*Habip Ümit SAYIN: Habip Ümit SAYIN'ın İstanbul Üniversitesi Doçenti olduğunu, Ümit SAYıN'ın birkaç kez ziyaretine geldiğir^^ff^am^, Adnan Hocacılarla ilişki kurduğunu ve tutarsız davranışlarını gördüğünü beyan/etmiş tır
Ulusal Kanalda yapılan aramada, 4. Nolu Klasör içersinde; Ümit SAYIN başlıklı Türkiye Cumhuriyeti Genel Kurmay Başkanlığı istihbarat Daire Başkanlığına başlıklı belge olduğu, içeriğinde; Doçent Doktor Ümit SAYIN tarafından 24.06.2002 tarihinde hazırlanan "Yurtdışındaki Şeriatçı Kadroların etkinlikleri ve Kemalist, Vatansever, Laik çizgide aktif mücadele veren kişilere karşı yapmakta oldukları komplolar ve savaşları üzerine gerçek olgulara dayanan rapor olduğu tespit edilmiştir.
Yine Aydınlık Dergisinde yapılan aramada, "FETULLAHCI GLADYO, ÜMİT SAYIN, YARGI-NUSRET SENEMDEN" isimli klasörlerin içersinde, "Son günlerde, bazı medya kuruluşlarında, hakkımda tamamen gerçek dışı ve kişilik haklarımı ihlal edici haberler yer almakta, "Ergenekon adlı örgüt ile bağlantılı olduğum, bilgisayarımda çıkan belgelerde bu konuda bilgiler bulunduğu" şeklinde akla hayale gelmeyecek senaryolar ve açıkça iftira niteliği taşıyan iddialar gündeme taşınmaya çalışılmaktadır. Basına yansıyan konu, 2005 yılında istanbul Cumhuriyet Savcılığı'nca incelenmiş ve konuyla ilgili olarak Cumhuriyet Savcılığı'nca TAKİPSİZLİK kararı verilmiştir... " ile başlayan Ümit SAYIN imzalı 3 sayfalık Word dosyası olduğu görülmüştür.
* Vedat YENERER: Vedat YENERER'i gazeteci olarak bildiğini beyan etmiştir. Ulusal Kanalda yapılan aramada, 7 Nolu Ajanda içersindeki 03 Mart Sayfasında; "Vedat YENERER'in evinde Taki DOGAN'ın sex kaseti bulunmuş" şeklinde bir not yazıldığı anlaşılmıştır.ayrıca telefon görüşmelrinde Vedat YENERER le alakalı yapılacak haberin gözaltına alınması sebebişle yayınlattırılmadığı anlaşılmıştır.
*Emin GÜRSES: Emin GÜRSES'i çok iyi tanıdığını, değer verdiği bir bilim adamı olduğunu, Aydınlık dergisinin yazarı olduğunu beyan etmiştir.
Tape :3837'de kayıtlı, 27.02.2008 günü saat : 21.07'de Doğu PERÎNÇEK ile Süleyman..? isimli şahıs arasındaki telefon görüşmesinde; Emin GÜRSES'ün Emniyetçe yakalanmasıyla ilgili konuştukları, ...Emin Gürses için bir şey yapılmasından bahsettikleri anlaşılmıştır.
Ulusal Kanal aramasında bulunan 7 Nolu Ajanda içersindeki 05 Mart Sayfasında; "Emin GÜRSES çok deli davranmış " şeklinde not yazıldığı,
işçi partisi il yönetim kurulunda yapılan aramada bulunan (-40-41-) nolu CD ler incelendiğinde, Doğu Perinçek\Belgelerim\Belgelerim 2002\DOĞU PERİNÇEKSDP-HY FOGG BT'isimli klasör içerisinde; "TÜRKİYE'ÇİLER" ve "AB'ÇİLER" başlıklarının olduğu, TÜRKİYE "ÇİLER başlığının altında, bir çok gazeteci ile birlikte "Emin GÜRSES-Cumhuriyet" isminin de yazdığı anlaşılmıştır. Yine bir çok CD içersinde, Doğu PERÎNÇEK ve Emin GÜRSES'in katıldığı mitingler olduğu anlaşılmıştır.
