediğini,daha sonra televizyondan aynlarak Aydınlık dergisinden çalışmaya başladığını, Bu süreçte Mehmet Zekeriya ÖZTÜRK'ün televizyondan ayrıldıktan soma MİT 'e giderek Ulusal kanal ve İşçi Partisi hakkında aleyhe ifade verdiğini öğrendiğini, Bu haberi getireni şuanda hatırlamadığını, Bunu öğrendikten soma kişinin ajan provokatör olduğuna kanaat getirdiklerini, Daha soma kendisinin Danıştay saldınsmda adı geçince bu konuyu Aydınlık dergisinde kapak yaptıklannı, Bir süre somada aynı şekilde Ergenekon soruşturması kapsamında ismi geçtiğini ve tutuklandığım,Bu konuyu da Aydınlık dergisinde kapak yaptıklannı, ismi geçen diğer kişileri basm yayın dünyasında olduğu için basından tanıdığını, Bunun dışında şahsi bir tanışıklığı olmadığım,Ergenekon terör örgütüyle de herhangi bir ilgisinin bulunmadığmı,Böyle bir örgütün varlığı konusunda da söz söyleyebilecek konumda olmadığım,Bu konularda da basından duyduğundan fazla bilgisi olmadığmı,Aydmlık dergisinin idarehanesinde yapılan aramada ele geçtiği iddia edilen ve bir sayfasında 1996 yılında İstanbul ilinde öldürülen işadamı Özdemir SABANCI'nın katil zanlılanndan Fehriye ERDAL, İsmail AKKOL ve Mustafa isimli kişilerin isimlerinin yazılı bulunduğu ajandanın kendisine ait olmadığını ,Aydınlık dergisinin yayın merkezi ve idarehane olmak üzere iki binadan oluştuğunu, idarehaneye gitmediğini, yayın merkezinde bulunduğunu,Bürosunun da orada bulunduğunu, Bahse konu ajanda idarehanede bulunduğunujkendisine ait olmadığını, İçindeki yazılannda kendisine ait olmadığını,bu ajandanın bulunduğu yerde yapılan aramada dergi çalışanlarından herhangi birisini aramayı

yapan kolluk görevlilerine nezaret etmediğini öğrendiğini, Bu nedenle ajandanın dergiden çıktığını kabul etmesinin mümkün olmadığını,Derginin yayın merkezinde ve büroda yapılan aramada ele geçen Abdullah Argun ÇETİN isimli kişiye ait nüfus cüzdanı fotokopisi bu kişinin daha önce derginin Ankara bürosuna gelip bir takım haberler vereceği beyanı üzerine alındığını, Yaptıklan araştırmada bu kişinin başka yayın organlanna da gittiğini öğrendiklerini,Anlattıklannı haber yapmadıklannı,Bu aşamada kendisini araştırtmak için Ankara'da alman kimlik fotokopilerini İstanbul'a getirttiğini, kendisini görmediğini, fotokopilerin bir tanesinde yazılı "Çeçen Dergisi" ibaresinin ne anlama geldiğini şuanda hatırlamadığını,bu kişinin provokatör olduğu şeklinde Aydınlık dergisinde haber yapıldığını,Derginin yayın merkezinde yapılan aramada İşçi Partisinde güvenlik elemanı olarak çalıştıkları iddia edilen Erdal ANGIN ve Hüseyin isimli kişilerin sorgusuna dair 3 adet VHS kasetini ilk defa Emniyette gördüğünü, bir sorgu yapmadığını,Bu kasetlerinde dergide bulunduğunu bilmediğini,Derginin yayın merkezi, idarehanesi ve dağıtım bölümlerinin farklı kısımlar olduğunu, Bu kasetlerin nereden elde edildiğini bilmediğini,Kaset görüntülerindeki plastik sandalyelerden binalarında da bulunduğunu, her yerden bulunabilecek sandalyelerden olabileceğini,Sorgulanan kişileri tanımadığını,Seslerden de kimin sorguladığını çıkaramadığını,Doğu PERİNÇEK kendisine tehdit edildiğini söylediğinLAncak kasetlerde iddia edildiği gibi bir suikast girişimi olduğundan bahsetmediğini,Telefon görüşmeleri konusunda kollukta verdiği aynntılı ifadelerinin doğru olduğunu, Bunlann esas alınmasını istediğini,3665 numaralı tape okundu, soruldu. Görüşmenin başında bir takım gazetelerde Tuncay GÜNEY'in Doğu PERİNÇEK'in refaransı ile Kuzey Irak'a giderek Talabani, Barzani ve Cemil BAYIK'a silah götürdüğü yönündeki gazete haberleri konusu konuşulduğunu,Burada geçen silah miktarlanm hatırladığımdan kendisi ile bu konuda görüştüğünü,Bu konuda İşçi Partisi adına yazılann çıktığı Yeni Şafak ve Milliyet gazetesine dava açıldığım,Görüşmenin devamında Barto ismi ile geçen kişinin Birleşmiş Milletler Kalkınma Fonu Türkiye şefi olduğunu,Yine bu fon tarafından aktanlacak olan 37 milyon dolar paranın Diyarbakır'daki bölücü terör örgütü ile bağlantılı bir kısım sivil toplum örgütlerinin eline geçeceğini tespit ettiğinden dolayı paranın aktanmmı engellediğini, Bu nedenle fonun başkanı Kemal DERVİŞ tarafından görevden alındığını, Bunu tespit edip haber yapma hazırlığındayken Hürriyet gazetesinin bunu haber yaptığım,Bu konuda konuştuklannı,Görüşmenin devamında da Tuncay GÜNEY'in ifadesinin temini konusunda görüştüklerini,

