Ajndasında mecut
Sivil örgütlenme,
Çalışma grupları,
Dernek ve vakıflarla iletişim Bütünleşme Adli Tıp Kurumunu koruma, Kontro Espiyonaj, Bilgi aktarımı,
Halkı bilinçlendirme ve halkla bütünleşme, Askerle ortak iletişim ve Kuvva-i Milliye Hareketi, Rant Korparejin,
Market Analizis yazılı notlan daha önce^:betîrttigr;^şibi toplantılardan almış
olabileceğini, Birbirinden kopuk şeyler olduğunu, #«. ' -/^ \
İs -
1240
Kuvva-i Milliye ile hiç bir alakasının olmadığını,Kuwa-i Milliye Derneklerinin hiç birine üye olmadığını. Ancak 2001 tarihli ajandasında Kuvva-i Milliye Tekno Park Kuddusi Okkır 0 212 285 05 00, 0 532 583 63 33 şeklindeki yazıyı muhtemelen bir karttan almış olabileceğini, Ama bu şahsı tanımadığını,
Ajandadaki telefonların çoğunu ben tanımadığını, unuttuğu isimler olabileceğini, Kuvva-i Miliyecilerden HALİL BEHİÇ GÜRCİHAN' ı tanıdığını Bir kere de onun yanında gelen OKTAY YILDIRIM' ı gördüğünü, Onun haricinde dernek ile alakalı hiç bir kimseyi tanımadığını,
EMİN GÜRSES' i akademik ortamdan tanıdığını, 2 yıldır kendisi ile telefonla dahi görüşmediklerini,
GÜLER KÖMÜRCÜ'yü 2002 yılında zihin kontrolü ile alakalı fikir sorması sebebiyle tanıdığını, bir daha da görüşmediklerini,
Diğer ergenekon ile irtibatlı kişilerin hiç birisini tanımadığını,
Müdafai Hukuk Derneği ile hiç bir alakasının olmadığını,
NUH METE YÜKSEL ile zaman zaman görüştüğünü, HABLEMİTOĞLU cinayetinden ötürü soruşturmaya başka bir savcının baktığını ancak kendisinden bilgi almak için zaman zaman kendisi ile görüştüğünü,
MEHMET ZEKERİYA ÖZTÜRK ile 3-5 yıl önce BEHİÇ GÜRCİHANin yanında çay bahçesinde bir kez karşılaştıklarını, O tarihte kendisini emekli olarak tanıdığını,
MEHMET PERİNÇEK ile uzaktan merhabasının bulunduğunu, görüşmesinin olmadığını,
ADİL SERDAR SAÇAN ile en son yılbaşını kutlamak için görüştüğünü, Ondan önce de 1,5 yıl görüşmediklerini,
SEVGİ ERENEROL' u yaklaşık 3-5 yıl önce Kara Harp Okulu Savunma Birimleri Enstitüsünde danışmanlık yapar iken misyonerlik konusunda kendilerine bir saatlik bir bilgi verdiğini,Kendisi şüpheliye katoliklik ve Ortodoksluğun misyonerlik faaliyetlerine girmediğini, protestanlığın misyonerlik yaptığına dair bilgi verdiği. Verdiği bilgilerden çok fazla yararlanmadıklarını, 2003-2004 yılında kendi yazdığı tezi Genel Kurmay' a gönderdiğini, Ancak tezi bir üst teğmenin yaptığını, kendisinin tez danışmanı olduğunu,
EM İN ŞİRİN ile her hangi bir irtibatının olmadığını. Milletvekili iken bir iki kez görüştüğünü,
LEVENT TEMİZ' i tanımadığını, Telefonlarını niçin yazdığını bilmediğini,
HURŞİT TOLON ile irtibatı hakkında, 1. Ordu Komutanlığı yaptığı dönemde kendisi zaman zaman şüphelinin kendisini çağırdığını, kendisinden üniversite ile alakalı bilgi aldığım, Kendisi ile halen telefonda görüştüğünü,
TALAT TURHAN ile daha önce bir sefer karşılaştığını, Kendisinin eski emekli yarbay olduğunu, Genelde derin devlet, kontr gerilla ile alakalı kitaplar yazdığını ve konferanslar verdiğini, Kendisi ile arasının bozulduğunu,
ZAFER YENER isimli şahsın kendisinin tez öğrencisi olduğunu, Küresel uyuşturucu ticareti ile alakalı görüştüklerini, e-mail olarak görüşmelerinin bulunduğunu, Bu görüşmelerin kirli tezgahta yayınlandığını, Ancak bir kısmının tahrif edilmiş şekilde yayınlandığını,
ŞENER ERUYGUR ile irtibatının olduğunu, ADD (Atatürkçü Düşünce Derneği)'nin başkanı olması sebebi ile tanıştığını,
VECDET ÖZ'ün enstitüde yardımcı doçent olduğunu, Kuvva-i Milliye Manifestosunu yazan şahıs olduğunu,
ABDULLAH AĞAR'ın Meltem ve Mesaj Tv.' nin genel müdürü olduğunu, aynı zamanda yazar olduğunu,
SİNAN AYGÜN ile bir kaç sefer telefonla görüştüğünü,
DOĞU PERİNÇEK ile çok ender olarak görüştüğünü, ERGÜN POYRAZ ile her hangi bir tanışıklığının ve irtibatının olmadığını, İLHAN SELÇUK ile irtibatı olduğunu, Arada bir kendisi ile görüştüğünü, ORHAN TUNÇ'un astsubay emeklisi olduğunu, Kendisinin MİT görevlisi
olduğunu, ama emekli bir MİT görevlisi olduğunu söylediğini, web sitesinde yazılannı
yayınlamak istediğini, Ancak Dr. Şerefsiz Ödlek şeklinde hakkında yazılar çıkınca bütün
sitelerde yazdığı yazılan geri aldığını,
Dosyada mevcut 16 yazılı mossad, Sevgi 32, Meltem 32, Leyla 41 yazılı kroki ve
şema kendisine ait olmadığını, Çok eskiden bir arkadaşının yazmış olabileceğini, Protokol generaller listesini internetten aldığını,
Yükseköğretim Denetleme Kurulu üyeleri yazılı, üzerinde Atatürkçü, Teziç uşağı, Fethullah, Teziç Mafya, Tarikatçı, General yazılı Yükseköğretim Denetleme Kurulu üyelerine profesörlere ilişkin liste hakkında sorulan soruya vermiş olduğu cevapta ; bir arkadaşından geldiğini,
Söz konusu vatansa gerisi teferruattır başlıklı MEHMET SÖNMEZ yarbaya yazdığı yazı ise kitaplan koyduğu koliye koyduğu mektup olduğunu,
KIBRIS İLE İLGİLİ BİR SİVİL TOPLUM PROJESİNİN ÖN BİLGİ ÇALIŞMASI TEKRAR KIBRIS 2006 başlıklı gizlidir ibaresi olan yazı; HURŞİT TOLON ve ŞENER ERUYGUR Paşaya yazıp hazırladığı şahsına ait proje olduğunu,
2006 yılında Kıbns' a gittiğini, Kıbns' da ADD (Atatürkçü Düşünce Derneği) ve oradaki kolordu komutanlığının kendisini davet ettiğini,Kıbns' daki bazı sorunlan görüp böyle bir proje yazdığını ve bunu resmi olarak sunduğunu Ancak kabul edilmediğini,
ALAATTİN PARMAKSIZ'm emekli bir paşa olduğunu, ALAATTİN PARMAKSIZ ile ilgili konuyu emniyetteki ifadesinde anlattığını, kendisinin g-mailine birisinin girip kendisi adına değişik yerlere mesajlar çekmiş olduğunu,
21.02.2001 tarihli DOĞU PERİNÇEK' e yazılan email'in kendisine ait olduğunu,
Dosyada mevcut Genel Kurmay Başkanlığı Batı Harekat Konsepti başlıklı belgenin eski bir belge olduğunu,internet üzerinden geldiğini, CENGİZ ÖZAKINCI' nın bilgisayannda olduğunu,
ERKUT ERSOY' u tanımadığını, Özel Büro denilen internet sitesini bilmediğini, e-maillerini çalıp kendi isimleri ile yayınladığım,kendisinden izinsiz bazı makaleleri yayınladığını,
Belge 7-8 gibi belgelerin Kirli Tezgahtan alınmış belgeler olduğunu, daha önce de bilgisayanndan çıkan belgeler olduğunu, kendisine daha önce e-mail ve posta yoluyla gelen belgeler olduğunu,
ÇYDD (Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği) Amerika temsilcisi olarak çalışmadığını, Ancak böyle bir görev verildiğini.daha sonra bu dernekten aynldığmı,