*Ergün POYRAZ: Ergün POYRAZ'ı kitaplarından dolayı tanıdığını, ancak görüşmediklerini beyan etmesine rağmen,
Ankara ilinde işçi partisi genel merkezinde yapılan aramada, (1) adet TC. Yargıtay Başsavcılığı ibaresi ile başlayıp Erkan BUYRUK ibaresi ile son bulan (20) sayfalık bilgisayar çıktısı doküman içeriğinde; müşteki Ergün POYRAZ Sanık Fetullah GÜLEN hakkındaki 28.05.2007 tarihli kamu davasının düşürülmesi talep yazısı olduğu,
Doğu Perinçek'in ikametinde yapılan aramada, Fikret KAZANCI imzalı 27.04.2004 tarihli TC. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına hitaben yazılmış, işçi Partisinin Ak Partiyi kapatma dilekçesine eklenmek üzere gönderilmiş yazı olduğu, yazıda "Dosyanın Takviyesini Teminen: Ergün POYRAZ'in 28. Mart 2004 seçimlerinden önce yazdığı ve satışa sunduğu Patlak Ampul Kitabından 09-10-11-12-13-78-79 maddelerinin içeriğini teşkil eden sayfaların kitabın kapağının fotokopisi ile birlikte ekte takdim kılıyorum... " şeklinde yazının olduğu,
işçi Partisi Genel Merkezinde yapılan aramada; üzerinde "CD 3 PRINCO " yazılı P420281107130821 seri numaralı CD'nin yapılan incelemesinde; "Ergün POYRAZ'ın -JITEM'den aldığı para" isimli klasör içersinde ... Ergün POYRAZ'ın değişik tarihlerde ve
değişik miktarlarda Jandarma istihbarat Başkanlığı kasasından paralar aldığına dair tutanakların ve imzaların olduğu tespit edilmiştir.
*Semih Tufan GÜLALTAY: Semih Tufan GÜLALTAY'ı gazetelerden yasadışı faaliyetleri nedeniyle tanıdığını, kendisine yönelik bir suikast konusu duyduğu için, bu konuyla ilgili Semih Tufan GÜLALTAY ile görüştüğünü beyan etmiştir.
Doğu Perinçek'in ikametinde yapılan aramada; (1) Adet üzerinde Görüşme notları 21 Şubat 2007 ibaresinin yazılı bulunduğu doküman içeriğinde; Dokümanın üst kısmında sol köşesinde Görüşme notları iş Adamı 21 Şubat 2007 Sağ köşede el yazması olarak "Suikast DP 3 Tabanca aldı" şeklinde ibare ve Semih Tufan GÜLALTAY, SGT Akın BIRDAL'ı vurduğunda hem MİT'in hem Emniyetin hem de Askerin kendisini kurtarmasını bekledi.
Olmadı SGT Kars 'lıdır Eski Ülkücüdür biliyorsunuz bir parti kurdu. Etrafında çetesi var.
Şırnak Komutanı Mete SAYAR'in yeğene de onunla iş yapıyor. Yeğen (Ki babası Emekli bir
Amiral) sanıyorum şimdi Ukrayna'da Veli KÜÇÜK onu kovdu " şeklinde not olduğu
tespit edilmiştir.
*Tuncay GÜNEY: Doğu PERİNÇEK ifadesinde, Tuncay GÜNEY'in CIA ajanı olduğunu beyan etmesine rağmen, 2000 yılı öncesinde Ulusal Kanal ve Aydınlık'a gelip gittiğini ifade etmiştir. Tuncay GÜNEY in beyanlarından, Veli KÜÇÜK'ün talimatı ile, birçok kez Doğu PERİNÇEK ile görüştüğü, Ulusal Kanal ve Aydınlık dergilerine gittiği, hatta Abdullah OCALAN'ın Türkiye'ye teslim olmasıyla ilgili, Avukatı Doğan ERBAŞ ile Doğu PERİNÇEK' in odasında görüşme yaptığı anlaşılmaktadır.
Yine Tuncay GÜNEY beyanlarında, Veli KÜÇÜK'ün talimatı ile Doğu PERİNÇEK, Ferid İLSEVER, Adnan AKFIRAT gibi şahıslarla görüşerek, Veli KÜÇÜK'ün isteği ile haberler yaptığı veya onlardan haber aldığı anlaşılmaktadır.
Ayrıca Tuncay GÜNEY, ERGENEKON ve Lobi gibi belgelerin hazırlanmasında, Doğu PERİNÇEK'in rol aldığını beyan etmiştir.
Ulusal Kanal da yapılan aramada bulunan 7 Nolu Ajanda içersinde; 05-06 Ocak
Sayfasında; "Tuncay GÜNEY ....izmit STV'de çalışıyordu. Muzaffer ve emeklilere beni
konuşmama talimatı ERGENEKON vermişler" şeklinde not yazıldığı tespit edilmiştir.
Taner ÜNAL: Doğu PERİNÇEK ifadesinde, "Vatansever Güçbirliğine hiçbir destek vermediğini, böyle başı bozuk örgütleri milletin başına bela etmenin büyük sorumluluk olduğunu" beyan etmesine rağmen, Vatansever Kuvvetler Güç Birliği Haraketeti Başkanı Taner ÜNAL ile irtibatlı olduğu, şahısla telefon görüşmesi yaptığı, Diyarbakır ilinde ortak miting düzenledikleri anlaşılmıştır.
06.06.2007 günü saat: 17.37 de Taner ÜNAL ile Doğu PERİNÇEK arasındaki telefon görüşmesinde; Taner'in "Diyarbakırda ki mitinginize biz katılacağız efendim. Bütün gücümüzle destek vereceğiz. " dediği tespit edilmiştir.
Yukarıda, Doğu PERİNÇEK'in diğer ERGENEKON terör örgütü üyeleri ile irtibatı değerlendirilmiştir. Değerlendirmelere bakıldığında, Doğu PERİNÇEK'in bu konuyla ilgili yoğun bir ilişki ve faaliyetinin olduğu görülmektedir.
Ergenekon Terör Örgütü üyelerinden el konulan bir çok belgenin aynısının, Doğu PERİNÇEK'te de bulunması dikkat çekicidir. Doğu PERİNÇEK'ten;
"ERGENEKON Analiz, Yeni Yapılanma Yönetim ve Geliştirme Projesi 29 Ekim 1999" başlıklı belge (aynı zamanda Tuncay GÜNEY, Veli KÜÇÜK'ten),
"Devletin Yeniden Yapılanması Üzerine 25 Kasım 1999 " belge, (Tuncay GÜNEY), "LOBİ Aralık 1999" isimli belge (Ümit ĞUZTAN, Erkut ERSOY, Muzaffer TEKİN Sevgi ERENEROL, Oktay YILDIRIM),
"OLUŞUMAralık 1999" isimli belge (Veli KÜÇÜK, Tuncay GÜNEY),
"Osmanlıdan günümüze masonik bilderherg çetesi siyonizm ve protokol finans odakları ve teknokratlar uluslara nasıl egemen oldu?İstanbul / 30 mart 2000" başlıklı belge; Veli KÜÇÜK, Ümit OĞUZTAN, Mehmet Zekeriyg ÖZTÜRK),
"Türk ve Kürdü birlikte örgütleme tasarımı 30 mart 2000" başlıklı belge, "Örtülü Faaliyetler Bir İstanbul 6 Nisan 2000" başlıklı belge (Veli KÜÇÜK, Ümit OĞUZTAN),
" işçi Partisinin Türk Ve Kürdü Birlikte Örgütleme Tasarımı Analiz İstanbul 7 Nisan 2000" isimli belge (Ümit OĞUZTAN, Tuncay GÜNEY),
"Birleşik Komün 27Haziran 2000" isimli belge (Tuncay GÜNEY),
"Kemalist Model, Ulusal Gençlik Hareketi, Dinamik, Ulusal Güç Bigliği & Kuva Ayrımlı Cephesi, Araştırma, Gözlem, Analiz, Teori İstanbul 29 Ekim 2000" isimli belge (Veli KÜÇÜK, Ümit OĞUZTAN, Tuncay GÜNEY),
"Ulusal Medya 2001 İstanbul Aralık 2000" isimli belge (Veli KÜÇÜK, Ümit OĞUZTAN, Tuncay GÜNEY, Adnan AKFIRAT),
"Ermeni sorunu 21. Yüzyılın Avrasya entrikası kilise devleti tarihsel belgeler ışığında ermeni soykırım iddiaları emperyalist devletlerin örtülü savaşı araştırma Gözlem/Analiz İstanbul Ekim 2000/ Şubat 2001" isimli belge (Veli KÜÇÜK, Ümit OĞUZTAN) bulunmuş ve el konulmuştur.
Faklı farklı kişilerden el konulan belgeler içerik olarak genelde aynıdır. Bir çoğu aynı dönemde yazılmış, Analiz/Gözlem raporlarıdır. Belgeler incelendiğinde, genel olarak "ERGENEKON yapılanmasının ne şekilde örgütlenmesi gerektiği, finansal kaynakları, ilişki kurması gerektiği kurumlar, terör örgütleri, mafia guruplarının yeniden yapılandırılması, şirketler, istihbarat kaynakları, medya kuruluşları, özel güvenlik şirketleri vb." gibi geniş kapsamlı konularda analiz raporları olduğu, örgütlenmenin ne şekilde yapılması gerektiğinin anlatıldığı tespit edilmiştir. Tuncay GUNEY'in beyanları dikkate alındığında, bu gözlem analiz raporlarının hazırlanmasının bir kısmına Doğu PERINÇEK'in de katıldığı anlaşılmaktadır.
f) Diğer şüpheli ve tanık beyanları;
Gizli Tanık Denizin 04.06.2008 tarihil savcılık beyanında,
Mesut Barzani'nin bunu kabul etmesinin birkaç nedenin olduğunu, o tarihlerde
Barzani'nin tek sorunu olmayan komşu ülke Suriye'nin olduğunu, yine babası Molla Mustafa Barzani Sovyetler Birliğinde eğitim görmüş, orduda görev almış birisiydi, Suriye'de Sovyetler Birliği etkisinde olan bir ülke olması ayrıca PKK örgütünü Türkiye ile olan sınıra yerleştirmek suretiyle Türk Silahlı Kuvvetlerinin müdahalelerine de engel olmak nedenleriyle bu teklifi kabul ettiğini bildiğini.
1986-1987 yıllarında Abdullah ÖCALAN'm Bekaa Vadisinde bulunan Helve kampında bulunduğu sırada gazeteci ve siyasi kimliği olan Doğu PERINÇEK'in röportaj adı altında geldiğini, ilgisini çeken ilk olayın Doğu PERINÇEK'in Abdullah ÖCALAN tarafından bizzat karşılanması ve askeri tören yapılması olduğunu. Doğu PERİNÇEK'e kampta bir oda tahsis edildiğini. Hatırladığı kadarıyla Doğu PERINÇEK'in bu kampta 10 gün kadar kaldığını, bir başka ilgisini çeken olayın ise Abdullah ÖCALAN'm hiçbir misafiri ile bir defadan fazla birlikte yemek yemediği halde, Doğu PERİNÇEK ile kaldığı süre boyunca bütün yemekleri birlikte yediklerini. Yine bir başka ilgisini çeken bir konunun da Abdullah ÖCALAN'm kendisi ile görüşmeye gelen herkesle görüşür, yüzüne karşı güzel sözler söyler, ancak gittikten sonra da arkasından ajan, işbirlikçi ya da benden yararlanmaya geldi şeklinde sözler söylerdi, fakat Doğu PERİNÇEK hakkında övücü sözler söylediğini. Doğu PERINÇEK'in kampta kaldığı süre içerisinde Abdullah ÖCALAN'la neler konuştuğu hakkında ve gelişinin sadece mülakatla sınırlı olup olmadığı hususlarında herhangi bir bilgisinin olmadığını. Doğu PERINÇEK'in Abdullah ÖCÂTf AT^P'la görüşmesinin ardından bu görüşmesini bir kitap haline getirip yaymlatma&r \e Aydınlık "dergisinde dizi halinde
yayınlamak suretiyle varlığı yokluğu çok fazla hissedilmeyen Abdullah ÖCALAN ve PKK örgütünün Türkiye siyasetinde gündemleşmesini sağlayıp, Türkiye içerisinde örgütün taban bulmasını sağlamıştır. Gerçi 15 Ağustos 1984 olayları ile örgüt adını Türkiye'de hissettirmişse de daha sonra yapılan operasyonlarla ağır darbeler aldığını, siyasetende sıkışmış bir durumda olduğunu, yayınlanan bu görüşmenin adeta örgüt için bir can simidi haline geldiğini. Bu röportajın yayınlanması ile doğu PERİNÇEK'in örgütün adeta ikinci lideri konumuna geldiğini ve yayınladığı kitabın örgüt mensuplarının evlerindeki kitaplıklarda yerini aldığını. Ferid İLSEVER isimli şahsı İşçi Partisi genel sekreteri olarak bildiğini, doğu PERİNÇEK'in kampa geldiği sırada yanında olup olmadığını bilmediğini.
Doğu PERİNÇEK ile alakalı gelinen noktada şunu söyleyebileceğini, Doğu PERİNÇEK'in Abdullah ÖCALAN'm Türkiye ve Türk askerine karşı silahlı mücadele ettiği dönemlerde Abdullah ÖCALAN'la görüşüp hatta bu görüşmelerini yayınlamak suretiyle örgütün propagandasını yaptığı halde, bugün her ne kadar Abdullah ÖCALAN'ı samimiyetsizlikle suçlansa bile bir barış ortamından bahsetmekte ve çözümün diyalog ile olabileceğini söylemektedir. Doğu PERİNÇEK ise tam da bu dönemde Abdullah ÖCALAN ve PKK'ya karşı çok ciddi söylemler ve yayınlar yapmaktadır. Doğu PERINÇEK'te ki bu değişimi anlamakta güçlük çekteğini.
Tuncay GÜNEY'in 02.03.2001 tarihinde, Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğünde yapılan mülakatında özetle;
Evinde yapılan aramada LOBİ ve ERGENEKON isimli belgelerin çıktığını, bu belgelerin ERGENEKON örgütünün yeniden yapılanmasının bir tasarımı olduğunu, Doğu PERİNÇEK in "Yeniden Yapılanma" diye bir teorisinin olduğunu, Veli Paşa' nın onu genişleterek tasarı haline getirdiğini,
LOBİ çalışmalarını, Veli KÜÇÜK'ün talimatı ile Doğu PERİNÇEK, Ümit OGUZTAN, Adnan AKFIRAT ve kendisinin de katıldığı bir ekibin yaptığını, son şeklini ise Veli KÜÇÜK'ün verdiğini,
ERGENEKON'un yeniden yapılanmasıyla ilgili tezi, Veli KÜÇÜK'ün talimatı ile, Doğu PERİNÇEK, Hasan YALÇIN, Deniz BİLGE, Emekli Albay Suphi KARAMAN ile birlikte Bilecikte hazırladıklarını,
Lobi faaliyetleri çerçevesinde; MAFIA, MEDYA, IŞ-TICARET, BANKA, SANAT gibi kollarda faaliyet gösterilmesi, örgüte gelir temin etmek için bunlardan yararlanılması çalışmaları yapıldığını,
Ergenekon yapılanması içersinde Veli KÜÇÜK'ün yanında, Doğu PERİNÇEK, Ümit OGUZTAN, Adnan AKFIRAT, Tuncay GÜNEY, Levent....? (Ülkü ocaklarında), Turan YAZGAN, Necdet SEVİNÇ (Kurultayın genel yayın yönetmeni), Zekai ÖKTE (Türk Tarih Dergisi), Timur KILIÇ, Atilla TUNÇ isimli şahısların olduğunu,
Bunların yanı sıra ERGENEKON yapılanmasının; MAFİA, MEDYA, İŞ ve TİCADET camiası, Sanat ve Şarkıcı camiası, TERÖR ÖRGÜTLERİ, UYUŞTURUCU KAÇAKÇILARI ve değişik Dernek kuruluşları ile bağlantılarının olduğu,
MEDYA kuruluşları içersinden, Aydinlik gazette ve dergisi, Akşam Gazetesi, Cumhuriyet Gazetesi, Ulusal TV ile irtibatlı olduğu,
MEDYANIN ELEGEÇİRİLMESİ VE KONTROLÜ
Akşam gazetesinde çalıştığı dönem içersinde, kendileriyle ilgili diğer gazetelerde
haberlerin çıkması üzerine, Veli KÜÇÜK ile bir toplantı yaptıklarını, Veli KÜÇÜK'ün "Doğu
PERİNÇEK le ilişki kuralım Adnan AKFIRAT- Ferid İLSEVER le falan bu arkadaşlara
kaynaklar çok akıyor bunlardan yönlendirir sek daha iyi olur" dediğini, bunun üzerine Doğu
PERİNÇEK'le irtibat kurduğunu, Ferid İLSEVER, Adnan AKFIRAT ile görüştüğünü,
Aydınlık gazetesinden ve diğer yerlerden aldıkları tijffi-J^gılerı yayınlamadan önce Veli
KÜÇÜK'e gönderip onaylattığını, • *■*'' > * \
Yine Adnan AKFIRAT'in kendilerine yazılar hazırladığını ve bazı belgelerle birlikte verdiğini, CIA nın güneydoğuda faaliyetleriyle ilgili bazı bilgileri bu şahıstan aldığını, Veli Paşa'nın bu şekilde basında örgütlendiğini,
