03.02.2008 günü saat:23.15 sıralarında 5443226659 numaralı telefonu kullanan ve Bursa Gemlikten aradığı anlaşılan X Şahısla yaptıklan telefon görüşmesinde, hükümetin hareketlerinin MÜDAHALE EDİLECEK konuma geldiğini anlatarak "DEVLETİN YENİDEN KURULMASI LAZIM "... Ordu bunlardan yana değil karşılannda. Bunlar çok ağır darbeler yicekler" diyerek yerel seçim öncesi hükümete karşı bir yapı oluşturulması gerektiğinden bahsettikleri hatırlatılarak sorulduğunda; Telefon görüşmesini bir köylü ile yaptığını, ancak hiçbir görüşmesinde ASKERİ MÜDAHALE yi onaylamadığını,
04.02.2008 günü saat: 13.58 sıralannda, 5375947450 numaralı telefonu kullanan ve Unsal Yavuz Başkent üniversitesi den aradığı anlaşılan X Şahısla yaptığı telefon görüşmesinde; yapılan bazı toplantılar, Mehmet HABERAL'ın yaptığı toplantılar dan bahsederek ULUSAL STRATEJİ MERKEZİ den konjjştekim^Jjatırlatılarak sorulduğunda; Görüşmeyi Profesör Dr. Unsal YAVUZ ile yaptığını.' UluSa^St^ateji Merkezi'nin işçi
işçi Partisi Genel Başkanı, Genel Başkan Yardımcısı, E.General Servet CÖMERT'in bulunduğunu, faaliyetlerinin yasal olduğunu,
"DÜZELTME: Usmer'in başında işçi partisi genel başkan yardımcısı e. General Servet CÖMERT bulunmaktadır. Genel Başkan bu örgütlenmenin başkanı değildir. " Şeklinde beyanda bulunmuştur.
05.02.2008 günü saat:23.39 da 5443226659 (ZİYA ATEŞ BAYTAŞ) nolu telefonu kullanan X Şahısla yaptığınız görüşmede, yapılacak mitinglerden bahsettiği, bu mitinglerin halk devrimine dönüşmesini konuştuğu, kendisinin de "Bir Halk devrimi olmaz güzel kardeşim" dediği, X Şahsın da "... ama peki nasıl olcak bu iş, bu iş nası döncek?" diye sorduğu, kendisinin de öncü örgütlenmeden bahsederek "BİR ÖRGÜT PARTİ OLMADAN HİÇBİR ZAMAN SONUÇ ALICI YERLERE VARMAZ BÖYLE ŞEYLER YANİ." dediği görüşme sorulduğunda; Bu görüşmenin doğru olduğunu, suçla bağlantısının bulunmadığını,
06.02.2008 günü saat:14.59 da Emcet... isimli şahısla yaptığı telefon görüşmesinde; Adil Serdan SAÇAN ile yapılacak bir görüşmeden bahsettikleri, Adil Serdar SAÇAN'm "... bak şunu söyle, arkadaş bu Güler KÖMÜRCÜ söylemiş bunu onu içeri alabilirler haber yolla diye göz altına aldıkları zaman" "... ÇIKSIN ASLANLAR GİBİ OLAYI EN İYİ GÖĞÜSLEMEK ÖYLE OLUR ÇIKIP Bİ AÇIKLAMA YAPTIĞI ZAMAN Bİ DAHA İÇERİ ALMA FALAN FİLAN HİÇBİR ŞEY İHTİMAL KALMAZ YANİ" "..AKILLILIK YAPIP ÇIKIP BU ÇATIR ÇATIR ... AÇIKLADIĞI ZAMAN BİZ BU GÖZ ALTINA ALDIK O ZAMAN SAVCININ EMRİ İLE TAKİPSİZLİK KARARI VERDİK HATTA BELGELERİ BİLE İADE ETTİK BUNLARI AÇIKLADIĞI ZAMAN FALAN HER ŞEY ÇÖKER YANİ" dediği hatırlatılarak sorulduğunda; Görüşmenin doğru olduğunu, Adil Serdar SAÇAN'ın Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürü olduğu zaman yaptığı uygulamayı ve sonuçlarını kamu oyuna açıklamasını istediğini, TSK yı dışarıdan ve içeriden yıpratma çabalarının olduğunu, ERGENEKON soruşturmasının da bütünü ile bu çabalarla bağlantılı olduğunu, soruşturmayı yürütenlerin, Türk Ordusunu gördükleri yerde suç var anlayışı ile yüklendiklerini, TSK ile ilgili her belgeyi bir suç bağlantısı olarak değerlendirdiklerini, generallerle yazışmayı bir suç belgesi olarak gördüklerini, kanunsuz olmanın ötesinde Türkiye 'nin savunma gücünü kırmaya katkıda bulunan bilinçli bilinçsiz çabalar olduğunu, bu durumda ERGENEKON soruşturmasının düzmece ve uydurma olduğunun ortaya çıkarılmasının bir vatan görevi olduğunu, 2001 yılında uydurulan ifadelerin hiç bir değer taşımadığını,