ZAFER YENER ile olan e-mailler doğru olduğunu,Ancak bunlann bir kısmının tahrif edilerek kirli tezgâhta yayınlandığını, Bunlann orjinallerinin kendisine iade edildiğini, Ancak bilgisayarlannda yoksa da bozulan harddiskleri ile yok olduğunu,
CANER KARAHAN isimli şahsın jandarmada üst teğmen olduğunu, Şu an Ankara yüzbaşı olarak görev yaptığını, Kimyasal silahlar ve zehirli gazlarla alakalı olarak tez hazırladıklarını, o tezin danışmanlığını yaptığını, Her iki şahsında tezinin 2006 yılı Şubat ayında bittiğini,
Bu e-mailler de geçen Milli Güçler Hızla Örgütleniyor şeklindeki görüşmelerde ülkeyi savunan vatansever güçlerin örgütlendiğini ve ülkeye sahip çıktıklannı söylediğini,
MEHMET SÖNMEZ'in Kayseri' de hastanede müdürü olduğunu, Bu kişi ile de msnde yazıştığını, Ancak istihbaratçı olarak yazışmadığını, REHA TAŞKESEN' in Kayseri
Tugayında bulunduğu zaman zihin kontrolü ile alakalı seminer vermek için kendisini çağırdıklarını,
Bilgisayarında daha önceden bulunan çok gizlidir, gizlidir, çoğaltılamaz, fotokopisi çekilemez gibi yazıların kendisine diskette ve internet üzerinden geldiğini, kendisinin de bilgisayarına kopyaladığını,
NECAT ES1EN Paşa ile arasında her hangi bir sürtüşme olmadığını, Ancak zihin kontrolü ile alakalı olarak farklı görüşlere sahip olmasından ötürü kendisini üniversiteye şikâyet ettiğini,
Paşalar ve Albaylar kitap gönderdiği kişiler olduğunu,
Dosyada mevcut KAYIHAN GİRAY başlıklı el yazısı ile yazılmış notların kendisine ait olduğunu, üniversitede çalışan insanlarla alakalı Kürt, Yunanlı, ajan, MİT ajanı, Ermeni hırsız, alevi, tarikatçı gibi tabirleri kendi kendine yaptığını, Her hangi bir kasıt ile yapmadığını,
Mastır Mason yazan kimlik kartının kendisine ait olduğunu, Masonlukta Mavinin, localarda en üst dereceyi gösterdiğni Mavi Localarda 3 derece, kırmızı localarda 33. dereceye kadar çıkıldığını,
G2 ' nin ne olduğunu hatırlamdığmı,
Dosyada mevcut TESEV ile alakalı tabloların internetten geldiğini,
24 Haziran 2002 tarihli mektubu Genel Kurmay Başkanlığına kendisinin yazdığını, Burada bazı tarikatlarla alakalı edindiği bilgileri Genel Kurmaya gönderdiğini. Genel Kurmay Başkanlığından kendisine cevap gelmediğini,
Üniversitede karşıt görüşlü insanlarla alakalı olarak istihbarat toplayıp, ilgili yerlere göndermediğini, Bu konudaki iddiaları kabul etmediğini,
Şahsi olarak ihtilal yapılması yönünde bir fikrinin olmadığını, İhtilale de karşı olduğunu, Şu anda Türkiye' nin yol almakta olduğu çizginin istikrar dolu çizgi olduğunu, Özellikle PKK' ya yönelik yapılan operasyonun herkesi rahatlattığını,
Dosyada mevcut iletişim tespit tutanakları soruldu; bunlara emniyette tek tek cevap verdiğini, Ancak görüşmelerde geçen ihtilalden başka yol kalmamıştır şeklindeki görüşmelerin duygusal görüşmeler olduğunu, deşarj olmaya yönelik görüşmeler olduğunu,
Dosyada mevcut 3525 tape numaralı görüşme soruldu ; burada da bir düşünce olduğunu, eylem olmadığını,Düşünce planında askeri ihtilal yapılmasını konuştuklarını,
ORHAN TUNÇ ile yaptığı görüşmede geçen İBRAHİM Bey'in İBRAHİM CİNGİ olduğunu ,bu ismi emniyetteki ifadesinde hatırlayamadığını,
3534 numaralı tape okundu, soruldu; İHSAN GÜVEN' in dostları ile ilgili bir mülakat yapmayı düşündüğünü, Bu konuyu İLKNUR hanım ile görüştüğünü, Ancak tapeye GÜLTEN diye geçtiğini,
ÜMİT EM RE'nin Dost Tarikatının eski lideri olan İSMAİL EMRE* nin oğlu olduğunu,Dost Tarikatının içeriğini bilmediğini, ancak Dostlar Grubu diye bir grup olduğunu, Bu grubun para piskolojik metodları uyguladığını, Ruh çağırma gibi... İLKNUR hanım bu tarikatın önde gelenlerinden biri olduğunu, bu bilgileri ondan aldığını,
Tape 3537 soruldu; burada Antalya' da üniversitede bir şahsın probleminin olduğunu, korgenerale ulaşmasının gerektiğini söylediklerini,kendisinin de ulaşamadığını,
Soruldu; bu işin aslı KEMAL ALEMDAROĞLU hakkında Antalya* da, YÖK' ün malı kötüye kullanmaktan soruşturma açtığını, soruşturma komisyonunun içinde de bir paşa olduğunu, bu paşaya ulaşmak için uğraştığını, ancak ulaşamadığını,Bu görüşmede geçen bir korgenerali REHA TAŞKESEN'in bu konu ile alakalı olarak aradığını,
İSA EŞME'nin YÖK başkan yardımcısı olduğurm,
3539-3540 numaralı tapeler okundu, soruldu ; ulusalcıların çok hızlı bir metomorfoz (başkalaşma ) geçirdiklerini, 3 ay önceki fikirlerinin şu anki fikirlerinden çok farklı olduğunu, 60 ihtilalindeki gibi demekle de umutsuzluktan söylediğini Ancak şahsi görüşüne göre de bu gün Türkiye' de ihtilal olmasının mümkün olmadığını,
3544 numaralı mesaj soruldu ; "Değerli Paşam bayramınızı ve yeni yılınızı kutlar, 17. Türk Devletinin tasfiye edilmesinin önlenmesi için desteklerinizi bekleriz" şeklindeki mesajı 13 tane paşaya attığını, Ancak sonraki tapede 20 şeklinde geçtiğini,
3445 numaralı tapede geçen görüşme içeriklerinde CFR ' nin ne olduğu soruldu ; CFR' nin ABD' de 1920 de kurulan, Rockefeller tarafından desteklenen bir gizli yapılanma olduğu ve bunun çok gizli bir örgüt olmakla birlikte, Amerikanın bel kemiğini teşkil ettiğini, 100 yıllık programlar yapıp, başa geçecek başkanlardan, uluslararası politikalara kadar herşeye etki eden bir örgüt olduklarını, BİLDERBERG'in de 1954 yılında CİA tarafından Avrupa yı kontrol etmek amacı ile kurulmuş bir kardeş örgüt olduğunu
3546 numaralı tape okundu, soruldu ; Dünyayı yöneten gizli güçler isimli kitabı kendisinin yazdığını, Kitabında bu örgütlerin tarihini ve bu örgütleri anlattığını, Burada görüştüğü şahıs olan TURGAY Bey'in Zeytursa' nin sahibi olduğunu, Burada da yine paşalara çektiği mesajla alakalı görüştüğünü, darbe yapması için yüz tane neden var derken de o zamanki karamsarlığından ve moral bozukluğundan ötürü yazdığı şeyler olduğunu,
ESİN ERGİN'in üniversitede öğretim görevlisi olduğunu,
-
numaralı tape ile ilgili olarak bu görüşmede mafyanın etkili olduğunu söylediğini,
-
numaralı tapede ki CELİL YAMAN'ın emekli bir şahıs olduğunu, Asker ülkeyi satıyor, ordu ülkeyi satıyor şeklindeki görüşmelerin duygusal oluğunu,
-
numaralı tapede görüştüğü, GÖKSAN SONER'in üniversitede iktisatçı doçent okutman bir arkadaşı olduğunu, Bu görüşmede askerlerin niçin darbe yapmadığını görüştüklerini, Nedeni de Anayasanın ilk dört değiştirilemez maddelerinin değiştirilmeye çalışılması olduğunu,
ORHAN TUNÇ ile olan ilişkilerinden yukarıda bahsettiğini, Kendisi ile internet aracılığı ile tanıştığını, YÖK' den bir sorun olursa yukarıdaki büyük abiler vasıtası ile bu işleri çözeceğini kendisine söylediğini,
-
numaralı tapede görüştüğü kriz patlasın diyen şahsın BİROL YILMAZLAR olduğunu, Bu şahsın AKM' de korna çaldığını,
-
numaralı tapede SONER GÖKSAN ile yaptığı görüşme olduğunu, Kendisi şüpheliye "derin devlet darbe ihtimali görevi Türk Silahlı Kuvvetlerinin görevidir" diyordu. DOGU SİLAHÇIOĞLU' nun yazısı ile alakalı görüştüklerini,
YAMAN ÖRS'ün bir profesör olduğunu,3567 numaralı tapede "Mart' da darbe oluyor hocam gelmeyin" şeklindeki görüşmeyi kendisinin yaptığını, EMİN GÜRSES ile zaman zaman görüştüğünü,
HAKAN YILMAZ CEBİ isimli şahsın zihin kontrolü ile uğraşan bir şahıs olduğunu,
Dosyadaki tüm görüşmeler tek tek soruldu; Ergenekon terör örgütü ile hiç bir alakasının olmadığmı,Emniyette ki görüşmelere tek tek cevap verdiğini Türkiye* de darbe olma ihtimali olmadığını, Diğer tüm telefon görüşmelerini de kendisinin yaptığını,Tekrar cevap vermeye gerek olmadığını, Görüşlerinin bu gün değiştiğini. Kara harekatı başlayınca ordunun işe el koyduğunu anladığını, şu anda ihtilale gerek olmadığını düşündüğünü,
Soruldu; benim CFR, Tri Lateral, Bilderberg gibi kitapları ve zaman zaman bu konularla alakalı seminerler ve makalelerinin olduğunu, bu konulan 10 yıldır araştırdığını, bu konularda her hangi bir rapor yazıp her hangi bir yere^vermediğinı. Bu konu ile ilgili ilk
kitabının 2006 yılında çıktığını, son yazdığı kitapta masonlukla alakalı da bazı bölümler olduğunu,
Şüpheliler VELİ KÜÇÜK, TUNCAY GÜNEY ve ÜMİT OĞUZTAN' dan çıkan Mafya, CFR ve Gizli Güçlerle alakalı çıkan belgeler hakkında sorulan soruya vermiş olduğu cevapta ; mafya ile alakalı kitap yazmadığını,
Şüpheli MEHMET ZEKERİYA ÖZTÜRK ' den çıkan belgelerle arasında benzerlik olduğu görüldü, soruldu; bu belgelerle alakasının olmadığını, bu şahıslara belge vermediğini,Bu şahıslardan da bu tür belge almadığını, MEHMET ZEKERİYA ÖZTÜRK ile de 2004 yılında bir kez görüştüğünü, Yanında BEHİÇ GÜRCİHAN'm olduğunu,o vesile ile görüştüklerini,
ÜMİT OĞUZTAN' ı tanımadığını, yazdığı şeyleri güncel yayın organları ve İngilizce yayınlardan alarak yazdığını,
ek ifadesinde.
25.02.2008 günü üzerine atılı suçla ilgili olarak ifade verdiğini Kocaeli 2 Nolu F Tipi Kapalı Cezaevinde tutuklu olarak bulunmakta olduğunu,
Daha önce vermiş olduğu ifadelerini aynen tekrar ettiğini, Onlara ilave olarak Behiç GÜRCİHAN hakkında daha detaylı bilgi vermek istediğini, Oktay YILDIRIM ve Mehmet Zekeriya ÖZTÜRK ile tanışmasını Behiç GÜRCİHAN'm temin ettiğini, kendisi ile 2006 yılı yaz ayında Beşiktaş iskelesinde bir kafede buluştuklarını, Ülke meseleleri ile ilgili konuştuklarını, Behiç GÜRCİHAN'm emekli tümgeneral oğlu olup, özellikle gizli bir örgüt kurulması yönünde kendisine telkinlerde bulunduğunu ve sahibi olduğu acikishitbarat.com sitesinde yazı yazmasını söylediğini, Ayrıca kendisinin tasarlamış olduğu 2023 yılma ait projesi ile ilgili '2023 Platformu' adı altında bir oluşum çabası içinde olduğunu, Behiç GÜRCİHAN'm gözlemciler grubu adını verdiği bir grup siyah gözlük ve siyah elbiseli olarak hem istihbarat toplama hem de protesto eylemlerinde bulunmak üzere yaklaşık 10-15 kişiden oluşan bir grup oluşturduğunu, bu şahısların hiç birini görmediğini ancak Behiç GÜRCİHAN'nm anlattığını, zaman zaman ayda veya 2 ayda bir Kadıköy iskelesinin tam karşısında bulunan plak ve kitapçılık da yapan kafede buluşup güncel meselelerle ilgili görüştüklerini, Ümraniye' deki bombalar yakalanmadan yaklaşık 6-7 ay kadar önce kendisini Oktay YILDIRIM ile tanıştırdığını, Ancak bu tanıştırmanın yanında birlikte getirerek değil de yan masada otururken tesadüfen karşılaşmış gibi olduğunu, Ayrıca Mehmet Zekeriya ÖZTÜRK ile de başka bir buluşmalarında da bu şekilde tanıştırdığını, Kendileri ile yine ülke meseleleri üzerine konuştuklarını, Behiç GÜRCİHAN'm yaptığı işlere de bir gizem kattığını, MİT ile irtibatı olduğunu ima ettiğini, Kendisini her şeyin üstünde gördüğünü, bu soruşturmanın kilit ismi olarak Behiç GÜRCİHANi bildiğini, Behiç GÜRCİHAN'm bir çok olayı bildiğini düşündüğünü, Ama halen onun tutuksuz olmasının kendisini düşündürdüğünü,
Behiç GÜRCİHAN'm Muzaffer TEKİN'i Danıştay olayından sonra intihar girişimi yapıp bıçak ile yaralama olayından sonra takip edip hastaneye kadar gittiğini ve bunun nedenin de Danıştay olayından hemen sonra Mehmet Zekeriya ÖZTÜRK'ün Behiç GÜRCİHAN ile buluşarak Muzaffer TEKİN'in nüfus cüzdanını Behiç'e gösterdiğini, Neden gösterdiğini bilmediğini ama Behiç'in bu olaydan şüphelendiğini, kendisine anlattığına göre olaydan şüphelenince onları takip edip hastaneye kadar gidip hatta hastanede Muzaffer TEKİN'in başında beklediğini, Muzaffer ile Behiç'in tanışıp tanışmadıklarını, samimi olup olmadıklarını bilmediğini, Zaten bir çok olayı sitede yazıp anlattığın olayla ilgili bu kadar bilgiye sahip olduğunu,
Kendisini Cumhuriyet Gazetesine atılan bombaların nereden geldiğini ve Danıştay olayının nasıl olduğunu bilmediğini, Zaten Oktay ile, 1-2-defa görüştüğünü, Oktay'ın gazi olduğunu, paraşütten atlarken yaralandığını söylediğim, ama konuşma ve davranış tarzının
1245. f ,
hoşuna gitmediği için Oktay'ın kendisine itici geldiğini, çok samimi olmadığım, Zekeriya ÖZTÜRK' ün de aynı şekilde itici geldiğinden samimi olmadığını,
Her hangi bir Kuvayi Milliye Derneğine üye olmadığım, ancak Ankara Kuvvai Milliye Derneğine maddi yardımda bulunmak istediğini, 50 YTL göndermek istediğini, ancak makbuzları ve para tahsilat sistemleri olmadığından her hangi bir şekilde bu yardımı gönderemediğini,
Ankara Kuvvai Milliye Derneği Başkanı Bekir ÖZTÜRK'ün aynı zamanda www.kuwaimilliye.net sitesinin sahibi olduğunu, Behiç GÜRCİHAN'm kendisi ile aynı zamanda Bekir ÖZTÜRK'e ait sitede yazı yazmasını söylediğini, kendisinin acikistihbarat.com' da yazmış olduğu için yazıların aynısını oradaki köşesinde de yazdığını, Bekir ÖZTÜRK ile telefon ile görüşme yaptığını, ama yüz yüze hiç görüşmediğini, Oktay YILDIRIM Ümraniye bombalarından sonra tutuklanınca hem acikistihbarat.com' daki hem de kuwaimilliye.net' deki yazılarımı geri çektiğini, Behiç'in kızdığı için kendisini küçük düşürecek bir resim ile "Dr. Şerefsiz Ödlek" şeklinde sitesinde hakaretlerde bulunduğunu, Kendisini de bunun üzerine dava açtığını, Kadıköy Adliyesinde hakaret davasının devam ettiğini, Eğer karanlık bir oluşum var ise kilit noktadaki kişinin BEHİÇ GÜRCİHAN olduğunu, acikistihbarat.com isimli siteyi de bir mıknatıs gibi kullandığını, Görüşmelerinde çok fazla isim vermediğini, Düzenli bir tavır takındığını, Kendisini derin devlet gibi gösterdiğini, Eğer var ise böyle bir örgüt bunu en iyi Behiç GÜRCİHAN'm bileceğini,
Kuwai Milliye ve Vatansever Kuwetler Güç Birliği Derneklerinden hiç birine üye olmadığını, Bu derneklerin kurulması ile ilgili hiç bir yazı yazmadığını, ancak daha önce başkası tarafından yazılıp kendisine e-mail olarak göndermiş ise kendisinin onun diğer mail grubundaki kişilere göndermiş olabileceğini, Ancak derin devlet ile ilgili yazının kendisine ait olduğunu, Bunu yazdığını ve gönderdiğini,
GÜLER KÖMÜRCÜ ile 2004 yılında öğrencisi olan İpek ile birlikte Maçka' da kafede görüştüklerini, Zihin kontrolü üzerine görüşme yaptıklarını, Güler KÖMÜRCÜ'nün kendisine bazı kitaplar verdiğini, bildiği konularda kendisine aydınlatıcı bilgiler verdiğini, Daha soma köşesinde veya başka bir yerde bu konulan yazıp yazmadığını başka yerde kullanıp kullanmadığını bilmediğini,
Zihin kontrolü konusunda özel ilgisi nedeniyle çalışma yaptığını, bu konuda 2006 yılında "Derin Devletler, Gizli Projeler ve Kirli Gerçekler" isimli kitap yazdığını, Bu konuda ciddi araştırmalar yaptığını, TV programlanna katıldığını, Adli Tıp'daki uzmanlık alanının Farmakoloji alanı olduğunu, Antipiskotik ilaçlarla insanlann zihinleri bulandınlarak bazı şeyleri hatırlamalan engellenebileceğini ancak sırf ilaç ile bir insana yapmak istemediği bir şeyin yaptınlamayacağmı, Ancak halüsünojen ilaçlar verilip hipnoza tabi tutulursa istemediği şeylerin yaptınlamayacağmı ama bir takım davranış değişikliği sağlanabileceğini, Güler KÖMÜRCÜ ile görüşmelerinde onun da zihin kontrolü ile insanlara istemediği şeylerin yaptmlabileceğini zanettiğini, bunun mümkün olmadığını anlattığını, ilaç verilerek sadece insanlann halüsülasyon görmesinin sağlanabileceğini,
Merhum başbakan BÜLENT ECEVİT' in bir dönem rahatsızlanıp tekrar iyileşmesi olayı ile ilgili bilgisi olup olmadığı sorulduğunda; bu konuda bir bilgisinin olmadığını, belirttiği gibi antipiskotik ilaçlar verilerek insanlann zihninde bulanıklık yaratılmasının bilimsel olarak mümkün olduğunu,
Adnan AKFIRAT ile 1988 yılında Aydınlık dergisinde tanıştıklannı, Aydınlık
dergisi okuyucusu olduğunu Ancak İşçi Partisine üye olmadığını, Aydınlık dergisinde yazar
olmadığını ve Ulusal kanalda hiç bir program yapmadığını, ADNAN AKFIRAT ile zaman
zaman telefonda görüşüp MSN' de çetleştiklerini, 1994-2002 yıllannda Amerika' da
bulunduğunu, 2001 yılında Türkiye' ye geldiğinde ADNAN-AKFIRAT'ın Ulusal Kanal için
1000 $ para istediğini, vermediği için aralannm açıldığını, Bu parayı kanaldan hisse alması
için önerdiğini fakat almak istemediğini, / - " '
DOĞU PERİNÇEK'i aynı yıllarda kız arkadaşı olan Rozelin aracılığı ile tanıdığını, Amerika'da iken Doğu PERİNÇEK'e 2000 yılında destekleyici mektuplar gönderdiğini, Bunun dışında telefonla veya yüz yüze görüşmelerinin olmadığını,
İlhan SELÇUK ve Nusret SENEM' i tanımadığını,
Serhan BOLLUK'u Aydınlık Dergisinde bir çalışan olarak tanıdığını, Fazla samimiyetlerinin olmadığını,
Ferid İLSEVER'i Ulusal Kanal yayın yönetmeni olarak tanıdığını ve fazla samimiyetlerinin olmadığını,
Merhum Doç. Dr. Necip HABLEMİTOĞLU ile 1999 yılından beri tanıştıklarını, Kendisi ile Aytül TÜLSİPER isimli internet sitesi olan bayan vasıtası ile tanıştıklarını, Aytül'ün Fethullah GÜLEN aleyhine yayınlar yapan bir sitesi olduğunu bildiğini, ancak ismini bilmediğini Amerika' da iken Necip HABLEMİTOĞLU'nun kendisine telefon açtığını, yaklaşık ayda bir telefon ile görüşmelerinin olduğunu, HABLEMİTOĞLU'nun Genel Kurmay İstihbaratı ile irtibatlı olduğunu bildiğini, bunu kendisinin söylediğini, ayrıca Şeriatçılardan tehdit aldığını söylediğini, yazıları çok sivri olduğunu daha önceden Necip HABLEMİTOĞLU'nun öldürüleceğini bilmediğini ve bu cinayeti şeriatçıların işlediğini düşündüğünü;
Kemal ALEMDAROĞLU'nu İstanbul Üniversitesi eski rektörü olarak yakinen tanıdığını. Eski dostu olduğunu, Benim Amerika'dan gelmesine vesile olduğunu, Kendisi ile zaman zaman yüzyüze ve telefon ile görüştüğünü, Fikir alış verişinde bulunduklarını, Taksim toplantıları adı altında İstanbul ve The Marmara otelinde ayda bir yemek tertip edildiğini, Bu yemeğe çoğunlukla üniversite öğretim üyeleri, iş adamları ve gazeteciler de katıldıklarını, Bir konu üzerine uzman kişi konuşma yaptığmı.Kendisinin de 2-3 defa bu tür Taksim toplantılarına katıldığını, Bildiği kadarı ile 1978 yılından beri bu toplantıların yapıldığını, Soruşturma kapsamında bulunan şahıslardan Dr. Doğu PERİNÇEK' in de konuşmacı olarak bu toplantılara katıldığını bildiğini. E-mail olarak kendisine bilgisinin geldiğini. Ancak o toplantıya kendisinin katılamadığını, Genelde ülke meseleleri bu yemekte konuşulduğunu, Kendisinin Ergenekon terör örgütü üyesi olmadığını. MİT' de, Genel Kurmay İstihbaratında hiç bir görevinin olmadığını. Ancak 2005 yılında Tez danışmanı olduğu Üsteğmen Zafer YENER aracılığı ile Jandarma Genel Komutanlığı İstihbaratında görevli binbaşı Hakan SARAÇ ile Ankara Genel Komutanlıkta bir görüşme yaptığını, Hakan SARAÇ'm kendisine İstanbul Üniversitesindeki faaliyetler ile ilgili bilgi toplamasını söylediğini. Kendisinin de bu görüşmeden 2-3 ay kadar sonra ATUD (Adli Tıp Uzmanları Derneği)'nin Türk Silahlı Kuvvetlerinin işkence yaptığı yönünde Avrupa Birliğine olumsuz bir rapor hazırladıklarını ve fon aldıklarını rapor edip kendisine bildirdiğini, Bunun dışında başka bir bilgi akışı olmadığını, fakat sadece dostça görüşmelerinin olduğunu beyan ettiği.