Doğu PERINÇEK le Veli KÜÇÜK'ün görüşmediklerini, ancak Adnan AKFIRAT,
Ferid ILSEVER Ankara da Hasan YALÇIN Paris te Özcan isimli şahısların, Akşam
gazetesinin mutemet elemanları gibi olduğunu, bu şahısların Doğu PERINÇEK ile birlikte hareket ettiklerini, Hasan YALÇIN istihbarat Genel başkan yardımcısı, Ferid ILSEVER 'in Aydınlığın ve Ulusal TV nin genel yayın yönetmeni, Adnan AKFIRAT in partinin... disiplin kurulu üyesi olduğunu, Doğu PERINÇEK'in, Gülay GÖKTÜRK, Nuri ÇOLAKOĞLU, Faik BULUT, Cengiz ÇAND AR gibi şahısları gazetecilikte yetiştirdiğini, Tuncay ÖZKAN'in Doğu PERINÇEK in adamı olduğunu ve bu şahsı Doğu PERİN ÇEK'in yönlendirdiğini,
Veli KÜÇÜK ve ekibinin Doğu PERİNÇEK'i rahatlıkla kullandığını, Doğu PERINÇEK'in Hukuk profesörü olduğunu ve ailesinde siyasetçi, askerlerin bulunduğunu, babası Sadık PERINÇEK'in Adalet Partisi kurucularından olduğunu, görünenin aksine Doğu PERINÇEK'in Türkiye nin içindeki Nato örgütünde askerlerin bir numaralı adamı olduğunu, Türkiye deki askerlerin içindeki Amerikancı kesimle beraber hareket ettiğine inandığını, bir dönem Doğu PERINÇEK'in İsraille anlaştığı şeklinde haberlerin çıktığını, Doğu PERINÇEK'in Amerikan düşmanı olmadığını, Israile bölgesel hizmet ettiğine inandığını,
Kendisinin Doğu PERINÇEK ile halen birlikte olduğunu, ancak hücre yapılanması olduğu için haber kaynaklarını bilemediğini, bu konuda tek yetkilinin Adnan AKFIRAT -Ferid ILSEVER olduğunu,
Bir dönem Aydınlık Dergisinin İngiltere muhabiri, Hasan YALÇIN'ın danışmanı ve tercümanı Doğan DUYAR ile Kir ak'a gittiklerini, ancak Habur gümrükteki polis kontrolünde pasaportunda sorun çıktığını, bunun üzerine Silopi Tugay komutanı Tuğgeneral Nejat MÜLDUR ün bu konuyla bir fiil ilgilenerek yanına bir yüzbaşı verdiğini, daha sonra K Irakta Komünist Parti başkanı ile görüştüklerini,
Susurluk olayından sonra, Radikal Gazetesinin, Veli KÜÇÜK hakkında "Nerede Faili Meçhul Orda Veli KÜÇÜK" diye manşet attığını, bunun üzerine Veli KÜÇÜK'ün "Doğu PERİNÇEK gitsin Aydın DOĞAN ile görüşsün"^dediğini, Doğu PERINÇEK'in Aydın DOĞAN ile bu konuda görüştüğünü, Aydın DOGAN'ın bundan sonra Milliyet Gazetesinde falan haber yapmamaya gayret edeceğini, Radikali de damadıyla görüşüp etkileyeceğini" anlatarak "Veli Paşa'ya söyleyin Hürriyet Gazetesi her ne kadar bende görünse de Hürriyet Gazetesi benim değil KOÇ' un dediğini,
CUMHURİYET GAZETESİNİN ALINMAYA ÇALIŞILMASI
Basında kuvvetli bir şekilde yer alabilmek için Cumhuriyet gazetesinin alınmasını düşündüklerini, Özdemir SABANCI suikasti sonrasında Veli KÜÇÜK'ün Şevket SABANCI'ya olaylar hakkında bilgi vermesi nedeniyle bir güven oluştuğunu, bu nedenle Cumhuriyet Gazetesininin Gürbüz ÇAPAN'in elinden alınması için, Şevket SABANCI'nın Mete AKYOL aracılığı ile Veli KÜÇÜK'e teklif yaptığını, Sabancıların bu iş için 5 milyon dollar vereceklerini söylediklerini,