Tape:3877'de kayıtlı, 07.02.2008 günü saat:17.53 de 02122450456 numaralı telefonu kullanan Serhan BOLLUK ile yaptığı telefon görüşmesinde; Serhan'ın "Ankara'nın önerisi şu" "Bedri Abi işte Mehmet Cengiz, ... toplanmışlar" "şeyi kapak yapalım diyorlar. "AKP Kapatılsın" dediği ve kendisinin de AKP yi halk ihtilaliyle devirmek gerektiğini savunduğu, ordunun "B Planı" yaptığından bahsettikleri sorulduğunda; görüşmeyi yatığı şahsı hatırlayamadığını, AKP kapatılsın şeklinde bir kapak yapılmasına karşı olduğunu, çünkü bunun yargıya talimat gibi algılanacağını, Ordunun B Planından söz edildiğini hatırlamadığını,
Soruşturma kapsamında göz altına alınarak tutuklanan Emin GÜRSES'in 28.01.2008 günü saat 20.59 sıralannda Mustafa YARBAY simli şahısla yapmış olduğu telefon görüşmesinin bir bölümünde "Bir süre telefon dinlemeleri hakkında görüştükten soma Mustafa'nın "Bunlar geçecek ya." dediği, kendisinin "Sen başkasın. Perinçek ile konuşuyordum. Mesaj başka şimdi." dediği anlaşılmıştır.
Söz konusu telefon görüşmesinde bahsedilen konunun ne olduğu Emin GÜRSES'e sorulduğunda "Burada Perinçek olarak bahsed|leff;J''kışr*BQ|u PERİNÇEK'tir. Doğu PERİNÇEK ile yapılan operasyon hakkında ^öşişmelerirnız \\du. Perinçek bana bu
operasyonunun millicilere karşı yapılan bir operasyon olduğunu, özelleştirmeler, vakıflar kanunu, bor maddelerinin satılması, Türk ordusunun İran'a karşı kullanılması gibi başka bir şeyleri gizlemeyi amaçladığını söylemişti. Bende bu beyanları Mustafa'ya aktarmıştım." Şeklinde açıklama getirdiği anlaşılmıştır.
*Ergenekon operasyonunun yukarıda belirttiğiniz "bir şeylerin gizlenmesi" amacı uğruna mı yapıldığını düşünüyorsunuz? Emin GÜRSES le yaptığınız görüşmeyi açıklayınız? Şeklindeki soruya; Emin GÜRSES in doğru söylediğini, Vatan severlerin bu ülkeyi korumak için nasıl duyarlı oldukları her kez tarafından görülmesi gerektiğini, Türkiye düşmanı güçlerin, kuvvetlerinin ötesinde bir işe kalktıklarını bilmeleri gerektiğini,
Aynı telefon görüşmesinde "...Yıllardır yani fikir öğrendiğimiz bir insan diyor ki, ya komutan artık emekli paşalar mı ... darbe yapıyor diyor yani herkes tiye alıyor artık yani şeyleri." "Hocam asker yapmayacak. Asker mesela PERİNÇEK'ten hep uzak durdu. KARDEŞİM PERİNÇEK GİBİ BU KONULARDA PROFESYONEL BİR ADAM BU İŞTE BU ÖRGÜTLENMEDE ... OY VERECEKSİN. Ben niye bu böyle adamlan harcayayım. Ben işin içinde olmam ama bu işte önünü açarım. Öyle bir sürü örgütlenmeler var. Türkiye de silah üzerine o tür yemin edenler değil PERİNÇEK gibi Örgütlenmesi güçlü tavrı da sert." "Onların üzerine gelemiyorlar. PERİNÇEK dün meydan okudu. Dedi ki burda İstihbaratçılar var dedi. Onlardan rica ediyorum, bizden birini tutuklasmlar da göreyim dedi. Onlara zindan ederim İstanbul'u diyor, bak böyle konuşuyor." dediği anlaşılmıştır.