Bilgisayarlanndaki şifrelerin kırılarak açılmış olan dosyalarla ilgili olarak silinmiş chat kayıtlarından 24.02.2001 tarihinde Adnan AKFIRAT ile gerçekleştirilen 56159 numaralı msn görüşmesi okunup sorulduğunda; kendisinin bu görüşmeyi şu anda hatırlayamadığını, Ancak KTB, Kemalist Türk Birliği isminde yahooda bir grubun ismi olduğunu, Adnan says olarak belirtilen kişinin ADNAN AKFIRAT olduğunu, görüşmenin içeriğini şu anda tam olarak hatırlayamadığını ancak İstanbul'daki üniversitede kadro açılması için DOĞU PERİNÇEK e yardımcı olması konusunda bir mail gönderdiğini, daha sonra KEMAL ALEMDAROĞLU'na mail attığını ve telefonla görüştüğünü. Daha sonra bu şekilde Amerika'dan dönerek İstanbul Adli Tıp' da göreve başladığını.
Görüşme içerisinde geçen Mahmut YILBAŞ, Necati ÖZGEN, Doğudan BAYÜLGEN isimli şahıslan tanımadığını.
Atatürkçü Düşünce derneğinin eski başkanı Yekta Güngör ÖZDEN ile ilgili yaptığı yorumu hatırlamadığını, Görüşme içinde geçen Masonlarij^ikgli görüşmeleri belki de daha önceden 1990-1993 yıllan arasında kendisinin Hür vejialral EdiJrr|^Masonlar Locasında üye
olduğundan dolayı bildiğini, 3. Derece Mavi mason olduğunu ancak Amerika' ya gittikten sonra aidattan ödemediğinden Mason locası ile ilişiğinin kesildiğini.
İllimünati isimli gizli örgütün 1776 yılında Almanya'nın Bavyera eyaletinde kurulduğunu, kendisinin daha önce bu konuda kitap yazdığını, bu bilgilerin yazmış olduğu kitabında mevcut olduğunu, Şu anda detayını hatırlayamadığını.
56171 numaralı BARBAROS nick nameli kişi ile MSN görüşmesi okunup
sorulduğunda; Bunun o zaman yapılmış olan dedikodular olduğunu. KATSA'nm Mosadın
özel yetiştirilmiş elemanı demek olduğunu. Çetin YETKİN'in bir profesör olduğunu,
56172 numaralı MSN okunup sorulduğunda; BARBAROS nickini kullanan şahısın
MK dergisinin yöneticisi olan Cumhur ERDİN isimli şahıs olduğunu. Kendisinin Ankara'da
olduğunu, O zamanlar işsiz olduğunu ancak halen ne iş yaptığını bilmediğini.
Cenk YALTIRAK'm 1923 grubunun yöneticisi olduğunu, İnanç IŞIKLAR'mda aynı gruptan olduğunu, Gürbüz TÜFEKÇİOĞLU'nun Gazi Üniversitesinin eski bir öğretim görevlisi olduğunu, Bu görüşme içerisinde geçen Kemalizmin Türkçülük ile bağdaşmayacağı görüşünde olmadığını, O zaman sarhoş olabileceğini,
Burada geçen "BİZİM İÇİN EN BÜYÜK POTANSİYEL BEKTAŞİLER VE ALEVİLER, BİZE NE YARAR GELİRSE ALEVİLERDEN GELİR YOKSA SÜNNİ VE İSLAMCI ZUTTİRİKLERİ NASIL ETKİLEYECEKSİN" sözleri okunup sorulduğunda; bu görüşmenin özel iki kişi arasında yapılan görüşme olduğunu, Halka karşı aleni söylenen sözler olmadığını, Dedikodu mahiyetindeki görüşmeler olduğunu,
04.03.2001 tarihli 56186 numaralı MSN görüşmesi okunup sorulduğunda; bu görüşmeyi hatırlamadığını.
04.04.2001 tarihli RADKEM nick nameli kişi ile yapılan 56188 numaralı MSN görüşmesi okunup sorulduğunda; Bu görüşmeyi tam olarak hatırlayamadığını. Görüşmede geçen MUSTAFA BALBAY'm Cumhuriyet Gazetesi yazan olduğunu.
56197 numaralı msn görüşmesi okunup sorulduğunda; şu anda hatırlamadığını, Görüşme yaptığı kişinin İleri dergisinin sahibi ÖZGÜR ERDEM olduğunu,
Silinmiş chat kayıtlan bölümünde İleri Dergisi rumuzlu bir şahıs ile yaptığı 56180 numaralı msn görüşmesi okunup sorulduğunda; Yapılan görüşmelerin şaka tarzlı ıvır-zıvır görüşmeler olduğunu. ASUDE ve TENNURE isimlerin de nick name olarak kullanılan isimler olduğunu beyan ettiği.
Bu MSN görüşmelerinde XYZ nick namesini kullanan kişinin kendisi olduğunu.
Silinmiş chat kayıklanndan RADKEM rumuzlu 56248 numaralı msn görüşmesi okunup sorulduğunda; RADKEM nick namesini kullanan kişinin Yusuf Rıza GÜNAYDIN olduğunu, Kendisi ile internette tanıştığını, İstanbul' da öğretmenlik yapan bir şahsın oğlu olduğunu, KTB yahoo mail grubunun kurucusu olduğunu, Bu görüşmeyi 2000 veya 2001 yıllannda yaptığını şu anda içeriğini tam olarak hatırlayamadığını, Görüşmede ismi geçen Cenk YALTIRAK'm "Aydınlanma 1923" isimli grubun üyesi olduğunu, Bunlann aynca "1923" isimli dergilerinin olduğunu, Necip HABLEMİTOĞLU'nun MİT ile belirttiği hususlann tahmin üzerine yazdığı konulardan ibaret olduğunu.
"hablemitkaçkezmit" şeklindeki ibarenin espiri amaçlı olarak aralannda kullandıklan bir kelime olduğunu, Her hangi bir anlamının olmadığını ve şifre olmadığını beyan ettiği,
56233 numaralı msn görüşmesi okunup sorulduğunda, Rıfat KİBACOĞLU olarak ismi geçen Aytül TUNÇSİPER isimli şahıs olduğu, Kendisinin bayan olduğu halde tanınmamak için erkek ismi kullandığını, KORG, Kemalistorgun kısaltılmışı olduğunu.