3666 numaralı tape alakalı. Görüşme doğrudur. Doğu PERİNÇEK telefonda
kendisine bir basın açıklaması dikte ettirdiğini kendisininde bunu kaleme aldığmı,İçeriğinde
Hüseyin KIVRIKOGLU geçtiği için ve kendi sininde Fenerbahçe Orduevinde
bulunabileceğini düşündüğü için oraya fakslanmasını istediğini,


  1. numaralı tapeyle alakalı . Görüşme doğrudur. Görüşmede Aydınlık dergisinin Ankara temsilcisi olan Fikret AKFIRAT kendisine İşçi Partisi ileri gelenlerinden Mehmet Bedri GÜLTEKİN ve Mehmet CENGİZ'in AKP'nin kapatılması için Yargıtay Savcılığına başvurduklannı bunun dergide kapak yapılmasını istediklerini iletti, kendisinide bunu Doğu PERİNÇEK ile görüştüğünü,Kendisi iktidann yargı karanyla kapatılmasını doğru görmediğini, iktadan halk hareketiyle devirmek gerektiğini söylediğini,Devammda da Milliyet gazetesinden emekli şuan çalışmayan Rafet BALLI ismli bir gazetecinin bana aktardığını, Doğu PERİNÇEK'e aktardığını Hatırladığı kadanyla Rafet BALLI Amerika'nın Türkiye'de darbe yaptırmak istediğini bu yüzden bir B planı yaptığını, sokağa beklediklerini anlattığını, Ancak detaylannı hatırlamadığını,

  2. numaralı tape okundu, soruldu. Görüşme doğrudur. Ferid İLSEVER derginin yaymlacak olan sayısında Vedat YENERER hakkında bir haber çıkacağını bildiğini, Şuanda bunun neyle ilgili olduğunu hatırlamadığmı,Bu esnada Ergenekon soruşturması kapsamında gözaltına alınınca haberin çıkmasının uygun olmayacağını değerlendirerek kendisini bu

konuda aradığım, Ergenekon soruşturması kapsamında bilinen bir yayın politikası takip ettiklerini beyan etmiştir.


Yüklə 3,97 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   23   24   25   26   27   28   29   30   ...   52




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin