b) Savcılık İfadesinde özetle;
Kollukta verdiği ifadeyi kabul ettiğini, 2007 yılı başından itibaren ülke genelinde haftalık olarak yayınlanan Haftalık isimli derginin genel yayın yönetmeni olarak çalıştığını, Görevinin dergide yayınlanacak olan tüm yazılann kontrolünü yapmak ve yayınlanıp yayınlamayacağına karar vermek olduğunu,Bu çerçevede dergide yayınlanan yazılann neredeyse tamamından haberi olduğunu,Aynı zamanda İşçi Partisinin merkez karar kurulu üyesi olduğunu,Soruşturma kapsamındaki kişilerden Doğu PERİNÇEK ile tanışıklanm ve arkadaşlıklanmn 30 yıl öncesine dayandığını, Kendisinin merkez karar kurulu üyesi olduğu partinin genel başkanı olduğunu, Aynı zamanda genel yayın yönetmeni olduğu dergininde baş yazan olduğunujlhan SELÇUK'u meslek büyüğü olarak tanıdıklannı. Zaman zaman yüz yüze bazen de telefonla mesleki konularda görüşünü almak ve danışmak bazen de görüşlerini dergide yayınlamak için kendisiyle görüştüğünü,Mehmet Adnan AKFIRAT , Ferid İLSEVER ve Yusuf BERİŞİK ile İşçi Partisi vasıtası ile tanıştıklannı, Kendilerinin İşçi Partisinin merkez karar kurulu üyesi ve il örgütünde görevli oldukkırjpıjbrahim BENLİ'yi yaklaşık 3 veya 4 yıl önce Talat Paşa Komitesinin faaliyetlerine katıldığı "sırada tanıdığım, Talat Paşa Komitesinin Türk Tarih Kurumu Başkanı Yusuf HALAÇOÖLU'hun Ermeni katliamının
yalan olduğu şeklindeki beyanları üzerine İsviçre'de hakkında verilen tutuklama kararma tepki olmak üzere kurulmuş olduğunu,Başkamnm Rauf DENKTAŞ olduğunu, Sekreterliğini Ferid İLSEVER yaptığını, Çok sayıda seçkin kişinin bu komitenin faaliyetlerine katıldığını, Henüz tüzel kişilik kazanmadığını bildiğini, Yine Avrupa Parlamentolarında kabul edilen sözde Ermeni soykırımı kararlarına tepki olarak birçok eylem gerçekleştirdiğini, Bunlardan biriside İşçi Partisi Genel başkanı Doğu PERİNÇEK'in İsviçre de aynı şekilde Ermeni soykırımının olmadığını söylemesi olduğunu, Bunun üzerine kendisi hakkında da tutuklama karan çıkartıldığını,Bundan sonra bizzat giderek İsviçre'de ifade verdiğini ve serbest bırakıldığım,bu komitenin bir üyesi olmadığını,Ancak faaliyetlerine katıldığını, Bu faaliyetler sırasında tanıştığı İbrahim BENLİ ile arkadaşlık kurduklanm, bundan somada görüşmelerinin gerek yüz yüze gerekse telefonla devam ettiğini,Kemal ALEMDAROĞLU ile birlikte geçmişte Ulusal kanalda yayınlanan bir programa katıldıklannı, daha önce aynı kanalda bir süre program yaptıklannı, Bu nedenle tanıştıklannı, Rektörlük döneminde Ulusal kanal adına kendisi ile röportaj yaptığını, Fikir alışverişi için değişik zamanlarda görüştüğünü,şuanda ulusal kanalda çalışmadığım,Sevgi ERENEROL, Emin ŞİRİN ulusal kanalda çalıştığı dönemde katılımcı olarak programlara çıktıklannı, Bu nedenle tanıdığını, Mehmet Zekeriya OZTÜRK'ü bu tarihten yaklaşık 3 yıl önce haber müdürü olarak çalıştığı Ulasal kanala geldiğinde tanıdığını, Kendisini emekli binbaşı olarak tanıttığını,. Kuzey Irak konusunda bildikleri olduğunu söyledi ve televizyon adına muhabirlik yapmayı teklif ettiğini,. Resmi bir sözleşme yapıldığını hatırladığını, kendisinin de bir ücret talebi olmadığmı,Yaklaşık 3 ay televizyona gelip gittiğini, Ancak bu süre içerisinde herhangi bir haber getirmediğini, Kuzey Irak'taki olaylar yükselince bu konuda uzman olarak bilgisine danışılmak üzere emekli binbaşı sıfatıyla birkaç programa katıldığını, Daha