2000 yılında GÜRBÜZ TÜFEKÇİOĞLU ablası olan IŞIK ASLAY' a telefon açıp kendisinin hayatının tehlikede olduğunu söylediği,
MELİH AKTAŞ'm Ankara Gazi üni^e^itesi^d^'^retim üyesi olduğunu, Üniversiteden atılıp atılmadığını bilmediğini, MTT de ^^ahşr^şkışmadığını bilmediğini,
Ablasına onun gidip gitmediğini de kesin olarak hatırlamadığını, Görüşme içinde geçen "GÜRBÜZ HER YERE GİTTİĞİMİ SORGULADI, HATTA BİR GECE BENİ BULAMAYINCA MELİH AKTAMŞ' IN GELDİĞİNİ, ACİLEN GİTMEMİ VE HAYATIMIN TEHLİKEDE OLDUĞUNU ABLAMA TELEFON AÇIP SÖYLÜYOR" şeklindeki görüşme olduğunu. GÜRBÜZ TÜFEKÇİOĞLU' nun uydurması olduğunu, Kendisinin o tarihe kadar her hangi bir tehdit almadığını. Daha sonraki tarihlerde şeriatçi olduğunu düşündüğü kişilerden tehdit mektupları aldığını, Bir tanesinin de İBDA-C olduğunu.
RADKEM ile yaptığı görüşmenin köstebek muhabbeti de şaka yollu konuşma olduğunu.
56235 numaralı msn görüşmesi okunup sorulduğunda; burada yazmış olduklarının ciddi şeyler olmadığını, hayal ürünü olduğunu. Özellikle "HABLEMİT TAM BİR BOK, HER YANA OYNAYAN BİR ETKİ AJANI, BELKİ DE GERÇEKTEN FETHULLAH' DAN PARA SIZDIRMAK İSTEYEN BİR PALAVRACI, BELKİ DE SIZDIRDI, GEN KUR BUNUN MUTLAKA FARKINA VARDI. HERİFİ SIKIŞTIRDILAR VE KTB' NİN BEN OLDUĞUNU HERKESE AÇIKLIYOR.... HEBMİT' E SON DERECE MASONCA BİR BOK YAZDIM. HABMİT TAMAMEN BİZİM TARİHİMİZDEN SİLİNMEK ZORUNDA. BU ADAM TAM BİR PİSLİK. FARKLI GRUPLARLA OYNAYARAK FARKLI GÜÇLER VE ÇIKARLAR SAĞLIYOR. BUNUN TANTAN FARKINDA, ADNAN VE AYDINLIK' DA. KEMAL ALEMDAROĞLU' DA" şeklindeki yazısı tekrar okunup hatırlayıp hatırlamadığı sorulduğunda; bunları yazdığının farkında olmadığını, Orada geçen TANTAN'm SADETTİN TANTAN olduğunu, ADNAN isimli kişinin ADNAN AKFIRAT olduğunu, bunlann kendisi tarafından yazılmış olma ihtimalinin çok zayıf olduğunu, HABMİT'in NECİP HABLEMİTOĞLU olduğunu,
Görüşmenin ilerleyen bölümlerinde "HABMİT KORKUYOR, ÇÜNKÜ ARSANID ANE MİT, NE GEN KUR, NE DE EMNİYET VAR, ŞU ANDA BİRİNCİ ADAM LİSTEDE, SİLAHI YOK, TEK GÜCÜ MEDYA BASIN ONU DA KAYBETTİ. HABMİT GİDİCİ BİR YILA KADAR, BELKİ DE İYİ OLUR. BİR SOLUCAN AYIKLANIR..." şeklindeki sözleri yeniden okunup sorulduğunda bu sözleri de hatırlayamadığını, bunlann kendisi tarafından yazılmış olamayacağını,
XYZ şeklindeki nick nameyi kullanan kişinin kendisi olduğunu,
Radkem'in Yusuf Rıza GÜNAYDIN isimli şahıs olduğunu.
56237 numaralı msn görüşmesi okunup sorulduğunda; bu görüşmelerin hayal
mahsulü olduğunu,
56238 numaralı msn görüşmesi okunup sorulduğunda; bu görüşmeyi
hatırlayamadığını, orada geçen "TÜRKÇÜLERLE NE KADAR ABUK SUBUK ADAM
VARSA ONLARLA İYİ OLMASI" tabirini kullanıp kullanmadığını hatırlamadığını,
56240 numaralı msn görüşmesi okunup sorulduğunda; bu görüşmede geçen DREJ ALİ' yi tanımadığını, konuşmanın içeriğini de hatırlamadığını,
Görüşme içerisinde geçen hayali kafalannda kurduklan hayali bir yapı olduğunu, BEŞGEN'i şu anda hatırlayamadığını ama 5 kişiden oluşan gruplar olduğunu, Kaç tane 5 kişi olacağı konusunda bir tezinin olmadığını,
56242 numaralı MSN görüşmesi okunup sorulduğunda; Msn'deki yazılann günlük haber niteliğindeki konular olduğunu
56244 numaralı RADKEM rumuzlu kişi ile yapılan msn görüşmesi okunup sorulduğunda; Kendisinin bu yazı içeriğini hatırlamadığını İLHAN ARSEL' in kendisine böyle bir kitap gönderip göndermediği konusunu da hatırlayamadığını, yazdığını şu anda hatırlayamadığını, Kendisinin bu yazıyı yazıp yazmadığının da belli olmadığını,
Neylan ZİYALAR'ın Adli Tıp'da yardımcı doçent olduğunu, Kendisi ile aynı dönemde yardımcı doçent olduğunu, Doktorasını da orada yaptığını, kendisine okunan diğer görüşmeleri hatırlamadığını,
56250 numaralı msn görüşmesi okunup sorulduğunda; bunları kendisinin yazmış olduğunu hatırlayamadığını kafasında canlandıramadığını,
Bunlann hayal mahsulü beyin jimnastiği olduğunu,
56254 numaralı msn görüşmesi okunup sorulduğunda; bu görüşmede RADİKO olarak bahsettiği Radikal Kemalist (RADKEM) Yusuf Rıza GÜNAYDIN olduğunu,
Bu görüşmede geçen "ÖRGÜT ALT YAPISI İLE İLGİLİ TAM BİR GİZLİLİK AŞAMASI UYGULAYABİLEN, 15 GÜNDE BİR EVLERDE TOPLANAN, TÖRENSEL KTB TOPLANTISI YAPAN HÜCRELER OLUŞTURMAK" şeklindeki düşünceleri hayali ve fanzati olduğunu.
