Serhan BOLLUK'un 23.03.2008 günü C.Başsavcılıkta alman ifadesinde;
Doğu PERİNÇEK ile tanışmalarının 30 yıl öncesine dayandığını, Doğu PERİNÇEK'in, İşçi Partisinin genel başkanı olduğunu, kendisin de Merkez karar kurulu üyesi olduğunu, aynı zamanda genel yayın yönetmeni olduğu derginin başyazarı olduğunu,
Talabani, Barzani ve Cemil BAYIK'a silah götürdüğü yönündeki gazete haberleri konusunu konuştuklarını,
3666 numaralı tape okundu, sorulduğunda; Doğu PERİNÇEK'in telefonla bir basın açıklaması dikte ettirdiğini, içeriğinde Hüseyin KIVRIKOĞLU geçtiğini, Zaman gazetesinde işçi Partisinin Hüseyin KIVRIKOĞLU hakında verdiği haberin yanlış olduğuyla ilgili bir konu olduğunu,
Mehmet EYMÜR, 17,06,2008 tarihinde tanık olarak alman İfadesinde;
Doğu PERİNÇEK'i şahsen tanımadığını, ancak hakkında bildikleri ve kanaatinin ise, 1970'li yıllardan itibaren güvenlik güçlerine (asker, polis, mit) karşı, onları hedef gösteren kendisinin de dâhil olduğu beyanatlarının olduğunu, Doğu PERİNÇEK'in bu faaliyetlerini maksatlı olarak yaptığını, yabancı güçlerin telkini ile hareket ettiğini ve ülkesini seven bir insanın kendi milli kurumlarına bu derce zarar vereceği faaliyetler yürütmeyeceği kanaatinde olduğunu, bu kanaatini çeşitli yazı ve beyanlarla da açıkça belirttiğini, dikkat edilirse Doğu PERİNÇEK'in faaliyet yürüttüğü her alanda karışıklık ve kargaşa meydana geldiğini, devamlı olarak ideoloji ve kalıp değiştirdiğini, bazı zamanlar Abdullah Öcalan'la görüşmeye gittiğim yayın organları vasıtasıyla onları desteklediğini, bazı zamanlar sol örgütlerin içerisinde yer almış son dönemde de Ulusalcı olduğunu, bu durumu hayatın doğal akışı olarak algılamak mümkün olmadığını, olsa olsa maksatlı bir faaliyet olabileceğini,
Kendisinin görev alanıma girmemesine rağmen bu grup üzerinde çalışmalarının olduğunu, dikkat çekici bulduğu hususların ise Türkiye'de iki tane İngiliz ve Amerikalılara çalışan casus yakalandığını, bunlardan bir tanesinin Doğu PERİNÇEK grubu ile doğrudan ilgili olduğunu, bu şahsın isminin Em, Alb, Turan ÇAĞLAR olduğu, Diğeri MİT'te görevli Em,Kur,Alb, Sebahattin SAVAŞMAN olduğunu, Doğu PERİNÇEK'in her ikisine de sahip çıkıp koruduğunu, yakalayanları suçladığını, diğer bir husus daha önce Doğu PERİNÇEK'in başında olduğu İhtilalci İşçi Köylü Partisi'nin İstanbul karargahının İstanbul Robert Kolej'de bir İngiliz hocanın ikametgahında bulunması olayı olduğunu, Bu evin basılmasında ve örgüt üyelerinin yakalanmasında bizzat bulunduğu için bildiğini, İhtilalci bir örgütün İstanbul temsilciliğini bir İngilizin evinde bulunması son derece dikkat çekici olduğunu, diğer bir başka husus olarak PERİNÇEK'in siyasal bilgilerden mezun olduktan soma Almanya'da geçen ve ne yaptığı belirsiz iki senesi olduğunu, Doğu PERİNÇEK ve ekibinin PKK ile ilişkileri Abdullah Öcalan'la samimiyeti Atatürkçü Dernekler katılmasıyla birlikte bu derneklerde ikilik çıkması geçmişte Maocu bir ideolojiyi temsil ederek Türkiye'de ki solu bölmesi dikkat çeken diğer hususlar olduğunu, Doğu PERİNÇEK'in Zaman zaman elde edilen Mit belgesi Genel Kurmay yazısı gibi uyduruk bazı yazılarla kamuoyunun zihnini bulandınp yönlendirme yaptığını bir doğruya on yalan ekleyerek kara propaganda unsuru olarak kullandığını defalarca tespit ettiğini ve bunlan kendi internet sitesinde yazdığını, yapmış olduğu bu faaliyetlerle alakalı Mit Teşkilatında daha geniş bilgiler olduğu kanaatinde olduğunu,
Doğu PERİNÇEK'in MİT'ten bazı bilgileri alevi olan üst düzey bir görevliden aldığını tahmin ettiğini,
Bildiği kadanyla Doğu PERİNÇEK ile birlikte yargılanan ve genç bir subayken daha soma üst rütbelere yükselen bir takım asker kişilerle, Bahçelievler'den tanıdığı bazı Mit mensuplanyla, devam eden ilişkilerinin olduğunu ve bu ilişkiler sayesinde bazı özel bilgilere de ulaşabildiğini, almış olduğu bu bilgileri kendi yayın organlannda yayınladığını, Doğu PERİNÇEK'in bazı bilgileri de yabancı istihbarat servislerinden almış olabileceğini,
Genelde PERİNÇEK ve grubu diğer basın organlannm yazmaya çekindiği sivri ve iddialı konulan yayınlamayı sevdiğini, bunun diğer Basın organlannm da işine geldiğini diğer basın organlan önce Doğu PERİNÇEK'e açıklattmp soma onu referans göstererek yazdıklanm, bu durumun birinci ve ikinci Mit rapotu denilen calısmalaıda da olduğunu,
Kamuoyunda birinci ve ikinci Mit raporu olarak bilinen raporları kendisinin Doğu PERİNÇEK'e vermediğini, bu raporların değişik şekillerde büyük gazetelere ulaşmış olmalarına rağmen bu gazetelerin yayınlamaya cesaret edemediklerini yukarıda da anlattığı gibi önce Doğu PERİNÇEK'e yayınlattırıp soma da haber yaptıklarını, her iki raporu da kendisinin kaleme aldığını, İkinci Mit raporunun doğruluğu Susurluk kazasıyla da ortaya çıkmış olduğunu, kendisinin ikinci kez MİT'te göreve başladıktan soma Alaaddin ÇAKICI'nm aranır durumda olduğunu, Alaattin ÇAKICI'ya herhangi bir gerek kişisel gerek kurumsal görev vermediğini herhangi bir irtibatının olmadığını,
Basında kendisi hakkında Ergenekon soruşturması ile alakalı Cumhuriyet Savcısını yönlendirdiği şeklinde haberler çıktığını, böyle bir şeyin söz konusu dahi olamayacağını, kendisinin gelip bildiklerini anlattığını, geçmiş dönemde Susurluk kazasından soma halen İstanbul C,Başsavcısı olan Aykut Cengiz ENGİN'e giderek bildiklerini anlattığını, bunun tamamen kamuoyunu yanıltma maksatlı haber olduğunu, özellikle Doğu PERİNÇEK ve grubu bu tür haberler yapmakta olduklarını, kendilerini mahkemeye verdiğini ve tedbir karan çıktığını Mahkeme kararından soma somut belgeye dayanmayan haberler yapmalan halinde suç işlemiş olacaklanm, beyan etmiştir.
Dostları ilə paylaş: |