-Peki bu tetikçiye vur talimatı nasıl ulaştırılmıştır?
Talimat vermenize bile gerek yok; zaten hemen hemen hepsine ruhsatsız silahlar dağıtılmış vaziyette. Yeşil ışık yakmak yeter. Şeyh Salih'ten yeşil ışık nasıl alındı? "Bunlar başörtüsüne karşı karar alıyor" dediği anda yeşil ışık yandı zaten.
-Eski İstanbul Ülkü Ocakları İl Başkanı Levent Tenıiz'in (Temiz'in yanıt hakkı baki) 26 Şubat 2004'te AGOS'un kapısına gidip, "Hrant Dink, bundan sonra bütün öfkemizin ve nefretimizin hedefidir" demesi bir yeşil ışık mı?
Levent Temiz, Amerikan Konsolosluğu'nun peşinden "Gel, bir konuşalım" diye yalvardığı biridir. Ama bunu kabul etmediği için de birçok yerden dışlanmıştır. Ben size bunu bir bilgi olarak söylüyorum. Zaten bu yeşil ışıklar da öyle orta yerde yakılmaz. Tejgız^ın yaptığının adı eylem.
-Ama işte o eylemdi-bu davaydı derken, "Şeker gibi bir adam", (bu tüyler ürperten ifade için herkesten özür dileyerek...) "katli çok değerli biri" haline getirilmedi mi? Burada bir ince işçilik yok mu?
Tamam işte, bu laf çok önemli. Peki kim onun katledilme olayını önemli bir hale getirdi.? Hrant Dink'i öldürtmek için kenarda bekleyenler getirdi. Bakın, bundan üç ay önce "Milli kuvvetlere saldırı olacak" diye açıkça bizi uyardılar.