soma bu kişinin televizyonda çalışan bir kadınla gönül ilişkisi kurmak istediğini bu amaçla hava atmak ve etkilemek için, üzerinde kendi fotoğraflannm yapışık olduğu bir çok kimlik kartı gösterdiğini kimlik kartlannm kimisinde asker, kimisinde MİT ve diğer kurum isimleri yazdığını öğrendiğini, bizzat bu kimliklerin kendisine gösterildiğini o tarih itibariyle televizyonda spiker olan Müjdan KAYSERLİ'nin anlattığını, Bundan rahatsız olduğunu, Yaptıklan araştırmada bu kişinin ordudan emekli olmadığını aksine atıldığını tespit ettiklerini. Yine kadın spiker kendisine Mehmet Zekeriya ÖZTÜRK'ün teğmen rütbesindeyken Hristiyan olduğunu anlattığını, Bütün bunlar üzerine kendisiyle konuşulduğu ve televizyondaki görevine son verildiği, Bundan soma kendisi ile görüşmediğini,daha sonra televizyondan aynlarak Aydınlık dergisinden çalışmaya başladığını, Bu süreçte Mehmet Zekeriya ÖZTÜRK'ün televizyondan ayrıldıktan soma MİT 'e giderek Ulusal kanal ve İşçi Partisi hakkında aleyhe ifade verdiğini öğrendiğini, Bu haberi getireni şuanda hatırlamadığını, Bunu öğrendikten soma kişinin ajan provokatör olduğuna kanaat getirdiklerini, Daha soma kendisinin Danıştay saldınsmda adı geçince bu konuyu Aydınlık dergisinde kapak yaptıklannı, Bir süre somada aynı şekilde Ergenekon soruşturması kapsamında ismi geçtiğini ve tutuklandığım,Bu konuyu da Aydınlık dergisinde kapak yaptıklannı, ismi geçen diğer kişileri basm yayın dünyasında olduğu için basından tanıdığını, Bunun dışında şahsi bir tanışıklığı olmadığım,Ergenekon terör örgütüyle de herhangi bir ilgisinin bulunmadığmı,Böyle bir örgütün varlığı konusunda da söz söyleyebilecek konumda olmadığım,Bu konularda da basından duyduğundan fazla bilgisi olmadığmı,Aydmlık dergisinin idarehanesinde yapılan aramada ele geçtiği iddia edilen ve bir sayfasında 1996 yılında İstanbul ilinde öldürülen işadamı Özdemir SABANCI'nın katil zanlılanndan Fehriye ERDAL, İsmail AKKOL ve Mustafa isimli kişilerin isimlerinin yazılı bulunduğu ajandanın kendisine ait olmadığını ,Aydınlık dergisinin yayın merkezi ve idarehane olmak üzere iki binadan oluştuğunu, idarehaneye gitmediğini, yayın merkezinde bulunduğunu,Bürosunun da orada bulunduğunu, Bahse konu ajanda idarehanede bulunduğunujkendisine ait olmadığını, İçindeki yazılannda kendisine ait olmadığını,bu ajandanın bulunduğu yerde yapılan aramada dergi çalışanlarından herhangi birisini aramayı
yapan kolluk görevlilerine nezaret etmediğini öğrendiğini, Bu nedenle ajandanın dergiden çıktığını kabul etmesinin mümkün olmadığını,Derginin yayın merkezinde ve büroda yapılan aramada ele geçen Abdullah Argun ÇETİN isimli kişiye ait nüfus cüzdanı fotokopisi bu kişinin daha önce derginin Ankara bürosuna gelip bir takım haberler vereceği beyanı üzerine alındığını, Yaptıklan araştırmada bu kişinin başka yayın organlanna da gittiğini öğrendiklerini,Anlattıklannı haber yapmadıklannı,Bu aşamada kendisini araştırtmak için Ankara'da alman kimlik fotokopilerini İstanbul'a getirttiğini, kendisini görmediğini, fotokopilerin bir tanesinde yazılı "Çeçen Dergisi" ibaresinin ne anlama geldiğini şuanda hatırlamadığını,bu kişinin provokatör olduğu şeklinde Aydınlık dergisinde haber yapıldığını,Derginin yayın merkezinde yapılan aramada İşçi Partisinde güvenlik elemanı olarak çalıştıkları iddia edilen Erdal ANGIN ve Hüseyin isimli kişilerin