MK'nin Mustafa Kemal Dergisi olduğunu bu derginin kısa bir süre çıktığını, CUMHUR ERDİN'in çıkardığını,
"SENİ SATAN ADAMLARI BİR DAHA AFFETMEYECEKSİN" tabirinden bir daha görüşmemeyi kastettiğini,
"BENCE HERŞEYİ SESSİZ SEDASIZ YAPACAKSIN" ibaresinden yani gürültü yapmadan anlamına geldiğini,
"ADAM MI ÖLDÜRECEKSİN, ADAMI SON DERECE HASAN SABBAH YÖNTEMLERİ İLE ÖLDÜRÜCEKSİN VE SAKIN KENDİNİ REKLAM YAPMAK İÇİN İLAN ETMEYECEKSİN.... HEDEF TÖRENSEL TOPLANTILAR YAPAN VE FİKİRSEL ÇALIŞMALAR YAPAN ALT GRUPLAR ÜRETMEK VE BİR VİRÜS GİBİ ALT GRUBA YAYILMAK, ORDU, TSK, AYDINLAR VE HALK" şeklindeki sözleri sorulduğunda; Atatürkçü ilkeleri savunan gruplann bahsedilen gruplann içine girmesi ve de Atatürkçülüğü yayması dediğini,
Konuşmada geçen Ekmelettin İSHANOĞLU'nun Amerika'lı profesör RONALD NUMBERS ile haberleşip dinci bir kampanya başlattığını, Aynı zamanda bu şahsın İstanbul Üniversitesinde görevli olduğunu, Kendisi Türkiye'ye geldiğinde BAV ve HARUN YAHYA ile iletişim kurduğunu ve görüşmek istediğini, kendisini Amerika' dan tanıdığı için kendisinin ismini kullandığını, Kemal ALEMDAROĞLU döneminde bu şahsın üniversiteden uzaklaştınldığını,
Görüşme içinde geçen "DÜNYADAKİ EN BÜYÜK GÜÇ GİZLİCE ADAM ÖLDÜREBİLMEK, SONUÇTA GİZLİ ÖRGÜTLENİP BAZI EYLEMLERİ YAPMAK " sözlerinin hayal mahsulü ve gerçek dışı olduğunu,
Görüşme içerisinde geçen ERGÜN isimli kişinin Ergün POYRAZ olduğunu,
Görüşmede katılımcı olan BARBAROS isimli kişinin CUMHUR ERDİN olduğunu, RADKEM' inde YUSUF RIZA GÜNAYDIN olduğunu, ERGÜN POYRAZ ile ilgili yapmış olduklan konuşmalann bu şahıslann yorumlan olduğunu,
Görüşmede geçen SUPHİ isimli şahsın SUPHİ GÜRSOY TIRAK olduğunu, Bu şahsın O dönemde parti kurma çalışması olduğunu görüşmenin bununla ilgili olduğunu
56272 numaralı MSN görüşmesi okunup sorulduğunda; GURBİT nick namesini kullanan şahsın GÜRBÜZ TÜFEKÇİOĞLU olduğunu,
Msn görüşmesi içerisindeki " BİR ÖRGÜTÜN EN ÖNEMLİ MEZİYETLERİ VE DEĞERLERİ HÜCRE YAPISI, EMİR KOMUTA VE PRAMİTLEŞME, BEYİN YIKAMA BİÇİMİ, EĞİTİM, GİZLİLİK, DERECELENDİRME, MADDİ KAYNAKLAR, PLATİN İÇ ÇEKİRDEĞİ VE BİR ÖRGÜTTE İNSANLAR NASIL İLKELERLE ÇELİŞMEDEN HEREKET EDER HALE GETİRİLEBİLİR" şeklindeki yazılar sorulduğunda; böyle bir
örgütün olmadığını bu yazılarında geçen konuların hayali ve de varsayımsal konuşmalar olduğunu,
Yavuz ile yapmış olduğu 56280 numaralı msn görüşmesi okunup (ORADA GEÇEN ATOM BOMBASI, MUTFAKTA YAPILABİLECEK PATLAYICILAR, C4 VE BİLUMUM PATLAYICILARIN YÖNTEMLERİ KONUSUNDA M UH ATTA BİNA CD. GÖNDERECEĞİ RADİKO İSMİNDEKİ ŞAHSA GÖNDERDİĞİ) konusu hatırlatılıp tekrar sorulduğunda; Kendisinde böyle bilgilerin olmadığını bunlann çoğunun yalan olduğunu, Görüşme içeriğinde "İÇ SAVAŞTA BU KONUDA ÇOK BİLGİMİZ OLMASI LAZIM" demekle ne kastettiği sorulduğunda; iç savaş çıkarsa bunlan önlemek için gerekli olduğunu düşündüğünü söylediğini,
PKK' nin kuruluşu hakkında "ASLINDA PKK' YI MİT KURDU, KTB' Yİ MİT KURAMIYOR, KURAMAYACAK, UĞUR MUMCU İKİ NEDENDEN ÖLDÜRÜLDÜ, BİRİNCİSİ APO' NUN MİT' E KAYITLI OLDUĞUNU İSPATLADIĞI İÇİN İKİNCİSİ DEVLETİN APO' YA SİLAH SAĞLADIĞINI ÖĞRENDİĞİ İÇİN YANİ DEVLET VE SUSURLUK ÇETESİ VE DİĞER ÇETELER BU İŞTEN KORKUNÇ PARALAR KAZANDILAR" şeklindeki sözleri sorulduğunda; bu bilgileri açık kaynaklardan öğrendiğini bu konuda özel bir çalışma yapmadığını
Aynı görüşme içeriğinde "ÇİLLER BİZZAT MEHMET AĞAR VE EYMÜR İLE BİRLİKTE UYUŞTURUCU TİCARETİNE VE GLOBAL UYUŞTURUCU TİCARETİNE GİRMİŞTİ, SONUÇTA TBMM' NİN % 80 ' i MAFYANIN ADAMI, TABİ ŞERİATÇİLERİ DE KATIYORUM. MHP ZATEN BAŞ LİBASINA MAFYA, NEDEN PATLAYICILARLA BU KADAR İLGİLENDİĞİNİ ŞİMDİ ANLAYABİLİYORMUSUN, ATOM BOMBASI İMAL ETMEK GEREKLİ, PLÜTONYUMU BULDUKTAN SONRA ZOR DEĞİL. MHP TAMAMEN GLADYONUN TC DEKİ MAFYA KOLUDUR" şeklindeki beyanları okunup sorulduğunda: EYMÜR isimli kişinin Eski MİT görevlisi MEHMET EYMÜR olduğunu, ÇİLLER'in TANSU ÇİLLER olduğunu, Ancak bu konuşmalannın ciddiye alınacak konuşmalar olmadığını bu konuşmalann sohbet olarak yapılan konuşmalar olduğunu,
Görüşme içerisinde geçen "İÇ SAVAŞ SİNYALLERİ VAR ZATEN, İÇ SAVAŞ HAZIR, YAKLAŞIK 70.000 HİZBULLAH MİLİTANI ŞU ANDA TÜRKİYE' DE SİNMİŞ SİVİL OLARAK EN ÖRGÜTLÜ GRUBA BİNLERCE KİŞİ KATILACAKTIR. ORDU İKİYE BÖLÜNEBİLİR, EN BÜYÜK SORUN O, EĞER FETHULLAHÇILAR VEYA HİZBULLAHÇILAR GİBİ BİZ DE KOMPARTIMAN USULÜ ÖRGÜTLENİRSEK YAPACAK BAŞKA ŞEYLERİ YOK.... ÖYLE OLMALIYIZ Kİ TEORİK ALT PLAN, AYNI MARKS' IN VAYA LENİ' NİN Kİ GİBİ YÜZ YIL SONRASINA İNTİKAL EDEBİLMELİ. GERİLLA SAVAŞINDA EN ÖNEMLİ ŞEYLERDEN BİRİSİ SALDIRI MAKİNELİ TÜFEĞİ" şeklindeki sözleri hatırlatılıp sorulduğunda; bunların beyin jimnastiği olduğunu hiç bir ciddiyetinin olmadığını. İLHAN ARSEL' i tanıdığını kitaplanm okuduğunu Kendisine bir kaç defa mektup yazdığını İLHAN ARSEL'in Newyork'da yaşamakta olduğunu, Görüşme içerisinde geçen derecelendirmelerle ilgili görüşlerinin tamamen hayal mahsulü olduğunu,
Alogorik kelimesinin ritüel (özel bir tören) içindeki sembolik bazı kelimelerin bir arada kullanılması olduğunu,
Kendisinin bahsetmiş olduğu örgütün hayali bir örgüt olduğunun yani oluşmuş her hangi bir örgütün olmadığını,
Şüpheliye ait bilgisayarlada bulunan şifreli dosyalann şifrelerinin kmlması sonucu açılan dosyalarla ilgili olarak;
atillayab isimli word dosyası sorulduğunda ;
16.03.2003 tarihli ATİLLA Yarbaya hitaben mektubu kendisinin yazdığını. Türkiye' deki tehditlere ait kısa bir bilgi notu yolladığını. Buvb'ifğrholjinu Cumhur Başkanı AHMET NECDET SEZER' e ve Kara Kuvvetleri Komutânı^OrgenârâÛYAŞAR BÜYÜKANIT' a
ulaştırmasını söylediğini. Yazıda Organeral TUNCAY KILIÇ' a yazacağını belirtmesine rağmen yazmadığını.