Söz konusu telefon görüşmesinde bahsedilen konunun ne olduğu Emin GÜRSES'e sorulduğunda; "Beyanlarım Perinçek'in beyanlarından ibarettir. Perinçek'ten bizzat duyduğum veya basından takip ettiğim beyanları Mustafa'ya aktarmıştım." Şeklinde açıklama getirdiği anlaşılmıştır.
* Şahsın ifadesinden de anlaşılacağı gibi mevcut düzeni değiştirecek bir darbeyi TSK yapamayacağı, ancak sizin yapabileceğiniz belirtiliyor. Bu konu ile ilgili ifadenizi anlatınız.
*Aynca Devletin kolluk kuvvetlerini tehdit ettiğiniz anlaşılmıştır. Konu ile ilgili ifadenizi veriniz.
Şeklindeki sorulara; Emin GÜRSES'in bu beyanlarında, kendisinin Türkiye düşmanı güçlere karşı kararlılığını anlatmaya çalıştığını,
Soruşturma kapsamında göz altına alınarak tutuklanan Emin GÜRSES'in 27.01.2008 günü saat 23.17 sıralarında Bülent..? isimli şahısla yapmış olduğu telefon görüşmesinin bir bölümünde; "Perinçek'in bi toplantısı vardı Kadıköy'de söz konusu toplantıda Perinçek'in kendisine "Sakarya bölgesinde operasyon yapabilirler."dediği anlaşılmıştır.
Emin GÜRSES'in 24.02.2008 tarihinde İstanbul Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğünde alman ifadesinde söz konusu telefon görüşmesinde neyi kast ettiği sorulduğunda; "Sakarya'da teröristlere yönelik düzenlenen bir operasyon vardı. Bu operasyonu Perinçek bana söylemişti. Bu operasyon yapıldı. Sakarya Emniyet'inden bu konu araştırılabilir." Şeklinde açıklama getirdiği anlaşılmıştır.
Telefon görüşmesi sorulduğunda; Emin GÜRSES in doğruyu söylediğini,
14.01.2008 günü saat: 18.11'de Güler KÖMÜRCÜ ile İbrahim Hakkı AŞKAR
arasındaki telefon görüşmesinde; bir toplantıdan çıktığı anlaşılan Güler KÖMÜRCÜ'nün
"Çıktım şimdi bir başka yere geçmek zorundayım canım orda patladım artık...." "Şimdi bak
Doğu PERİNÇEK, Mehmet HABERAL, ondan soma Yaşar OKUYAN işte ne biliyim Anıl
ÇEÇEN daha sayiyim bir sürü isim böyle" "Bunlar şimdi Güler Kömürcüde katılımcı dialog
grubu oluşturmuşuz biz ve adamlar Bismillah dakka bir başında parti kuralım parti kuralım
...geldim ne parti kurması dedim" dediği, İBRAHİM'in "Doğu Perinçek demedi mi ki benim
parti var işte buyrun gelin burda ..." dediği, Güler KÖ^ÜK'CUî^fîan "... o da öyle dedi zaten
bizim partimiz var..." dediği tespit edilmiştir. /' -» "*,^> \
Telefon görüşmesinde, ismi sayılan şahıslarla bir toplantı yapıldığı ve yeni bir parti kurulmasıyla ilgili görüşler konuşulduğu, sizin de bizim partimiz var dediğiniz anlaşılmaktadır.
*Bu toplantıyı kimlerle ve ne amaçla yaptınız? Toplantı neticesinde hangi kararlar
alındı?
Şeklindeki sorulara; Bu toplantıların, eski Bakanlardan Kamuran İNAN, Eski Ekonomiden sorumlu Devlet Bakanı Ufuk SÖYLEMEZ, Başkent Üniversitesi rektörü Prof. Dr. Mehmet HABERAL ve Prof. Dr. Hasan EREN' in inisiyatifi ile başlayan ve basına açık yapılan Milli Egemenlik Hareketi (MEH) toplantıları olduğunu, çeşitli partilerden şahsiyetler, Üniversite öğretim üyeleri, Orgeneraller, kitle örgütleri yöneticilerinin katıldığını, bir eşgüdüm kurulu olduğunu, çalışmaların yasal olduğunu, Milli Güçlerin birleşmesinin, Türkiye'yi bölmek isteyen ABD ve Haçlı irtica tarafından kaygıyla karşılandığını,
Dostları ilə paylaş: |