sorgusuna dair 3 adet VHS kasetini ilk defa Emniyette gördüğünü, bir sorgu yapmadığını,Bu kasetlerinde dergide bulunduğunu bilmediğini,Derginin yayın merkezi, idarehanesi ve dağıtım bölümlerinin farklı kısımlar olduğunu, Bu kasetlerin nereden elde edildiğini bilmediğini,Kaset görüntülerindeki plastik sandalyelerden binalarında da bulunduğunu, her yerden bulunabilecek sandalyelerden olabileceğini,Sorgulanan kişileri tanımadığını,Seslerden de kimin sorguladığını çıkaramadığını,Doğu PERİNÇEK kendisine tehdit edildiğini söylediğinLAncak kasetlerde iddia edildiği gibi bir suikast girişimi olduğundan bahsetmediğini,Telefon görüşmeleri konusunda kollukta verdiği aynntılı ifadelerinin doğru olduğunu, Bunlann esas alınmasını istediğini,3665 numaralı tape okundu, soruldu. Görüşmenin başında bir takım gazetelerde Tuncay GÜNEY'in Doğu PERİNÇEK'in refaransı ile Kuzey Irak'a giderek Talabani, Barzani ve Cemil BAYIK'a silah götürdüğü yönündeki gazete haberleri konusu konuşulduğunu,Burada geçen silah miktarlanm hatırladığımdan kendisi ile bu konuda görüştüğünü,Bu konuda İşçi Partisi adına yazılann çıktığı Yeni Şafak ve Milliyet gazetesine dava açıldığım,Görüşmenin devamında Barto ismi ile geçen kişinin Birleşmiş Milletler Kalkınma Fonu Türkiye şefi olduğunu,Yine bu fon tarafından aktanlacak olan 37 milyon dolar paranın Diyarbakır'daki bölücü terör örgütü ile bağlantılı bir kısım sivil toplum örgütlerinin eline geçeceğini tespit ettiğinden dolayı paranın aktanmmı engellediğini, Bu nedenle fonun başkanı Kemal DERVİŞ tarafından görevden alındığını, Bunu tespit edip haber yapma hazırlığındayken Hürriyet gazetesinin bunu haber yaptığım,Bu konuda konuştuklannı,Görüşmenin devamında da Tuncay GÜNEY'in ifadesinin temini konusunda görüştüklerini,
3666 numaralı tape alakalı. Görüşme doğrudur. Doğu PERİNÇEK telefonda
kendisine bir basın açıklaması dikte ettirdiğini kendisininde bunu kaleme aldığmı,İçeriğinde
Hüseyin KIVRIKOGLU geçtiği için ve kendi sininde Fenerbahçe Orduevinde
bulunabileceğini düşündüğü için oraya fakslanmasını istediğini,
-
numaralı tapeyle alakalı . Görüşme doğrudur. Görüşmede Aydınlık dergisinin Ankara temsilcisi olan Fikret AKFIRAT kendisine İşçi Partisi ileri gelenlerinden Mehmet Bedri GÜLTEKİN ve Mehmet CENGİZ'in AKP'nin kapatılması için Yargıtay Savcılığına başvurduklannı bunun dergide kapak yapılmasını istediklerini iletti, kendisinide bunu Doğu PERİNÇEK ile görüştüğünü,Kendisi iktidann yargı karanyla kapatılmasını doğru görmediğini, iktadan halk hareketiyle devirmek gerektiğini söylediğini,Devammda da Milliyet gazetesinden emekli şuan çalışmayan Rafet BALLI ismli bir gazetecinin bana aktardığını, Doğu PERİNÇEK'e aktardığını Hatırladığı kadanyla Rafet BALLI Amerika'nın Türkiye'de darbe yaptırmak istediğini bu yüzden bir B planı yaptığını, sokağa beklediklerini anlattığını, Ancak detaylannı hatırlamadığını,
-
numaralı tape okundu, soruldu. Görüşme doğrudur. Ferid İLSEVER derginin yaymlacak olan sayısında Vedat YENERER hakkında bir haber çıkacağını bildiğini, Şuanda bunun neyle ilgili olduğunu hatırlamadığmı,Bu esnada Ergenekon soruşturması kapsamında gözaltına alınınca haberin çıkmasının uygun olmayacağını değerlendirerek kendisini bu
konuda aradığım, Ergenekon soruşturması kapsamında bilinen bir yayın politikası takip ettiklerini beyan etmiştir.
Dostları ilə paylaş: |