Onrap 3 Brektor isimli dosya içerisindeki 12.05.2003 tarihli"Genel Kurmay Başkanlığı İstihbarat Daire Başkanlığına" ön bilgi olarak sunulmak üzere hazırlanan gizli kişiye özel hazırlanan yazı içeriğinde Kuvvai Milliyeci bir alt taban oluşturmak için gelecekte bir vakıf veya derneğe dönüşmesi olası bir Kuvvai Milliye Hareketi başlatmayı düşünüyoruz... şeknide devam eden yazı okunup sorulduğunda ; Bu raporu hatırlamadığını,
"Deegre I-Al isimli şifreli word dosyası içeriğinde T..T..T. Türkün Tarihini tanıyarak başlıklı ve içeriğinde teşkilatın tek ismi yoktur binlerce adı vardır. Gizlilik hususu 5 nokta ile sağlanır. Teşkilatta toplanabilecek en küçük birim beşgendir... Türk Tanzim Teşkilatı temel Türk Tefekkür Teşebüs.. Türk Temel Takımı,Takip Takımı... aksiyonlar, 1 teşkilatta temelde 5 derece vardır. Toplanabilecek en küçük birim beşgendir. 1 Ön Türk... 2 Sır Türk... 3 Üst Türk (Üstad Türk)... 4 Han Türk... 5 Kan Türk... 6 Ata Türk şeklinde gizli bir teşkilatın varlığı" ile ilgili yazı okunup sorulduğunda; bu örgütlenmeyi kendisinin yazmadığını bu konuda hiç bir bilgisinin olmadığını,
Görüşülen kilisele 1 isimli şifreli word dosyası içeriği okunup sorulduğunda; yüksek lisans öğrencisi olan LEVENT ÇETİNKAYA'nm protestan misyonerlik üzerine hazırladığı tez çalışmasının bir ön çalışması olduğunu, LEVENT ÇETİNKAYA'nm yapmış olduğu çalışmalarla ilgili yazı olduğunu,
Şifreli tarkan 1 ve tarkan 2 isimli word dosyaları okunup sorulduğunda; TARKAN YAVAŞ tarafından eski eşi YASEMİN' e yazılmış bir e-posta olduğunu 11.05.2002 tarihinde eşine gelen bir e-posta olup, Kendisinin her hangi bir şekilde bu konuda şikayetçi olmadığını.
Şifreli teknik takip 01 ve teknik takip 02 nocode isimli word dosyalan okunup sorulduğunda; 29.06.2005 tarihli istihbarat bilgi formu ile 7 Temmuz 2005 tarihli istihbarat bilgi formu 2 isimli belgeleri kendisinin hazırladığını ve bunlann gereğinin yapılması için 1. Ordu Komutanlığı İstihbarat Başkanlığı MUSTAFA CANATAN isimli Albay' a verdiğini. MUSTAFA CANATAN albay HURŞİT TOLON paşanın emri ile kendisinden o tarihlerde böyle bir bilgi istediği için bu belgeyi hazırlayıp verdiğini,
Bilgisayar incelemelerinde bulunan AYDINİNG. dog., 28 Şubat.dog. cumhur2.dog. perinçek.dog, e-mailler okunup sorulduğunda; 28 şubat.dog makalesinden alıntı yazı olduğunu
Perinçek.dog isimli dosyalann DOĞU PERİNÇEK' e yazmış olduğu mektuplar olduğunu,
aakfırat@aydinlik.com.tr. adresine göndermiş olduğu e-mail okunup sorulduğunda; ADNAN AKFIRAT' a göndermiş olduğu e-mailler olduğunu, Doğu PERİNÇEK'in kitaplan ile ilgili olduğunu,
obursali@bilimmerkezi.org.tr adresine usayinl@facstaff.wisc.edu şeklindeki ÜMİT SAYIN' a ait emali adresinden gönderilen eposta içinde derin devlet ile ilgili bir yazı olduğu ve bunun Pazar Dergisinde veya Cumhuriyet Gazetesinde basılabileceği, İLHAN SELÇUK, DOĞU PERİNÇEK ve rahmetli HASAN YALÇIN' a yollandığı, içeriğinde DOĞU PERİNÇEK derin devlet tanımı konusunda farklı yorumlar yaptığını ve derin devletin artık biz kemalistlerden yana olduğunu, 96' dan sonra metamorfoz geçirdiğini, şeriatçılara ve numarci (ikinci) Cumhuriyetçilerin bu terimi devleti aşağılamak için kullandıklannı söylemişti. Bunu söyledikten sonra derin devlet tarafından düzmece., şeklindeki yazı içeriği okunup sorulduğunda; Bu emaili kendisinin göndermiş olabileceğini, Bu yazıyı 98 veya 99 yılında yazdığını, İçeriğini tam olarak hatırlamadığını, Emailde geçen AYKUT isimli şahsın Prf. AYKUT KENCE olduğunu. ORHAN BURSALI isimli şahsında Cumhuriyet Bilim Teknik Dergisinin yöneticisi olduğunu,
çete içinde çete kiminkisi en çete şeklindeki yazıyı hatırlamadığını,
hablemit@ada.net.tr. email adresinden gönderilen "Sayın MEHMET EYMÜR" ile başlayan e-posta içeriği okunup sorulduğunda; Bu e-postayı NECİP HABLEMİTOĞLU'nun Mehmet EYMÜR' e yolladığı yazı olduğunu kendisine de kopyasını gönderdiğini,
Türk ulusçuluğu, Almanya, Masonluk, MK Dergisi ve Cumhur Erdin konulu içeriğinde ERGÜN POYRAZ ile ilgili durumların anlatıldığı e-posta okunup sorulduğunda; Bu yazıların NECİP HABLEMİTOĞLU tarafından Kendisine gönderilmiş yazılar olduğunu bu yazılara cevap yazıp yazmadığını hatırlamadığını,
zafer 02 jpg, zafer jpg dosyaların içinde bulunan üniformalı asker fotoğrafları gösterilip sorulduğunda; Tez öğrencisi olan üst teğmen ZAFER YENER' in fotoğrafları olduğunu, fotoğraftaki sivil olan kişi de aynı kişi olduğunu,
oktay-yildirim-mini.jpg isimli dosya içindeki fotoğraf gösterilip, sorulduğunda; OKTAY YILDIRIM, diğer resimdeki şahsın KEMAL KERİNÇSİZ olduğunu,
MEHMET FİKRİ KARADAĞin yemin töreni ile ilgili fotoğrafın hürriyet gazetesinden alınmış olduğunu,
VELİ KÜÇÜK' e ait fotoğrafı basından aldığını,
MUZAFFER TEKİN' e ait fotoğrafı Zaman gazetesi sayfasından aldığını Bu resimler internete girildiği zaman bilgisayarın otomatik olarak almış olabileceğini Özel olarak sakladığı resimler olmadığını,
ÜZEYİR GARİH cinayeti ile ilgili bilgisi olup olmadığı sorulduğunda; ÜZEYİR GARİH cinayeti ile ilgili bir şey bilmediğini ancak bürosunda yapılan aramada ÜZEYİR GARİH ile ilgili bir rapor çıktığını, Kendisinin o raporu okumadığım ancak Cumhuriyet Gazetesinde soyadı KARABACAK olan ismini hatırlamadığı ( fakat METİN olabileceğini) Cumhuriyet Muhabiri tarafından kendisine verildiğini, Bu şahsın bir kitap yazma hazırlığında olduğunu bu nedenle bilgisine başvurmak için bu belgeyi verdiğini, bu konuda bilgi sahibi olmadığı ve raporu okuyamadığı için yardımcı olamadığın,.
Dostları ilə paylaş: |