Veli paşanın Cumhuriyeti almak için Gürbüz ÇAPAN la görüşmesi talimatı verdiğini ve "yukarının emri var dersiniz" dediğini, bunun üzerine Doğu PERİNÇEK'e giderek "Hüseyin KIVRIKOGLU nun emri olduğunu, Veli paşanın böyle söylediğini" anlatarak Gürbüz ÇAPANLA bu konuyu görüşmesini söylediğini, ilerleyen günlerde ilhan SELÇUK'un da "ekarte edilmesi "nin konuşulduğunu, gazetenin alınması için Ulusal Sanayiciler iş Adamları Derneği başkanı Kemal ÖZDEN isimli şahıstan 3 Milyon Dollar para alınmasını görüştüklerini, konuların Gürbüz ÇAPAN ve KemaTÖZDEN ile görüşüldüğünü,
-» __ % ■
Bu dönem içersinde Doğu PERİNÇEK'in Ulusal TV için Avprupadan 500 Milyar para getirdiğini, bu paranın bulunabilmesi için Doğu PERİNÇEK, Ferid İLSEVER, Haluk ŞAHIN (ARENA programından) gibi şahısların, Almanya -Fransa gibi ülkelere iki kere tur yaptığını, Avrupada PKK ve Islami kesimin para toplayabileceğini ancak Doğu PERİNÇEK'in toplayamayacağını, bu parayı nasıl toplatıklarını bilmediğini, bu şekilde Ulusal TV nin deneme yayınlarına başladığını,
TİCARİ FAALİYETLER
Veli KUÇÜK'ün lobi faaliyetleri çerçevesinde, Kemal ÖZDEN, Ali BALKANER, Korkmaz YIGIT, Adnan POLATgibi işadamları ve yöneticilerden yararlandığını, Ulusal iş Adamları Derneği (USİAD) % TÜSİAD gibi yapmak için çalıştığını, bu nedenle USIAD la periyodik olarak sık sık toplantılar yaptıklarını,
USİAD içersinde Kemal ÖZDEN, Ümit ÜLGEN, Musa TANRIKULU, Adnan POLAT, amcaoğlu Zeki POLAT gibi şahısların olduğunu, ancak Doğu PERİNÇEK ve Veli KUÇÜK'ün sitem etmeleri sonrasında, Başkan yardımcısı ve yönetim kurulu üyesi olan Zeki POLAT'ın USİAD dan atıldığını, Veli KUÇÜK'ün Zeki POLAT hakkında MİT ten olduğunu söylediğini,
UYUŞTURUCU KAÇAKÇILIĞI VE BAĞLANTILARI
Doğu PERİNÇEK ten Sami HOŞTAN'ın HAP işi yaptığını öğrendiğini, Doğu PERİNÇEK in isteği üzerine bu konuyu Veli KÜÇÜK'e anlattığını, onunda "ben herzaman bunun dosyasını temizleyemem, Sami' yi Ömer Lütfü TOPAL' in yerine koyarak biz hata yaptık' dediğini,
Veli KUÇÜK'ün bilgisi dahilinde, Sami HOŞTANLA ilgili olarak, Fransız İstihbaratı (OJD) Türkiye sorumlusu ile görüştüğünü, görüşme talebinin OJD den geldiğini, Doğu PERİNÇEK, Doğan DUYAR (Hasan YALÇIN'in yardımcısı ve Paris muhabiri) vasıtası ile Palas Otelinde bir görüşme yaptıklarını, Fransız istihbarat sorumlusunun, "Sami HOŞTAN'ın uyuşturucu işi yaptığı, Veli KUÇÜK'ün de uzun zamandır buna sahip çıktığı, askerlerin uyuşturucu işine yıllardır yol verdiği, JITEM'in uyuşturucu trafiğinde yer aldığını' anlatarak Sami HOŞTANLA görüşmek istediğini, kendisinin de Sami HOŞTAN'ın telefonundan aradığını, fakat Sami HOŞTAN'ın kendisine kızarak "Veli abiye sor eğer bir şey varsa Veli abi açıklasın' dediğini, bu görüşmeden sonra şahısların yanından ayrılarak Drej Ali'nin Bakırköydeki bürosunda Sami HOŞTAN ile buluştuklarını ve konuyu anlattığını, bu arada Veli KÜÇÜK'e bilgi verdiğini, Veli KUÇÜK'ün de "Sami HOŞTAN'a görüşme yapmamasını' söylediğini, kendisine de "Doğuya söyle fransız istihbaratından gelenleri yönlendirsin (oyalasın), askerlek yapmıyor desin' dediğini,
SİLAH KAÇAKÇILIĞI VE BAĞLANTILARI
Bir dönem K.Irak'a gitmek üzere Ayşe ÖNAL, Bengüç...?, Doğan DUYAN (Aydinlik Dergisi Paris muhabiri) isimli şahıslarla Habura gittiklerini, altlarında Beş yirmi (5.20) I BMV koyu yeşil cırtlak bir araba olduğunu, haburda Gümrük Baş Muhafızı Müdürü
Cemal ? in adamlarının kendilerini karşıladığını, daha öne gümrükte Veli KUÇÜK'ün
adamı ve Sitemde çalışan Ali Balkan METE olduğunu, ayrıca Veli paşanın Cemal ?'i de
tanıdığını, arkadalarında konteynırlı iki arabanın daha olduğunu, bunların içinde silah olduğunu Habur Hac konaklama tesislerinde Yaşar .. ? isimli şahıstan öğrendiğini, JITEM den gelen elemanlarında yanlarında olduğunu, araçlara "amfiplakası takıldığını, Gümrük Müdürü Cemal 'in pasaport işlemlerini hallettiğini,
K. Irak 'a geçtikten sonra Zahoya, daha sonro Dohok'a gittiklerini, bir hafta kadar kaldıklarını ve Erbile geçtiklerini, orada altlarında bulunan BMW'nin alındığını, başka bir araç verildiğini, Kürdistan Başkanı Kosret RESUL ile görüştüklerini, orda kaldığı dönemlerde, Jitem subaylarıyla silahlardan onikibin (12000) adetini Barzaniye, (12000) adetinin Talabaniye verildiğini, ancak Kosret RESUL 'un kendilerine altı bin (6.000) adet silah verildiğini söyleyerek "Tamer hep bize böyle şeyler yapıyor " dediğini, geriye kalan altı bin (6.000) silahın ise Talabaninin adamları ve Binbaşı Tamer ve diğer subayların, Kale Dizar denilen Komisin Parti binasında PKK'lı Cemil BAYIK'a teslim ettiklerini, Cemil BAYIK'ın bu silahların, Doğu PERİNÇEK in organizesinde, yani üst kadro içindeki "cunta" hareketinden geldiğini bildiğini,
Klrakta muhatap olduğu şahısların kendisini "Doğu PERİNÇEK'in referansıyla Aydınlık Dergisinden geliyor" şeklinde tanıdıklarını, Binbaşı Tamer....? in soy ismini bilmediğini ancak uzun boylu sarışın bir şahıs olduğunu,
Doğu PERİNÇEK'in bir dönem PKK ile ittifakı bozduğunu söylediğini, ancak bu ittifakın devam ettiğini, Türk gladyosunun içinde Doğu PERİNÇEK, Ömer SÜRÇİ gibi, Irak Küdistan Kominist partisi ve PKK gibi örgütlerin ilişkilerinin devam ettiğini,
Daha sonraki dönemlerde, Kırıkkale Silah Fabrikasında büyük bir patlama olduğunu, Veli KÜÇÜK'ün bu patlamayla ilgili kendisine haber yapmasını söylediğini, Veli paşanın, Çevik BİR paşayı CIA nın adamı olarak gördüğünü, bu yüzden talimatları ile bu patlama olayını Çevik BİR gurubunun üzerine yıktıklarını, bu yönde haber yaptıklarını, haberlerin kendi istekleri doğrultusunda Aydınlık ve Hürriyet gazetesinde çıktığını, neden bu şekilde haber yapıldığını bilmediğini ancak Veli Paşanın Karadeniz den Elçibey'e giden silahların ortaya çıkmasından korktuğunu, Kuzey Irak'a giden silahlardan korkmadığını, çünkü orasının çok karışık olduğunu, fabrikaya yapılan sabotajı kimin yaptırdığını bilmediğini,
TERÖR ÖRGÜTLERİYLE BAĞLANTILAR
Dostları ilə paylaş: |